Hersey çocukluk yıllarıyla başlamıştı.15 -16 yaşlarında babasi ve dayısının ufak bır lokantasında garson olarak çalışıyordu. Sabahın 5'nde uyanmak zor oluyordu onun için. Bu durum ne kadar zor olsada bir süre geçtikten sonra alışmaya başlamıştı. Bu süreç bir yıl çalışarak devam etti. Bir gün yine sabahın köründe lokantanın dışarısını temizlerken heyyy şıtttt diye ses duydu, arkasına baktığında kimseler yoktu. Ama acayip sesler geliyordu. kız cığlığı gibiydi besmele çekti ve içeri geçti korkudan.Babası ve dayısi içerdeydi onlara böyle bir ses duyduğunu söyledi. Onlarda besmele çek uykusuzluktandır diyip geçiştirdiler. Zaman biraz geçtikten sonra yemekleri fırına almak için o zifiri karanlıkta o sesle ve o korkuyla yemekleri fırına almak için yola koyuldu. Her yer bomboştu ve karanlıktı ve beş dakikalık bir mesafe vardı Korkudan arkasına bakmadan aceleyle yetişti. Geri dönerken aynı ses ve cığlık kulağın dibinde şıtt şıttt heyy die sesleniyordu Arkaya yavaşça baktı kimseler yoktu, korkarak koşa koşa lokantaya gitti.Babasına birşey söyleyemedi . Çünkü geçiştireceklerini biliyordu. Saatler geçtikçe işten unutmuştu. Yorgunluk unutturmustu olanları.Akşam olmak üzereydi,gittiği son servisten boşları almak için yolu kesiyordu.Yolu keserken yüzüne çok soğuk buz gibi bir tokat yedi. Yediği tokat öyle birşeydi ki sanki diş şişmesi gibi oldu. iş yerine yetişene kadar dudağı yana kaymaya başlamıştı.iş yerindekiler bunu görünce ne diyeceklerini şaşırmışlardı ve bu durumu görünce eve koyuldu. Zaman geçtikçe dudağı kulağına kadar yetişmeye başlamıstı .Eve yetişir yetişmez annesine bu durumu anlattı.Annesi şaşkın bir şekilde bir bayanı aradı,bayanda bu durumu yaşamıştı bu konu hakkında tecrubelıydı. falcı bayanı aradıktan sonra hocaya gitmesini istedi. Telefonu kapatır kapatmaz yola koyuldu ve hocaya yetişmişti ama yüzü kurumuş gibiydi. hoca okurken o kuruyan ağzi durmaksızın oynamaya başladı. o okuyunca patlıycak gibi oluyordu ve yeterrrr susss diye bağırdı elini yakasından tuttu ve dışarı çıktı. Ve ağzı oynamaya devam ediyordu.durdurmak istiyordu ama zorlayan birşey vardı . Bedenını birşey teslim almıştı ama daha kımse bundan haberdar değildi. ordan ayrıldılar ve eve gittiler bayanı arayıp evine gitmek zorunda kaldılarını anlattılar bayan evlerıne gelmesını istedi .bayanın yanına gelince içinde bir korku oldu.cocugun bedenındekı ruh kan dolaşımı gibi dolaşıyordu.Falcı bayan ona hazırlamış olduğu ilaçlar sürerek içinden ruhlar çıkarıyordu. Neyseki ağzı durmuştu, ama bedenındekı ruh bir tanesi çıkmadı Yorgunluktan uyumuş bitkin haldeydi genç cocuk annesi ve falci bayan ışığı kapatıp başka odaya geçmek isterken içindeki ruh onlara seslenmiş gitmeyin diye sabaha kadar onları uyutmamış ve genc cocuk uyuyor olmasına rağmen içindeki ruh istekleri bitmedi sabaha kadar işkence gibiydi Sabah uyandığında neden bütün gece konuştun diyince annesi, genç çocuk şaşkın şaşkın ben mi diye sordu akşam yaptıklarını bir bir anlattılar oda korkmuştu kendisinden . Kahvaltı yapmak için oturdular yumurta ve bir kaç çeşit yemek vardi vardı yemek için elini uzattı içindeki ruh onu geri çekti yemesine izin vermiyordu . Böyle olacak gibi değildi cunku genc cocuk iki kişi gibi konuşuyordu iki kişi gibi hareket ediyordu sanki deli gibiydi. Öyle devam etmezdi çarşıda daha büyük bir hoca vardı ona gitmesi gerektiğini bu işten ancak öyle kurtulabileceğini söyledi falcı bayan. Yola koyuldu hocaya gittiler adama bakınca icindekı ruh haykırmaya başladı adamdan çok korkmuştu. Adam elindeki kalemle ona hakim olabiliyordu.Hoca bir sigarının tütününü kahve gibi pişirip içindeki ruh vücudunda hareket halinde dolaşıyordu o tütünü içirip başına döktü rakıda dökmüştü kafasına ruh bundan hoşlanmamıştı ve bedeninden çıkmak için çaba gösteriyordu uzun bir yorgunluktan sonra ayak baş parmağına inmesini sağladi. Ayak baş parmağını kesince sıyah küçük yaratık gibi birşey çıktı. Bedeni gene rahatlamıştı . Ama yorgunlukta ayakta duracak hali yoktu .akşam olmuştu eve yol aldı . Ama biri çıkıp ötesi gün başkası giriyordu. Eve yetişti kurtuldu die sevinmişti ama aslında herşey yeni başlıyordu sabah uyandığında farklı bir ruh bedenine sahipti bu seferki dindardı ve bir gücü vardı insalara birşeyler okuyup iyleşmelerini sağlıyordu. Tessetürlü giyinmeyi isterdi .Türbeye gitmek istediğini söyledi ve gittiler türbede sakat bir çocuk yanında annesi vardi annesinin omzunda kireçlenme vardi, omzunu oynatamıyordu. Onlara seslendi ve birşeyler okumaya başladı ne okuduğunu oda bilmiyordu Kadın omzunu oynatmaya başladi. Bunu gören çevredekileri insanlar koşa koşa bizede oku diye yalvarmaya başladilar. Ve bir kaç kişiye dua okuduktan sonra yönetici kalabalık yapmayın çıkın diyince oda gitmek zorunda kaldı ilerde teyzeleri vardı .Oraya gidip yardımcı olan falcı bayanı aradı ve durumu anlattı oda birşey yapma ben gelene kadar dedi . İçindeki ruh meğerse insanları iyleştirip insanların içindeki ağrılarla kendi güçleniyordu. Başka türbeye gitti bayanda yanındaydı .Türbede uzanıp hareket etmemesini istedi oda yanında uzandı Bayanın içindeki güç çıkıp vücuduna girdiğini hissetti ve herkes izliyordu içindeki ruh vucudunda acılar cekiyordu .karnı şişmeye başladı çocuğun teker lastiğini pompalar gibi hamile bir bayan gibi oldu karnı ve teker teker içindeki ruhlar temizleniyordu sanki içinde bir savaş vardi tamamen temizlendikten sonra karnı tekrar inmeye başladı ama türbeden dışarı çıksa gene içine gireceklerdi sabah olmasını bekledi ancak sabah cinler kaçardı güneşten aydınlıktan korkarlar Sabah olduktan sonra eski dunyaya geri dönmüştü ve haftalar öyle devam etti. Sonra birgün bir rüya görmüştü 3 kocaman yaşlı sakallı melekler bembeyazlardı rüyada artık sana birgüc vereceğiz İnsanlara muhtaclara yardım etmesini istediler artık insanın geçmişini ve geleceğini bir bakışta okuyabiliyordu. Binlerce insana yardım etti doğru yola girmeleri için yardımcı oldu. Ama gün geçtikçe eski hayatını özlemişti arkadaşlarından çevresinden mesleğinden herşeyden uzak kalmıştı bir süre geçtikten sonra eski hayatına geri dönmeye karar verdi ve öyle devam etmesi gerekiyordu.....
Aradan yıllar geçti bir meslek edinip yurt dışına gitti herşeyi unutmuştu ama öyle bir özelliği vardı ki karşındaki ınsanı bir bakışta çözebiliyordu ama fazla takmıyordu yurt dışı hayatını kapatana kadar sonra kendine ufak bir iş yeri açıp köyde yaşamaya devam etti. İnternette kendine kahve falı die sayfa açıp gizli gizli insanlara fal bakıp yardım etmeye karar verdi ve günün birinde fransadan bir bayan fal bakmasını istedi. Falda kardeşinin sakat olduğunu kalbı delikli olduğunu ama iyleşeceğini söyledi ve bayan bunları duyunca gözlerine inanamadı ona iyleşirse ne istersen veririm demişti ama karşılıksız yapıyordu bu işi artık kendini tamamen insanlara yardım etmeye adamıştı ve dedikleri tamamen doğru çıktı ve çocuk iyleşti bir süre sonra adı çıkmasın dıe hesabını değiştiriyordu onun derdi reklam yapmak degildi Bazen oda korkuyordu ya dedıkleri çıkmazsa diye ama oda şaşkın kalıyordu bu olay karşısında bu onun için gizli bir dünyaydı ne kadar devam ettirebilirdi bilmiyordu ama yardım etmek onu mutlu edıyordu öyle devam etti.....
Aslında anlatacak çok şey var geçmiş yıllarında artık alışmıştı insan kendi kendiyle konuşabilir mi o konuşuyordu. Hatta önce korkuyordu bu durumdan sonra zamanla alışmıştı. insan bir insana baktığında o kişi zor durumdaysa içindeki his ona yardım et konuş ona yol goster die çekiştiriyordu.Sanki boğuluyor gibi oluyor .ama biriyle nasıl konusabılırdi kahve falı dıyıp söze başlamak mantıklı geldi . Çünkü herkes bu fal işine merakı vardır .ama oysakı onun gücü bir göz yansıması bir hayal canlandırma geleceği geçmişi öyle görüyordu insanlara atanmayı sağlamak gibi iyleştirmek gibi, alacağı puanı söylemeye kadar evlenceği kişiyi tarif etmek gibi sorusuz sualsiz anlatıyordu insanların hayatını mutlu etmekti görevi .insanları ınançtan kopmamalarını sağlamaktı amacı Tanımadığı görmeği çok arkadaşı oldu.belki unutanlar oldu ama o hiç unutamadı.hep mutlu olmalari için yol göstermeye devam etti...