- Newruuzz!
Habip'in ona seslendiğini duyarken burnunun ucundan geçen mermiyle kendine geldi.öylesine dalmıştıki sanki çarpışmanın ortasında değilde sevmediği derste uyuyan öğrenciymişçesine geçmişti kendinden .Newruz bir yandan kendini koruyup bir yandanda koşarak Habip'in yanına vardığında diğerlerinin yanında çok kibar kalan sesiyle "Abi "dedikten sonra derin bir nefes alıp "Abi kusra bakma bir daha olm-"derken Habip sözünü keserek
-"koçuum kendine gel böyle olmaz bu işler "dedi sinirle.Daha sonra yumuşayan ve babacan bir sesle "ne oldu sana bilmiyorum ki" dedikten sonra çarpışmaya döndü ve Newruzdan arkadaki dağlardan giderek dinlendikleri yerde nöbet tutmasını istemişti .Newruz bunun yaptığı hatanın sonucunda ceza olarak aldığını düşündü ve kendini savunmak içi Habip'e tam bişey diyecekkten Habip en korkutcu şekilde Newruza "Derhal!" derken Newruzda peki anlamında başını sallayarak "emredersiniz " diyip hızla oradan ayrıldı
Çatışma için dinlendikleri mağaranın üstünden etrafı kollarken Habip'in söylediği "koçum bu işler böyle olmaz ,ne oldu sana bilmiyorumki"sözlerini düşündü " bunca yıldır dağda olmasına rağmen böyle sözler duymamıştı hiçbir üssünden en sonunda aklında son kalan kısım geldi "ne oldu sana bilmiyorum ki" ne olmuştu sahiden bunca zamandan sonra neden gelmişti aklına eskiler.Zaten bu düşüncelerden uzak durmak için gelmemişmiydi buraya diye düşünürken omzunda hissettiği ince parmaklara sahip bir kadın eliyle yeniden kendine geldi
-"Heval hayırdır bu dağlarda bu kadar dalgın olursan kurt kapar seni "derken içten bi şekilde, yüzündeki tebessüm Newruz u " bir insan nasıl böyle gülebilirki" diye düşündürdü ,bişeylerde anımsatıyordu sanki o".Arjin ;ismi gibi kendide tekti bu dağlarda hatta belki dünyada" .diye düşünürken utanmış ve yaptığı şeyin yanlış olduğunu düşünmüştü çünkü Arjin dahil burdaki tüm kadınlara bacı gözüyle bakması söylenmiş ve öylede olması gerekiyordu aslında hiç bir kadına bu bözle bakmıyordu .Arjin ,özellikle Arjine bakmıyordu dahi bu düşüncelere kapılmamak için .çünkü öylesine gülüyordu ki inci gibi dişleri gözüküyor ve bundan çekinip ağzını zarif parmaklarıyla kapatırken kısılan küçük gözleri onu hiç büyümeyen bir kız çocuğuymuş gibi masum ve tatlı gösteriyordu .Böylesine masum gülürken ona hayran hayran bakmamak mümkün değilmiş gibi geliyordu Newruza .Bu düşüncelerden sıyrılıp Arjinin gülümsemesine karşılık vererek "hiç öylesine demişti" aslında derin bir offfff çekip herşeyi anlatmak istemişti ama yapamazdı insanların karşısında heleki Arjinin karşısında zayıf gözükmek istemediğinden "hiç"diyerek geçiştirmişti. Bunun Arjinide mutsuz ettiğini görmüştü ama arjinin bunu fazla uzatmayacağını onun karakterinden biliyordu .İki gün sonra Habip ve yoldaşlar çatışmadan çıkmış geliyorlardı üç yaralı ve 1 şehid verdiklerini önceden gelen Murat söylemişti.Geldiklerinde Habip Newruza ince bir bakış atarken ona içeri gelmesi gerektiğini belli etmişti Habip girdikten hemen sonra Newruzda arkasından girmişti Habip üzerinde kendi kanı olmayan kanlı hırkayı çıkarıp testideki su ile ellerini yıkarken Newruza
-"Hallettin mi meseleni" dercesine bakmış ve " yapmaman gereken şeyler ve hissetmemen yada hissettiğini belli etmemen gereken duygular var "dediğinde Newruzun güneşten yanan yüzünün daha da kızardığı ve utandığı ince boynunun kasılıp gevşemelerinden belli oluyordu..
Neden bahsediyordu bu adam yada kimden .Kaderi kimseye anlatmamıştı bugüne kadar onu öldüğü gün gömmüştü kalbine ve bunu bilmesine imkan da yoktu diye düşünürken Habip "Arjin"bu ismi duyunca Newruz kendinden geçti "Arjine karşı olan duygularını kontrol etmelisin" Hayır olmazdı ona karşı böyle şeyler hissettiği düşünülmemeliydi çünkü bunu daha kendine bile söylemeye cesaret edemiyordu öyle bişey yoktu çünkü .Newruz komutanı olan Habip e söz hakkı dahi tanımadan direk savunmaya geçerek ciddi bir şekilde "yok öyle bişey komutanım Arjin ,Mizgin ,Rojda ve diğerleri hepsi bacımdır buna şüpheniz olmasın" dedikten sonra Habipe düşünme payı bırakmıştı Habip ağırbaşlılığını koruyarak Newruza "Arjin geldiği günden belli böyle olmanı açıklayabilirmisin peki" dedi tok bir sesle "Bak koçum 19 yıldır yanımda kardaşlarım ölüyor hepsi gözümde cennet bahçesinden gelen meyveler gibidir hepsinin yeri ayrıdır gönlümde ama sen bana Gülenin emanetisin ve biliyoruz ki her an ölebiliriz fakat benim yanımda dalgınlığından dolayı sana zarar gelirse seni yetiştiremedim diye düşünürüm "diyerek sonunada o yaralı gamzesiyle kocaman bir gülümseme yerleştirmişti .Newruz bunun doğru olmadığını kanıtlamak istercesine korkarakta olsa "İsterseniz beni başka bir grubada dahil edebilirsiniz .Halkıma uygun şekilde nasıl hizmet etsem yeter bana "dedi.Aslında fazla ileri gitmiş o küçük ama hayati uyarıyı sadece olmasi gereken o olduğu için yapmış olmasına rağmen komutanının gözünde olduğu yerden ayrılmamak için söylediği bu söze tamam deme korkusuyla vereceği cevabı bekliyordu ya tamam derse o zamn Arjini belki bir daha hiç göremeyebilirdi ,aslında ona olan duygularını inkar etsede neden böyle düşündüğünü anlamamıştı kendisi dahî...Ama Habip onun korkusunu alarak "tamam bu kadarına gerek yok "demişti.Belliki Habip Newruzun söylediklerine inanmış taklidi yapmıştı. Newruz rahatlayarak Habipten müsade istiyince Habip sadece gülümsemişti ve Newruz dışarıdaki havayı usulca soluyarak deriden bir ahhh çekmişti sanki bütün düşüncelerini o derin soluğuyla dışarı atmak istercesine ahhh be kürt kızı demişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biz onlara gerilla dedik
Short StoryBazen hiç kimsenin görmediğini küçük bir kiz çocuğu görür kimi zamanda herkezin görüp umursamadığı şeyler o küçük kız çocuğunun yaşam tarzı olur.