...
Gece'nin ağzından,
Saat epey geç olmuştu Korel hala gelmemişti. Mert ve Alina ile derin bir sohbete dalmıştık. Arada Mert'in espirileri bizi gülme krizine sokmuştu. Tuhaftı ki Mert dışarıdan böyle komik biri görünmüyordu. Daha böyle ciddi tavırlar sergileyen biriydi. Tanıdıkça iyi olduğu kanaatine varmıştım. Derin sohbetin içerisinde saat epey geç olmuştu. Ve Asrın koltukta uyuya kaldığı için Mert'in onu evine bırakmasını rica etmiştim. Oda onu o halde bırakmamak adına kucağına alıp götürmüştü.
Saat epey geç olmuştu Korel hala gelmemişti. Bu saatte kadar nerede ne yapıyor merak ediyordum. Çünkü saat ikiyi çeyrek geçiyordu. Ve ondan bu kadar uzun süre ayrı kalmak canımı sıkmıştı. Hem kendimi mutsuz hemde yalnız hissediyordum.
Derken kapı yavaşça açılmaya başladı. Gözlerim direk kapıya açılan gitti bu Korel'di içeriye girdi ve yavaşça kapıyı kapatıp yanıma doğru gelip bir tane koltuk çekip ona oturdu."Nasılsın?"diye sordu.
"İyiyim, teşekür ederim sen nasılsın?"
"İyi bende, bir ağrın sızın var mı?"
"Yok şuan iyiyim" dedim. Sonra
ben ne zaman çıkacam burdan gerçekten burda durmak azap gibi geliyor hele de..." deyip sustum.Hele de sen olmayınca diye geçirdim içimden bunu asla ona söyleyemezdim.
"Hele de?" deyip sorar bakışlarla bakmaya başladı.
"Şey yok bişey ya ne zaman çıkacam ben burdan?" dedim konuyu değiştirmek istercesine.
"Hele de?"Diye sordu tekrar ama bu sefer kaşlarını da çatmıştı.
"Şey,"dedim ve sustum. O hala yüzüme bakıp kelimenin devamını getirmemi bekliyordu.
"Evet şey, devamı?" kaşları hala çatık bir şekilde bakıyordu.
Şey işte ya sıkıldım burda sende yoktun. Biraz yalnız gibi oldum ve zaman geçmedi diyip utanarak başımı önüme eğdim.
"Hmm dedi dudaklarını birbiriyle birleştirerek, demek ben yokken yalnızsın ha küçük hanım?"
"Ben küçük hanım değilim bak büyüdüm, artık bana öyle deme."
Dank diye ortaya bu cümleyi atmıştım ve umarım sorgulamazdı.
"Ben sana daha önce küçük hanım dedim mi? dediğimi hatırlamıyorum neden daha önce söylemiştim gibi konuştun?
"Yok ya sadece öyle ağzımdan kaçtı bir anda. Çocuk muamelesi görmek pek hoşuma gitmiyor" dedim.
Aslında o söylediğinde güzel oluyordu ama...Peki dedi ve sustu. Ardından "çok mu yalnız hissettin?" diye sordu.
"Evet, aslında merak ettim seni geç oldu gelmeyince korktum biraz."
Hmm dedi tekrar dudaklarını birbirine bastırarak. Sonra da "Mert ve Alina ne zaman gitti?" diye sordu.
Yaklaşık iki saat önce, şey Mert'e ben Alina'yı götürmesini söyledim kız uyuyakalmıştı. O yüzden Mert'e kızma.
"Neden Mert'e kızayım ki?"
"Beni burda yalnız bıraktığı için. Şey aslında yalnız bıraktığı için derken elinizden kaçmayayım manasında.
Hem sonuçta size bir sürü borcum var. Biliyorsun ki oyunda kaybettim ve dahası hem düşmanınız olan hemde ortağınız olan Mehmet Şahin'in adamıyım tabi ki elinizden kaçırmak istemezsin" dedim."Güzel?"dedi, "aferin sana herşeyin farkındasın" dedi.
Bu konuyu yarın konuşmayalım şimdi biraz uyu dinlen yorma fazla kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Gölgesi
Fiksi UmumTanrı bize hayatını kabul ediyor musun diye sormaz. Seçim şansı yoktur, kaderin zaten en başından beri yazılmıştır. Sadece nasıl yaşayacağını seçebilirsin veya yaşamayacağını... Ne geçmişin ne de geleceğin... Gece Gölgeye baktı ve dedi ki, belkide...