Bölüm 7

34 5 3
                                    




                                                                                              ☾


Gece aniden gelen maille hazırlanıp evden çıkmıştım.Birisi babamla alakalı bilgiler bildiğini ve bana vereceğini söylemiş,ardından ise kimseye söylememem için sıkıca uyarmıştı.Tehlikeli olduğunu bilsem de başka şansım olmadığı için yoluma devam etdim.Ardından kendimi karanlık bir sokakta buldum bu gün diğerleriyle kıyasla daha az soğuktu.Biz ise görevlerin ardından bunlara alışmıştık.


                                                                                                  ☾

                                                                                                                     

                                                                                                                                          İlahi bakış açısı

Hazan, kararlı adımlarla yürüyor, dikkatle çevresini gözlemliyor ve her an tetikte oluyordu. Odağını kaybetmemek için her şeyi gözden geçiriyor ve hiçbir detayı atlamıyordu. Babasının intikamını almak için yıllardır süren bu mücadele artık onu adeta bir gölge gibi takip ediyordu.

Birçok zorlu görevi başarıyla tamamlamış olsa da, bu seferki görevi farklıydı. Bu, onun için sadece bir iş değil, aynı zamanda geçmişiyle yüzleşme ve adalet arayışıydı. Babasının ölümündeki gizemi çözmek ve intikam almak için her türlü riski almaya hazırdı.

Bir akşam, gizli bir buluşma için belirlenen yerde beklerken, aniden etrafındaki sessizliği bir gürültü bozdu. Anında dikkatini topladı ve hazır olmak için elindeki silahı sıkıca kavradı.

Aniden, arka plandan gelen bir ses ve hızla yaklaşan ayak sesleriyle birlikte, tehlikenin geldiğini fark etmişti.

Hazan, hızla harekete geçti ve savunma pozisyonunu aldı, silahını adamlara doğrulttu. Ancak, kalabalık karşısında zorlanıyordu. Tam o anda, Alkan aniden ortaya çıktı ve Hazan'ı korumak için cesurca adım attı.

Hazan ve Alkan, kendilerini tehlikenin ortasında bulmuşlardı.Hazanın şaşırmaya bile vakti kalmadığında üzerlerine yağan kurşunlarla eğildiler.Alkan, Hazan'ın yanında durarak onu korumaya çalışıyordu. İkisi de kalabalık karşısında zorlanıyordu ama pes etmeye niyetleri yoktu. Saldırganlar, ikilinin etrafını kuşatmış, onları sıkıştırmaya çalışıyordu.

Hazan, Alkan'ın yardımıyla birkaç saldırganı etkisiz hale getirdikten sonra, geri çekilmek için bir fırsat kolluyordu. Bu sırada Alkan, Hazan'a dönerek, "Buradan çıkmalıyız, daha fazla dayanamayacağız," dedi.

Hazan, kısa bir an duraksadı ve Alkan'a baktı. "Tamam,dikkatli ol."

İkili, saldırganlardan kaçmak için bir fırsat bulduklarında, hızla dar bir ara sokağa yöneldiler. Orada kısa bir süre saklandılar ve nefeslerini toparladılar. Hazan, Alkan'a döndü ve derin bir nefes aldı.

"Teşekkür ederim.Yani yardım ettiğin için," dedi.

Alkan, ciddi bir ifadeyle başını salladı. "Birlikte çalışmak zorundayız.Hem sen ajan değil misin yanında birisi olması gerekir.Ajan bile olsan tek başına gecenin bir yarısı buralara gelmenin tehlikeli olduğunu bilmiyor musun?"

"Artık azarlamayı bitirdiysen eve götürür müsün beni?" diyerek gözlerini devirdi.Arabasının tekerini patlatmıştılar.

Hazan, Alkan'a güvenmek istemese de, onun cesaretine ve kararlılığına hayran kalmıştı.

Alkan, "Bu işin arkasında kimlerin olduğunu öğrenmemiz gerekiyor."

"Öğrenmemiz değil,benim öğrenmem gerekiyor bu kadar yardım yeterli,teşekkürler" diyerek gelen arabaya yöneldiler.Alkan daha fazla uzatmamıştı neyse ki.Gelen arabayı Alkanın arkadaşı kullanıyordu.

Hazan ve Alkan, arabaya bindikten sonra, Alkan'ın arkadaşı motoru çalıştırdı ve araç yavaşça hareket etmeye başladı. Yol boyunca sessizlik hakimdi. Hazan, pencereden dışarı bakarak düşüncelere dalmıştı. Alkan ise sessizce onu izliyordu, ama sonunda sessizliği bozdu.

"Sana yardım edebilirim,belli ki arkadaşlarına da anlatmamışsın,neyin peşindesin?"

Hazan, içini çekerek ona döndü. " Bu benim kişisel meselem. Tek başıma halletmem gereken bir şey."

Alkan, ona bakarak başını salladı. "Tamam ama ajanlıkta kişisel meselelere yer olmadığını bilecek kadar tecrübelisin."

Hazan, hafifçe imalı şekilde gülümsedi ve başını salladı. "Tehdit mi ediyorsun beni?"ardından cevap gelmeyince ara verdi ve yeniden Hazan konuşmaya başladı.

"Ne istiyorsun?"

"Istediğim sana yardım etmek ama illa söylememekte ısrarcı gibisin yine de senden bir şey istemeyecek kadar çok şeye sahibim zaten.Bunu biliyorsun."

"Arkadaşlarıma bile söylemediğimi sana söyleyeceğim fikrini sana düşündüren nedir?"

Alkanın bakışlarıyla alması gereken cevabı almış olacak ki,Hazan başka şansının olmadığını anladığında sinirliydi.İçini çekerek

"Tamam anlatacağım ama sana nasıl güvenebilirim?"

"Güvenmemek gibi bir şansın mı var Güzüm?"

Arkadaşı fısıltıyla Alkana seslendi "Abi en son telefonda Hazan değil miydi bu?Başka kızlarla mı karıştırdın?"

Alkan sinirli bakış atarken arkadaşı yol boyunca bir daha konuşmadı.

"Güzüm kim be? Daha ilk günden isim karıştırırsan senle işimiz zor" diye Hazan atıldı.

"Isim karıştırdığımı nerden çıkardın,sana dedim" Hazan ona şaşkın gözlerle bakarken devam etdi "Böyle şeylerden anlamadığını bilmeliydim"

"Ne?"

"Boş ver,Güzüm."

"Bir daha bana öyle seslenirsen-"

"Tamam,Güzüm."

Tam ben bir şey daha söyleyecekken eve vardığımızı anladım ve arabadan indim,tek teşekkür ettiğim kişi ise arkadaşı olmuştu.

Intikam ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin