*
Setin sonunda ikili itiraz bile edemeyecek kadar tükenmişti. Yibo'nun menajeri, Xiao Zhan'ı evine götürmeye gönüllü oldu. Çünkü Li Na'nın çocukları vardı ve görünüşe göre menajerler arasında Li Na hayranlık duyulan bir efsaneydi. Xiao Zhan, vanın arkasına Yibo'nun yanındaki koltuğa yığıldı ve Yibo'nun camdaki yansımasını göz ucuyla izlememek için elinden geleni yaptı. Şehrin gece ışıklarının geçişine odaklanmaya çalıştı ama sonunda pes etti.
Menajer, Xiao Zhan'ın güvenli bir yere tutunmak için çırpınmasına neden olan bir yalpalamayla otoyoldan sıyrıldı, "Yibo'nun evi biraz daha yakın, bu yüzden önce onu bırakacağım" dedi.
"Korktun mu Zhan-ge?" Yibo sırıtarak sordu ve uzanarak Xiao Zhan'ın dizine hafifçe vurdu. Xiao Zhan'ın midesi yeniden kasılmıştı. Eğer kendisine karşı daha az dürüst olsaydı suçu arabada olmalarına atardı.
"Rüyanda görürsün, Wang-laoshi."
Sonunda Yibo'nun evinin yanına yaklaştıklarında araba kaldırıma doğru yalpaladı. Yibo kendi tarafındaki kapıyı kaydırarak açtı ve dışarı atladı. Kapıda durup menajerine baktı.
"Yarın sabah erkenden bir işimiz var mı?" Tereddüt ederek sordu.
"Yarın," menajer dramatik bir etki yaratmak için duraksadı ve ikisiyle de yüz yüze gelmek için arkasına döndü. "İkiniz birlikte uçağa binip Changsha'ya gideceksiniz."
"Ah," Xiao Zhan derin bir nefes aldı. "Oat of Love promosyonları başladı. Yarın Day Day Up'ta çekim yapacaktık. Tamamen unutmuşum."
Yibo irkildi, "Ah." Daha sonra, Xiao Zhan'ın sadece hayranlık duyabildiği bir hızla toparlandı ve ekledi: "Gece burada kalmalısın, Zhan-ge."
"Ha?" Ağzı açık kalmıştı. Bir kahkaha attı. "Yibo, böyle şakalar yapma."
"Daha kolay olur." Öne doğru eğildi. "Gerçekten arabada evine kadar tek başına gitmek istiyor musun?"
Xiao Zhan dostane gülümsemesiyle menajere baktı. "Sanırım haklısın." Titreyen bacaklarıyla vandan dışarı çıktı.
Yibo elinde spor çantasıyla Xiao Zhan'ın yanına geçti. Sırtına şaplak attı ve içeri girebilmeleri için girişteki kodu tuşlamaya başladı. "İyi geceler Lao-ge."
Menajeri, "İyi geceler ufaklık," diyip el salladı ve lastikleri gıcırdatarak uzaklaştı. Xiao Zhan'ın ağzından, engel olamadığı bir kahkaha kaçmıştı.
"Sana ufaklık demesine izin verdin!" Asansörü beklerken Xiao Zhan hâlâ keyifle gülüyordu. Yibo'ysa surat asıyordu.
Çıkacakları katın düğmesine kuvvetle basarken, "Ona engel olamam" diye mırıldandı.
"Ah, bu çocuk." Xiao Zhan içini çekerek bir kolunu Yibo'nun omzuna doladı ve Yibo'nun boynunu koltuğunun altına sıkıştırdı. Yibo tutuştan kurtulmak için sert bir şekilde Xiao Zhan'ın belini dürttü ve Xiao Zhan'ın çantasını düşürmesine neden oldu. Eşyaları asansörün zeminine saçılmıştı. Yibo bu sefer kaburgalarının hemen altındaki hassas noktayı dürttü ve Xiao Zhan sıçradı. Ayağı çay şişesinin üzerine denk geldi. Bileğinin burkulması Xiao Zhan'ın bir çığlık eşliğinde yana doğru savrulmasına neden olmuştu. Kolları Yibo'nun boynuna dolanmış haldeydi böylece Yibo'yu da kendisiyle birlikte düşürdü.
Dirseğini tutunma yerine vurarak asansörün duvarına yapıştı. Asansör bu hareket karşısında sarsılarak durmuştu."Siktir," diye soludu ve dizlerinin üzerine çöktü.
Asansör mide bulandırıcı bir yalpalamayla tekrar çalışmaya başladığında Yibo nefes nefese "Kahretsin" dedi. "Zhan-ge, bırak."
Xiao Zhan'ın gözleri yaşarmıştı, kollarını gevşetti, dudağını ısırdı ve zonklayan dirseğini ovuşturdu. Etrafına baktığında Yibo onun yanında diz çökmüştü, boynuna masaj yapıyordu, yüzü kızarmıştı ve neredeyse Xiao Zhan'ın kucağındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a desperate scheme ಇ yizhan ✔️
Fanfiction/tamamlandı/ Wang Yibo, Xiao Zhan'ın şöhret fırtınasını ve beraberinde gelen skandalları atlatmasına yardımcı olmak için aptalca bir plan yapar. Bazı nedenlerden dolayı Xiao Zhan da bu planı kabul eder. fake lovers to real lovers çeviridir. bu hikay...