Uzun aradan sonra merhaba. Naber? Ben aynı fic falan.
Üzgünüm uzun zamandır bölüm atmıyorum çünkü ilham perileri beni terk etti...
Uzun uzun konuşacak bir modda değilim, siz güzelce bölümünüzü okuyun, yorumlarınızı ve votelerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Jungkook~
Tedirginlik. Bu duyguyu uzun zamandır tatmıyordum. Tedirgindim. Öyle bir tedirgindim ki... Ahh anlatacak cümle yok .
Derin bir nefes aldım. Çorabımın içindeki çakı beni öyle rahatsız edyordu ki, demir çakı buz gibi değiyordu ayağıma. Hatta buzdan öte.
"Amına koyayım, Jungkook, ayağını kaşıyıp durmasana!"
"Ananı sikeyim, buz gibi bu çakı, ne yapabilirim aw?"
Yoongi'ye baktığımda kaşları çatık şekilde arabayı park ediyordu. Buluşacağımız kafeye gelmiştik. Ama park yeri sıkıntıydı işte.
"Sizin otoparkınıza da koyayım, sizin arabalarınıza da koyayım, sizin kafenize de koyayım..."
"Sakin, sorun yok hyung."
Yoongi sinirliyken acayip fazla küfür ederdi. Ettiği küfürlerin haddi hesabı olmazdı. Bazen o kadar çok değişik küfürler duyardım ki, bu küfürleri nereden öğreniyor bilmek isterdim.
Arabanın vitesi sertçe geriye alındığında Yoongi'nin arabayı park ettiğini anladım. Arabayı yavaş yavaş geriye doğru sürdü ve en son güzelce park yerine yerleştirince vitesi boşa aldı. Marşı çevirip arabayı söndürdğkten sonra anahtarı aldo ve bana baktı. "Çıkalım."
Başımı aşağı yukarı salladım ve arabafan çıkıp kafeye baktım. Yoongi arabadan çıktığı gibi kapıları kilitledi ve maskesini çıkarıp yüzüne taktı. Ardından kesketi de başına geçirdi. Beni eliyle yanına çağırdığında hızla yanına ilerledim. Sol kolunu omzuma attı ve beni kendine daha fazla çekti.
Koruma duygusuydu bu. Bir şey olacak korkusu ve koruma duygusu. Yoongi'yi çok seviyordum çünkü o beni öyle güzel koruyordu ki, bu duyguyu öylesine güzel tadamazdım. Beni kimsenin böyle koruyacağını düşünmüyordum ve asla da düşünmezdim.
Yavaş yavaş kafenin terasına adımlarken Yoongi birden beni durdurdu. Ona döndüğümde derin bir nefes aldı ve "Burada her ne öğrenirsen öğren, sakın ama sakın bana bakış açın değişmesin, olur mu Jungkook?" dedi, sesindeki gerginlik kaşlarımı çatmama sebep oldu. "Taehyung ile aranızdaki şeyi halen çözemedim. Seni tanıyor mu veya neden sadece senle gelmemi istedi? Neden sen hyung?"
Yoongi hyung stresli bir nefes aldı ve başını iki yana sallayıp sağ elini sıktı. "Bunu sana şimdi söyleyemem ama lütfen Jungkook, ne olursa olsun bana güven. Ben sadece seni korumak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Senin saçının tek teline zarar gelmesine izin vermem."
Kafam dedikleri ile allak bullak olurken başımı salladım aşağı yukarı. "Her ne olursa olsun sana güveneceğim Yoongi Hyung. Her ne olursa olsun."
Yoongi'nin belirginleşen yanakları ile gülümsediğini anladığımda bende gülümsedim. Yavaş yavaş tekrardan kafenin terasına yürümeye başladığımızda derin bir nefes aldım ellerimi önüme alıp parmaklarımı kütlettim. Bu kadar stresli olmayı asla ama asla beklemiyordum ama Taehyung beni geriyordu. Ve sadece Taehyung değil, Yoongi'nin davranışları da beni geriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sugar Daddy - Taekook
Fanfiction21 yaşına kadar babasından sevgi görmeden büyümüş Jeon Jungkook, bir uygulama keşfedip arkadaşlarıyla beraber kendine bir Sugar Daddy bulma arayışına girer. Fakat kendine bulduğu kişinin büyük bir mafya örgütünün başı olduğunu bilmez. Text - düzyazı