10.Bölüm

96 13 34
                                    

İç çekerek Draco'nun yanına oturdum. Normalde Sofia ile oturuyorduk ama Mattheo uyuzluk yapıp yerimi kapınca burası kalmıştı bana da. Enzo ve Theo gelip arkamıza oturdular.

Theo: Pişt. Kız. Kate!
Kate: Hm?
Theo: Sanırım Olağanüstü alamayacağını bir ders yükleniyor.
Kate: Neden?
Theo: Görürsün...

Telefonuma gelen bildirim ile gözüm o tarafa kaydı. Hayır... bugün Cedriğin doğum günüydü. Geçen sene sonu voldemort tarafından öldürülmüştü. Bakanlık bunu sonuna kadar yalanlamıştı. Cedric ile çok yakın arkadaş olduğumu söyleyemem ama haksız yere öldüğü için ağladığımı hatırlıyorum. Bir kadın hafifçe öksürünce arkamı döndüm. Sanırım daha önce bu kadar pembeyi bi arada görmemiştim. Pembe renginden tiksindiren kadın hızlı hızlı yürüyerek karşımıza geçti.

Umbridge: Telefonları hemen kaldırın. Güzel... Ben Profesör Umbridge. Buraya teftiş için geldim. Bir de bakanlığın onayladığı yeni kitaplarınızı dağıtayım dedim.

Asası ile kitapları dağıttı. Sorun şu ki bunlar KSKS dersinin kitaplarıydı ve büyü yapmak yada kendini korumayı öğrenmek dışında her sıkıcı şeyi içeriyordu.

Kate: Ama burada kendimizi nasıl koruyacağımız ile ilgili bir kısım bile yok?
Umbridge: Söz almadan konuşmaya cüret eden de kim. Bayan...
Kate: Riddle.

Umbridge'nin ürperdiğine yemin edebilirdim. Anlık da olsa hemen kendini toparlayıp samimiyetsiz bir şekilde gülümsedi.

Umbridge: Neden gereksin ki Bayan Riddle? Kimden korunmaya ihtiyacınız var? Bence iki abi size yetiyordur.
Kate: Karanlık sanatlar diyorum. Ölüm yiyenler? Voldemort? Hani Cedric Diggory'nin ölümüne sebep olan?

Hufflepuff'a göz gezdirdim. Çoğu ağlayacak gibi bakıyor, çoğu ise yere odalanmıştı. Bütün Slytherin ise kavga çıkaracak gibi Umbridge'ye bakıyordu.

Umbridge: Cedric Diggory'nin ölümü trajik bir kazaydı!
Kate: Belli ki senin doğumunda öyle...

Duyan herkesin uyyyyy diye bağırdığını duyunca sırıttım. Ceza geliyordu belli ki.

Umbridge: Ne dedin sen?? Bu nasıl bir terbiyesizlik?! Voldemort öldü! O artık yok! Cezalısın Riddle! Akşam 8!
Mattheo: Yapmamalıydın...
Kate: Sen karışma.

Dünyanın en sıkıcı dersi bitene kadar Enzo,Theo, ben ve Draco deli gibi dedikodu yaptık. Üç uyarı yesek de kimsenin umurunda değildi. Enzo da Theo da bir şey saklıyordu açık etmişlerdi kendilerini. Sanırım DC zamanı geliyordu. Ders bitince bütün Slytherin bana gülümseyerek çıkarken Daphne'yi gördüm.

Kate: Daphne!

Bizimkileri geride bırakıp kızın yanına koştum. Şaşırarak bana bakıyordu. Gülümseyerek ne diyeceğimi bekledi.

Kate: Şey diyecektim, bu akşam kızlarla pijama partisi gibi bir şey yapacağız. Gelmek ister misin?
Daphne: Ben mi?
Kate: Evet. Ne dersin?
Daphne: Olur...
Kate: Tamam o zaman. Ben ceza işini halledince gelirim. Kızlar 8 de toplanırlar. Sofia'ların odasında olacağız.
Daphne: Tamam. Teşekkürler Kate.
Kate: Ne demek.

Tam gitmek için hamle edecekken Daphne boynuma atladı. Sımsıkı sarılırken ne yapacağımı bilemedim. Sakince bende sarılırken gülümseyerek ayrıldı ve sınıftan çıktı. Bende çıkınca herkes sorgu odasında sorguluyormuş gibi bana bakıyordu.

Kate: Ne?
Pansy: Parti mi yapacağız?
Kate: Yapacağız.
Pansy: Kim karar verdi buna?
Kate: Ben, hemen şuan.
Pansy: Greengrass ne alaka?
Sofia: Pansy! Sorguda değiliz. Ayrıca ne olacak. Kız sürekli bizi savunuyor. Kardeşi gibi pislik değil en azından.
Pansy: Orası öyle ama onlar Greengrass! Pislikler!
Kate: Soy isme göre yargılıyorsak ben Mattheo'yu da alıp sağdan sağdan kaçayım.
Pansy: Onun için demedim!
Kate: Pansy sakin. Sadece dedikodu yapacağız bu. Ayrıca cezam var zaten. Kaçta biter bilmem. Siz halledersiniz.
Pansy: Kızım o neydi ya? Öyle ölmedi füze at. Çok iyiydi!
Kate: Hehehe.
Theo: E kim eğitim onu...
Kate: Tabiiiii.

Lanetli Hayat✨️(Kate Riddle & Draco Malfoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin