Tina, sınıfın kapısının önüne geçmiş kızları bekliyordu. İçinde müthiş bir heyecan vardı. Bugün pekte onlar gibi küçük kızların yapmayacağı bir şey yapacaklardı. Ellerini cebine koymuş kafasını geriye atmıştı. Etrafta volta atarken kapının sesiyle hızla kafasını indirdi.
Hızlı adımlarla kapıdan çıkan kızların yanına gitti. Sorgulayıcı bakışlarla kızlara bakarken “Neredesiniz sabahtan beri, ağaç oldum burada.” dedi. Lara gözleri ile Betty’i işaret edip “Hanımefendi bir türlü oyun oynamayı kabul etmedi de, ondan.” hâlâ gözünü kısmış bir şekilde Betty’e bakıyordu.
Betty şaşkın ve sinirli bir şekilde “Oyun mu?” diye bağırarak karşısındaki iki kıza baktı. Etrafına bakıp sesini biraz alçalttı “Siz buna oyun mu diyorsunuz ya, şeytan çağırmak ne zamandan beri oyun?” Lara tekrar Tina’ya dönüp “Bak gördün mü. Bu yüzden.”
Tina minik bir yaratık gibi yumuşak yumuşak zıplayıp Betty’nin karşısına geçti. Ellerini tutup “Sadece bir defa.” dedi. Gözlerini artarda kırpıştırıp “Benim için... Lütfen.” diyerek kafasını yana eğdi. Betty yanaklarını şişirip ellerini yumruk yaptı “Tamam oynayacağım. Ama korktuğumuz an bırakacağız, tamam mı?” dedi. Lara fazla uzatmadan hemen “Tamam, söz. Korktuğumuz an bırakacağız.” diyerek kestirip attı. Hâlâ ağızından sanki korkacak bir şey var da! diye geveliyordu.
***
Koridorda dolaşırken Betty’nin konuşmasıyla ikisi de durup Betty’e döndü. İkisi de Betty’e bakınca Betty konuşmaya devam etti “Öncelikle şu şeytan çağırma işini nasıl yapacağız.” dediğinde Tina “Bir sürü yöntem var ama biz fincan ile yapacağız.” dedi. Betty kafasını sallayıp “Peki, biz neden fincanla yapıyoruz? Yani bir sürü seçenek varken.” Tina güzel soru der gibi başını sallayarak “Çünkü... Çünkü en fazla o kullanılmış ve işe yaradığı söylenilmiş.”
Betty başını sallayarak “Tamam, güzel, peki nerede yapaca-” demişti ki Lara onun sözünü keserek “Bu akşam annem ve babam evde değiller, babaanneme gidecekler. Bu yüzden benim evimde yapacağız.” dedi. Hepsi de bu kadar konuşma yeterli der gibi önüne döndü. Bugün onları bekleyen şeyden haberleri yoktu.
***
Lara cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açmaya çalışırken Tina ve Betty ellerini birbirine sürtüp ısıtmaya çalışıyorlardı. Dışarısı buz gibiydi. Lara ağızından buharlar çıkarken “Açıldı, hadi içeriye geçelim.” Tina başı ile Betty’e içeriyi işaret etti.
Lara çantasını yana bırakırken Tina ve Betty ağızı açık bir şekilde içeriye girdiler. Betty içerisi neredeyse tamamen krem tonlarda olan evden gözünü ayırmadan “Lara burası harika.” dedi.
Diğer ikisi de çantasını yana bırakıp Lara’nın peşinden yukarı çıktılar. Tina ve Betty bugünlük ailelerinden izin aldıkları için burada kalacaklardı. Odaya girdikleri an üçü de aynı anda kendilerini yere attılar. Tina saçındaki tokayı çıkarıp cebine koydu. Kızıl tutamlarını tek savuruşta arkaya atıp “Eeee ne yapıyoruz?” diyerek yanıt bekleyen gözlerle ikisine baktı.Lara bağdaş kurarak oturup “Önce şu sıkıcı üniformalardan kurtulalım. Sonra da bir şeyler atıştırırız.” deyip ayağa kalktı. Dolabın kapağını açıp içerisinde biraz oyalandı. Nihayet kafasını
çıkardığında elinde üç pijama takımı ile yanlarına geldi. Pijamaları yatağa serip seçmesi için kızlara baktı. Pembe meraklısı olan Betty daha hiç kimseyi beklemeden kalpli olan pijamaları aldı. Diğer iki kızda birbirine bakıp omuzlarını silktiler. Yapacak başka bir şey olmadığı için geriye kalan turuncu pijamayı Tina mavi olanını ise Lara seçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytani Aşk
FantasyŞeytanla aşk yaşamak, hatta şeytan tarafından aşka zorlanmak, saçmalık Ama Tina bunu seçmemişti. Belki de hayatının en zor döneminde bir canavarla yaşamak korkunçtu. Kulağa çok fantastik geliyor olabilirdi ama...