***"Bu akşam bir kutlama yapalım diyorum ne dersin Patron?"
Koltuğuna kurulduğu gibi gözleri birbiriyle temasa geçtiğinde, ikisinin de dudaklarında belli belirsiz sinsi bir zafer gülümsemesi vardı.
"Oh... Sence de biraz erken değil mi kutlama yapmak için umm?"
Patronun sorusu ardından diğeri oturduğu yerden usulca kalkıp onun çalışma sandalyesinin arkasına geçerek ona bir omuz masajı vermeye başlamıştı.
"Siz sadece rahatlayın, her şey lehimizde işliyor göreceksiniz, az kaldı, çok az..."
Başarılı bir ittifak kurmuşlardı ve onun zeki bir adam oluşu da her zaman etkiliyordu patronu. Patron, karşısındaki adamın duygusal davrandığını hiç görmemişti, hep mantıklı olan kararı verir ve amacına ulaşmak için tıpkı kendisi gibi her yolu dener, kire batmaktan çekinmezdi. Bu yüzden bu yolda iyi bir ikililerdi.
Şimdiden ortak konuşmaya başlamışlardı "lehimizde" çıkarları birbirine uyuyordu. İri dudaklının güçlü, hırslı ve ne istediğini bilen kendinden emin duruşu, özgüveni, patronun aklına sızan özellikleri olmuştu böylece.
Düşüncelerden sıyrılıp kendini omuzlarındaki parmakların onu rahatlatma hissine verdiğinde, biraz eğlenmenin ikisi içinde fena olmayacağını düşündü.
Patron derin bir nefes alıp "Öyleyse şu işleri biraz hızlandıralım ne dersin?" dediğinde, diğeri ekledi.
"Öyle diyorsanız... Yarın resmi olarak icraate dökmemek için hiçbir sebebimiz yok efendim."
Son bir bakışmanın ardından ikili, ofisten ayrılmak için ayaklandıklarında konuşan bu sefer patron olmuştu.
"Harika... Ozaman bu akşam bana gel ve güzel bir yemek yiyelim." Cevap ise gecikmedi.
"Ganimetlerden elde ettiğiniz şarap mahzeninizden bir şişeyi benim için açacaksanız neden olmasın?"
İkisi de bu teklif karşısında gülümsemişti, iş konuşmak onunla her daim zevkliydi.
***
"Merhemi sürmemi ister misin Vallery, bırak ilgileneyim seninle hı?"
Kızıl kadın, laboratuvardan güç bela geri geldiğinden beri ağzını bıçak açmıyorken, Elly çekinerek sormuştu.
"Ben kendim yaparım, teşekkürler."
Böylelikle sehpanın üzerine bıraktığı kremin ardından "Iıı şey, tamam ozaman, çorbanı da buraya koyuyorum, uyumak istediğini söylemiştin iyice dinlen sen,
bir şey olursa seslenmen yeter biliyorsun?" Dediğinde, kurmaya çalıştığı göz teması bile başarılı olamamıştı omeganın. Valeria boş bakışlarıyla yalnızca başını sallamakla yetindiğinde, daha fazla söze gerek olmadığını ve rahatsız etmemek için yavaşça odadan çıkıp onu yalnız bırakmıştı.Odanın kapısı kapanıp Elly çıkar çıkmaz, önündeki yastığı ısırarak sinirle yüzünü oraya gömen beyaz tenli kadın kendini pataklamak istiyordu. Yatağın üzerinde kendince debelenirken sırtında sızlayan parçalar ile oturma pozisyonuna gelmiş, parmaklarını hışımla kazağının etek uçlarından tutarak çekip çıkarmıştı kafasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN ADASI: Mühür
Fantasy[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti. "Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!" *** Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının a...