12. Bölüm

20 5 0
                                    

Sabah tekrar aynı saatte uyandım. Banyoya gittim üstümü değiştirdim ve odaya geldim. Draco erken kalkıp Zabini'nin yanına gitmişti, odada tek ben vardım. Camdan içeriye aniden siyah bir baykuş girdi. Bu annemin baykuşu Pera'ydi bana bir mektup getirmişti, üstünde annemin adı ve damgası vardı. Yatağıma oturup mektubu açmaya başladım. Annemin el yazısını çok beğenirdim çok düzenli ve güzel bir yazısı vardı. Eski bir parşömen kağıdına yazmıştı. Artık okumaya başladım.

"Sevgili Mira'm..."

"Unutma bizim her zaman sevdiğimiz biricik kızımızsın. Her aile evinde kavgalar olabilir, uzatmak istemiyorum bunu seninde bile hakkının olduğunu düşünüyorum. Babanla ayrılmaya karar verdik... Biliyorsun baban abinden sonra çok değişti hiç yaomadigi şeyleri yapmaya başladı."

Bu sözleri okurken göz bebeklerim küçülmüş vücudum titremeye ve yanmaya başlamıştı. Gözlerim dolmak üzereydi. Bizim ailemiz herkese örnek olarak gösterilen bir aileydi, bir anda babamın değişmesi ile ailemiz yıkılacaktı. Ağzımın kuruduğunu hissettim komodinin üstünde duran bardaktan bir kaç yudum aldım. Derin bir nefes alıp kağıdı okumaya devam ettim.

"Baban eskisi kadar sakin birisi değil, çoğu zaman eve sarhoş olarak geliyor. Sürekli evdeki bir şeyleri yıkıyor, kırıyor. Bazen bana bile zarar verebiliyor tatlım. Ama sakın merak etme ben şimdilik iyiyim. Bundan kimseye bahsetmemeye çalış tamam mı? Sen ara tatilde yanımıza geldiğinde bunu üçümüz beraber konuşacağız. Seni herşeyden çok seviyorum minik kelebeğim. Görüşürüz."

Çoktan gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Elimdeki kagidi buruşturup odanın herhangi bir köşesine attım. Babamı seviyordum ama annemi daha fazla seviyordum. Ona zarar gelmesini kendime yediremezdim. Babamın abimi benden daha çok sevdiğini biliyordum ama bunun bu noktaya geleceğini hiç tahmin etmemiştim. Abimi uzun zamandır görmüyordum onu cidden seviyordum.

Telefondaki alarmım çaldı ve düşüncelerim yarım kaldı. Yemek saati gelmişti. Son kez kendime aynada bakıp somurtkan yüzümü düzeltmeye çalıştım. Aşağı indiğimde üçüde ordaydı. Zabini revirden çıkmıştı, hemen onların yanına gittim. Gülmeye çalışarak"Oo kimleri görüyorum burda" dedim. Zabini ve Pansy gülmeye başladı, Draco bir şey demeden bana baktı.

Zabini: Buradayız işte yarım yamalak. Bana bunu kimin yaptığını bulabilsem...

Pansy ile bakıştık ve ona kimin yaptigini söylemeye karar verdik. Söze girdim, sesim titrek çıkıyordu.

Mira: Aslında kimin yaptığını öğrendik...

Zabinin yüzü şaşkınlık ile buruşmuştu. Kaşlarını çatmış benim konuşmaya devam etmemi bekliyordu. Herkes beni dinliyordu.

Mira: Mattheo... Mattheo geri gelmiş. Bir kaç gün önce Harry ile konuştum. Sizi gordugunu söyledi kavga ediyormuşsunuz. Benim yüzümden...

İstemsizce gözlerim doldu. Üzerimdeki bu suçluluk duygusunu atamıyordum. Ellerimi sıkmaya başlamıştım. Birinin elimi tutmasıyla ellerimi serbest bıraktım. Draco elimden tuttu, sakin olmamı söyledi.

Pansy: Mira saçmalama. Biz arkadaşız kendini bunun yüzünden kötü hissetmene hiç gerek yok.

Zabini: Hiçbir şey senin yüzünden olmadı. Sen benim kardeşim gibisin Mira sana yapılan yanlış bana yapılmıştır.

Kendimi azda olsa iyi hissetmiştim. Daha fazla bu konulardan konuşup canımızı sıkmak istemedik. Ara tatile çok az kaldığından bazı dersler işlenmiyordu. Sabah sadece 4 dersimiz vardı. Onlara girdikten sonra serbesttik. Dörümüz Hogsmade'e inip kaymak birası içmeye karar verdik. Derslere girip çıktıktan sonra gün bitmişti. Tam kapıdan çıkarken Pansy beni kolumdan tuttu. Beni tenha olan bir koridora götürdü, yüzünde garip bir gülümseme vardı.

Pansy: Ee anlat bakalım o gece Dracoyla napıyordunuz?

Mira: Ne?

Pansy: Gayette ne demek istediğimi anladın. Dracoyla sevgili misiniz?

Ben onu tamamen unutmuştum. Aslında unutmamıştım öyle bi ani nasıl unutabilirim. Yanaklarım yanıyordu, Pansy bunu farketmiş benim halime gülüyordu.

Mira: Bana çıkma teklifi etti o gece. Sevgiliyiz.

Bunu o kadar utanarak söylemiştim ki ben bile kendi sesimi zor duymuştum. Pansy bı anda yerinde zıplamaya basladı bir yanda alkışlıyordu. Onun bu haline gülmemek kolay değildi.

Pansy: Aghhh best shipimsinizzz. Hiç ayrılmayın. O dallama sana bı ters hareket yapar hemen bana söylüyorsun. Ben keserim onun faturasını.

Cidden çok mutlu olmuştu. Bir süre daba bu konulardan konuşup odalara geçip hazırlanmaya başladık. Ben girdiğimde Draco banyodaydı bende odada hazırlanmaya karar verdim. ikimizde hemen hazırlanmıştık. Saat akşam beş olmuştu. Dördümüz buluşup Hogsmade'e gittik. Bira içmeye gitmeden önce Pansy şık bir mağazaya gitmek istediğini söyledi. Benimde almam gereken bir kitap vardı. Onlar Zabini ile kıyafet almaya benle Draco ise kitap bakmaya gittik.

Kitapçıya geldiğimizde Draco ile kitaplara bakmaya başladık. Bir anda " Hediyeleşelim mi?" dedi. Ona baktım cidden hevesli gözüküyordu. Onu kırmak istemedim "Pekala" dememle romanların olduğu bölüme gitmesi bir oldu. Geri elinde bir kitapla dönmüştü ama bana göstermiyordu. "Zamanı geldiğinde sana vermek istiyorum" dedi.

Mira: Yaa ama haksızlık olur. O zaman bende sen verdiğinde vereyim.

Bana gülümsedi "öyle olsun bakalım prenses". Gülümsedim bende kitap seçmeye gittim. Kitaplara bakarken gözüm bir tanesinde duraksadı. "Aşk ve Gurur" Bu kitabı en az 5 kez okumuştum içindeki hikaye beni her zaman çok etkilemişti. Varlıklı bir adam ile orta sınıf bir ailenin kızı arasındaki çekişmeli aşkı anlatan bu kitap benim her zaman favorimdi. Tabiki bu kitabı seçtim. Aynı şekilde bende ona göstermedim.

Kitapları aldık ve çıktık bara gidip bir kaç saat eğlendik. Merline şükür bu sefer geçenki gibi sarhoş olmamıştık. Sağ saglim Hogwarts'a geri döndük. Döndük ama Pansy direkt beni aldığı elbiseyi göstermek için odasına çağırdı. Kırmızı çok asil bir elbise almıştı, onu cidden üstünde çok güzel taşıyordu. Zabini cidden şanslı bir çocuktu. Elbisesini gösterdikten sonra odama geri dönmek için izin istedim.

Döndüm fakat Draco elinde bir kağıt ile kendi yatağında oturuyordu. Yüzünde anlamdiramağım bir hayal kırıklığı veya mutsuzluk vardı. Gözleri her zamankinden farklı olarak daha yorgun ve soğuk bakıyordu. Bana uzun bir süre baktı ve titrek sesiyle konuşmaya başladı.

"Bana neden anlatmadın?''

ehe en heyecanlı yerinde kestim yine. Vote atmayı unutmayın seviliyorsunuz ✨💗

Beni seviyor musun Draco? (Draco Malfoy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin