İyi ki doğdun Kaptan

96 9 17
                                    

Her şey tam tıkırında işliyordu. Pastalar, kurabiyeler, içecekler, süsler, ses sistemi, oturulacak mekan, ışıklandırmalar ve daha bir çoğu. Hepsi hazırdı fakat tek bir eksik vardı. Levi. Hange belli etmese bile endişeliydi. Hazırlıkların boşa gitmesinden ziyade, Levi'ın buraya gelemeyeceği kadar ne yaşadığını merak ediyordu.

İleriden gelen farın ışığı ve araba sesi ile Hange'nin tüm negatif enerjisi yanıp kül oldu. Heyecan ile arabaya doğru baktığında içeriden ilk Mikasa çıktı. Levi arabadan çıkıp oraya baktığı anda konfetiler havada uçuştu ve herkesin ağzından aynı cümle döküldü.

"İyi ki doğdun Kaptan!"

Levi yüzünde oluşan şaşırma ifadesine engel olamadı. Bugün onun doğum günü değildi farkındaydı. Fakat Hange'nin bunu planladığını anlamıştı. Gülümsemese bile gerçekten sevinmişti.

Zeke hemen özel olarak hazırlanmış pastayı getirerek geri çekildi. Pasta meyveliydi ve üstünde Levi'ın çocukluğundan kalma bir fotoğrafı vardı. Levi'ın en sevmediği çocukluk fotoğrafı

"Oi veletler! Benimle oyun falan mı oynuyorsunuz?" dedi ve kaşlarını çatarak kalabalığa baktı. Herkes gülmeye başladı.

"Sorgulama ye Kaptan." sırıtarak ironik bir tonla karşılık verdi Mike.

Levi ağzından "tch" benzeri bir ses çıkardı ve pastada bulunan "21" yazılı muma üfledi. Dilek dilememişti çünkü dileği zaten kabul olmuştu.

Alkışlar ve ıslıklarla Levi'a iyi dileklerde bulundular. Levi hepsine teşekkür ederken "Levi! Dilek diledin mi?" diyerek Hange merakla yanına doğru koştu.

Levi, Hange'nin bu hali karşısında gülümsedi ve kulağına yaklaşarak "Dileklerin en güzelini kalbimde taşıyorken başka bir şey dileyemem dört göz." dedi ve geri çekildi. Hange utanmış bir şekilde Levi'a öylece baka kaldı. Gerçekten istediğinde romantik olabiliyordu.

"Açııımm" Sasha'dan gelen isyan ile aşk havası dağıldı ve herkes muhabbet ederek masaya oturdu ve yemek yemeye başladı. Hange, Levi'ın yanında oturuyordu ve Levi'da doğal olarak Hange'de ki değişikliği fark etmişti.

"Sana aldığım elbiseyi giymişsin." Kimsenin dikkatini çekmeyecek bir ses tonu ile söylemişti. Hange'nin doğum günündeyken ona aldığı siyah elbise sevgilisinin üstünde duruyordu.

Hange oflayarak üzerindekini düzeltmeye çalıştı. Elbise gerçekten güzeldi, Hange'nin bedenine tam oturmuş ve vücut hatları daha da belirginleşmişti. Bu elbise gerçekten ona yakışmıştı.

"Nanaba'nın zoru ile giydim. Bunu sen aldığın için daha anlamlı olur dedi. Çok kötü olmuş dimi. Offf ben dedim onca giymiyeyim diye. Ama beni din-"

"Çok güzel olmuşsun."

Hange kesilen sözü karşısında yine utanmıştı. Levi bugün çok romantikti açıkçası bu da onun hoşuna gidiyordu. Ne kadar alışık olmayıp utansada bu tarz cümleleri Levi'dan duymak onu iyi hissettiriyordu.

"Jean ben senin eline kelepçe takayım emi!" Eren'in güçlü bağrışı ile tabağındaki yemekten bir miktar Jean'e fırlattı.

"Önce sen başlattın pis martı. Bana at demeden önce düşünecektin." dedi ve o da yemeğini fırlattı. Armin kargaşayı bitirmek için çeşitli laflar sçylese bile duymuyorlardı ya da duymamazlıktan geliyorlardı. 

Levi gözlerini kapatıp burnundan soludu ve anında ikilinin arkasında belirdi. Eren ve Jean daha ne olduğunu anlamadan kafalarının Levi sayesinde birbirine çarpası bir oldu.

"Doğum günümde kavga etmeyin veletler. Bu mutlu anıma acı sos katıyorsunuz." dedi ve üzerine bulaşan bir kaç parça kırıntıyı eliyle temizledi. Jean oflayarak yemeğini yemeye devam etti. Connie onla dalga geçmeye başlamıştı bile. Fakat arkasında duran bedenden ötürü bir tepki veremiyordu çünkü biliyordu, bir daha kargaşa çıkarırsa tekrar dayak yiyecekti.

Kyojin | LeviHan | textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin