'Kaybetmekten korkmasaydım kavuşamazdım sana."

1.9K 79 7
                                    

Selammmm, karakterleri nasıl yansıttım bi ondan emin değilim gerisi dert etmediğim şeyler açıkcası skxleıcıe umarım okurken beğenirsiniz. Aslaz hepimizi böylesine büyülemişken umarım hoşunuza gider. Ps: azerbaycanlı olduğum için yazım hatalarım olabilir, mazur görün lütfen🖤🖤🖤🖤🖤






Alaz artık deliriyormuş gibi hissediyordu. Asinin ondaki etkisi zaten aklını başından alırken iki gündür Asiyi görememek onu çileden çıkarıyordu.

Tam iki gündür Alaz Asiyi bir dakika arayla kaçırıyordu. Eve gidiyor Cesur onu sinir ederek Asinin az önce gittiğini söylüyor. Çağlayla sahne için kıyafet seçiyorken Alaz Çağlanın yanına gelip onu sorduğunda beş dakika önce ayrıldığını söylüyor.

Deli dana gibi her yerde Asi arıyordu. Farkındaydı aslında kızın ondan kaçtığının, belki de onu görmek istemediğinin. Fakat bu kaçamak işler hiç Asilik değildi onun gözünde. Asi onun karşısında durup onu dumur edecek cümleler söylerdi, böyle kaçak oynamazdı. Asi kızın duygu durumu böyledir çünkü.

Alaz Asinin ona uzak bakışlarına, yargısına ve onu uzak tutan tavrına artık katlanamıyordu. Yakınında değil yanında istiyordu onu. Fakat o da biliyor bunun düşündüğü kadar kolay olmadığını.

Ona git demişken şimdi kalbini avuçlarının içine koymak onu orada koruması için yalvarmak istiyordu.

Alaz tatmıştı Asinin şevkatini, bakışlarını, dokunuşlarını. Sandı ki görmezse gönlü katlanırdı. Ama şimdi anlıyor bir kere ona bu kadar yakın olup şimdi kilometrelerce uzakta gibi olmak çok ağır bir yüktü. Hem kalbi, hem de ruhu için.

Avuçları kaşınıyor, nefesi daralıyor ve kanı çekiliyordu sanki Asisiz kaldığı her saniye.

Belki de Asinin onu görmesini, anlamasını istiyordu.

Şimdi arabasında bara doğru gidiyordu. Akşam için prova yapacaklarını öğrenmişti. Zaten akşama da pek fazla kalmamıştı.

Bara varıp içeri girdiğinde sahnede bordo kısa kesim dar bir elbise giyen Asi görmeyi beklemiyordu. Hem de bu kadar güzel ve içten gülen bir Asi.

Alaz bu gülüşü hiç görmemişti ama bir zamanlar bu gülüşü katleden birisiydi. İlk defa, şu koskoca hayatında ilk defa kendisini bu kadar ağır bir düşüncenin altında ezilirken bulmuştu.

Belki daha anlamamıştı ama sevdiği kadının ona hiç böyle gülmediğini bilmek onun kalbindeki zincirleri daha da sıkmıştı.

Ayaklarında onu zarif gösteren fakat rahatsız olduğunu hissettiren topuklular ve örgülerini açtığı kıvırcık saçları ile Alazı kendisine nasıl düşürdüğünün farkında değildi Asi. Şu an ilk söyleyeceği şarkıyı seçmekle meşguldü.

Söylediği her şarkı ona Alazı hatırlatırken kendisinden habersiz bütün şarkıları onun için söylüyordu.

Kalbi hissettikleri ile sızlarken söylemek istediği şarkıya karar vermişti. Teomandan 'Bana öyle bakma' söyleyecekti.

Grupla söylemeye başladıkları an gözleri Alazla kesişti. Asi ona yakalanacağını biliyordu fakat bu kadar erken olmamasını umuyordu. Çünkü o biliyordu. Onlardan olmazdı ya da onlar yapamazdı. Arka fondan gelen melodiyle başlaması gerektiğini anladı.

"Bana öyle bakma, anlayacaklar
İkimize karşı bu dünya, bizi anlamıy'caklar
Bana öyle yaklaşma, bana öyle dokunma
İkimize karşı bu dünya, bizi anlamıy'caklar."

Onlara karşı olan dünya değildi, kendileriydi. İkisi de bunu biliyordu. Onlar bir birlerine haykırabilmedikleri cümlelerin altında eziliyor, boğuluyorlardı. Esas biz anlamalıyız diye düşünüyordular belki de.

aslazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin