FERSAN B×B

6

İyi okumalar 💕

🧷🧷🧷🧷🧷🧷

Yediğimiz akşam yemeğinin ardından Razgarla beraber odaya adımlarken gergindim.
Aynı odada mı uyuyacaktık yoksa bana oda ayarlamışlar mıydı bilemediğim içindi bu gerginlik.

Onun odasına doğru yöneldiğimizde cevabımı almıştım aslında. Çevresinde hiç oda yoktu çünkü..

Muhafızlar aynı yerinde beklerken bizi gördüklerinde kafalarını eğip selam verdiler.
Aralarından geçip odaya girdiğimizde Razgar direkt olarak banyoya yönelerek beni odada tek bıraktı.

Bir süre ne yapacağımı bilmesem de yatağın üzerindeki pijamayı gördüğümde benim için bırakıldığını anlayıp Razgar gelmeden hızlıca giyindim.
Oldukça yumuşak ve pamuklu bir kumaşı vardı, tek sıkıntısı dizlerime bile ulaşmayan uzunlukta, elbise şeklinde olmasıydı.
Neyse ki bunun dışında tipik kısa kollu bir tişörtü andırıyor herhangi bir dekolte göstermiyordu..

Razgar'ı beklemeden yatağa girip sol tarafa geçtim.
Diğerlerinin söylediği gibi beni cariyesi ya da kraliçesi olarak mı görüyordu acaba.
Alelade bir insanla yatağa girmeyeceği açıktı.

Oflayıp alnıma vurdum.
"Aptal kafam Sarya'ya hediye olayını sormayı unuttum.. O da her şeyi anlattı, bunu anlatmadı.." diye söylendim sızlanarak.

Yatak başlığına yaslanıp tekrar ofladım.
Yarın bunu sorsam iyi olurdu, hediyelerin önemi ve akıbeti hakkında az çok fikir yürütebilirdim böylece..

Razgar odaya girdiğinde bakışlarım çıplak üstünde dolandı.
Daha yenilerde seks yaptığım halde arzu tüm bedenimi sarıp nefesimi kesmişti.
Onun yanında rahatladıkça etkisi altına giriyordum.
Bu bedene, bu erkeksi ve güçlü enerjiye maruz kalıpta etkilenmemek mümkün değildi zaten.

Onu izlediğimin farkında olan adam, serseri bir gülümsemeyle diğer tarafıma uzanıp oturur pozisyondaki vücudumu kolayca kendine çekmiş ve yüzlerimizi aynı hizaya getirerek bir kolunu başım ve boynumun altına diğer kolunu da kalçam ve belim arasında bir noktaya gevşekçe bırakmıştı.

Sessizce birbirimizin yüzünü ezberlerken belimdeki elini alnına atıp ovuşturarak geri yerine bıraktı. Suratı oldukça yorgun duruyordu. Gün boyu bir sürü belge ile uğraşmış mektuplar yazmıştı.
Sürekli bir şeyler okumak ve kafasını eğik tutmak başını ağrıtmış olmalıydı.

Göğsümde amaçsızca durup nereye koyacağımı bilemediğim ellerimi tereddütle saçlarına attım.

Beni cesaretlendirmek ister gibi belimden kendine daha çok çekerek gözlerini kapattı.

Yavaşça saçlarını okşayıp ara ara parmaklarımla masaj yaparak oyalandım.
Nefesleri yavaşlamaya başladığı sırada başımın altındaki kolunu çıkarıp alttan belime sararak kafasını boynuma gömdü.
Üstte duran diğer eliyle bir kolumu boynunun altından geçirip diğer kolumu da omzunun üstüne atarak elimi ensesindeki saçlara götürdü.

Yönlendirdiği şekilde bu sefer de ensesinde oyalanan parmaklarım her zaman bu işi yapıyormuş gibi hiç yadırgamadan okşuyor, yumuşak tutamların tadına varıyordu.

Bu sıcaklık, bu sarılma, bu adam neden bana bu kadar tanıdık ve doğal hissettiriyordu ki..

Bir yabancıya değil de ailemden birine sarılıyor gibiydim.
Ailenin ne demek olduğunu bilmeyen ben söylüyordum bunu..
Sadece Razgardan da ibaret değildi bu his, İlk günüm olmasına rağmen sanki aylardır buradaymışım gibi bir rahatlık vardı üzerimde.
Huzursuz ve agresif yapımdan sıyrılmış gibiydim..

Boynuma vuran yoğun, yavaş nefesler huylandırsa da, kocaman adamın küçücük olan bedenime sığınması varlığından haberim bile olmayan şefkat duygumu tetikleyip kanımı kaynatıyordu.

Geleli yirmi dört saat bile olmadan kapılıyordum bu dünyaya, bu adama..

Çenemin altında kalan kafasına belli belirsiz bir öpücük kondurup parmaklarımı durdurdum.
Yavaş yavaş benim de uykum geliyordu.

Onu uyandırmadan yerimde kıpırdanıp rahat bir pozisyon aldım.
Umarım kendi dünyama hiç dönmez hep burada yaşardım.

Hayır, hayır bu yanlış bir temenni olurdu.
İçimden tekrar ettim.
'Umarım kendi dünyama dönmez ve burada huzurlu mutlu bir şekilde ömrümün sonuna kadar yaşabilirim..'

🧷🧷🧷🧷🧷

Uzun bir hikaye olmayacağı için hızlı ilerlemeyi düşünüyorum.

Hata varsa affola
Okuduğunuz için teşekkürler💕