67

70 7 2
                                    

Altay'dan.

Uzun bir zaman sonra hava aydınlanmaya başladığında, saat 6 gibi doğum hanenin kapısı açılmıştı. Hemen doktorun yanına ilerledik.

"Nasıllar?"

Diye sordum doktora. Doktor üzgün gözüküyordu. Bir şey oldu düşüncesi çok korkutuyordu beni, yüzümün bembeyaz olduğuna yemin edebilirim.

"Aslında iyiler diyebilirim fakat bebekler çok erken bir zamanda doğduğu için bir süre küvezde kalacak."

Kalbimi tutup ovmaya başladım. Yere çöküp oturdum.

"Ne kadar kalacaklar peki?"

Diye sordu Liva benim yerime.

"4 hafta kadar kalacaklar. O sırada gelişmeyen organlarının gelişmesini umuyoruz ve kilo almasını umuyoruz."

"Kerem nasıl?"

"Kerem beyi normal odaya aldığımızda görebilirsiniz."

Liva doktora kafa sallayıp yanıma geldi. Elini uzattı bana ve elini tutup ayağa kalktım. Kerem'i normal odaya aldıklarını haber verdiklerinde hemen odasına çıktık.

Kerem'in yanına gittim ve yanındaki koltuğa oturdum. Liva'da büyük koltuklara uzanmış uyumaya çalışıyordu. Onunda çok uykusu vardı, uyusun. Fakat ben Kerem'im uyanır diye gözümü bile kırpmak istemiyordum.

Terden birleşmiş saçlarını taradım biraz. Sonra tekli koltukta biraz yayılıp kafamı Kerem'in kafasının yanına koydum, yanağından öptüm ve uyumamaya çalışarak gözlerimi kapattım, uyumayacaktım.

Kapı tıklatılınca hemen duruşumu düzelttim.

"Gelin."

İçeri İrfan, Volkan abi çocuklar ile beraber gelmişti. Arda kapıyı kapatıp bana sıkıca sarıldı. Saçlarından öpüp ayrıldım.

"Liva çok yorulduğu için uyuyor. Volkan abi sen otur istersen koltuğa."

"İrfan, can taşıyor o otursun."

İrfan gülümseyip Kerem'in yanındaki koltuğa oturdu.

"Biz kahvaltı yaptık, siz acıkmışsınızdır diye yemek yapıp getirmiştim."

Elindeki poşeti verdi.

"Hiç zahmet etmeseydin İrfan."

"Hadi ye acıkmışsındır."

Gülümseyip saklama kabını açtım. Bir tane sandviç alıp streç filmini söküp çöpe attım ve yemeye başladım. Bitince İrfan'a teşekkür edip elimi sildim ve Liva'nın koltukta boşluk bıraktığı herhangi bir yere oturdum.

"Arkadan dayıyor orospu çocuğu."

İrfan bu dediğime gülmüştü.

"Benim sevgilim sana aşık oldu herhalde Altay. Artık benden fazla seninle ilgileniyor."

"Benim cazibeme kimse dayanamaz hayatım."

İrfan göz devirmişti.

"Hay orospu çocuğu hâlâ dayıyor!"

Diyip arkamı döndüm ve götüne sert bir tokat attım. Çığlık atmak için ağzını açtığında ağzına da vurdum.

"Kocam uyuyor bağırma."

Liva oturur pozisyona geldiğinde Volkan abide oturmuştu. Çocuklar babasını uyandırmaya çalışıyordu.

"Çocuklar babanız çok yorgun ona ellemeyinde uyusun."

"Büyümüşsün." AlKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin