"Karya'nın babası olayım. Evlen benimle."
"Pardon? Daha bir saat önce tanıştık biz farkında mısın?"
|mpreg|
|Aşk yeniden temalı|
|changlix, minsung, seungın|
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~•~•~•~
"Uyanıyor abi."
Hyunjin gözlerini açtığında başı ağrıdan çatlıyordu. Başında Seungmin bekliyordu fakat abisini çağırması üzerine Chan koşarak yanına gelmişti. Hyunjin yeni uyandığından ne olduğunu ilk başta algılayamayarak Chanın yüzüne öylece bakıyordu.
"İyi misin? Başın dönüyor mu?" dedi Chan.
Hyunjinin aklına neden bayıldığı gelmesiyle hızla doğruldu yatakta. Chan anında onu omuzlarından tutmuştu. "Hemen kalkmamalısın Hyunjin."
Chan, yataktan kalkmaya çalışan Hyunjini tutmuş ve kalkmasına izin vermeyerek gözlerine bakmıştı. Şuanda Changbinin evindelerdi ve hava kararmıştı. Hyunjin uzun zamandır baygın yatıyordu fakat Karyadan henüz bir haber yoktu.
"Hyunjin yeni ayıldın ani hareketler yapma."
"Chan benim oğlum yok sen bana ne diyorsun ya?" diyerek sesini yükseltmişti Hyunjin.
Chan göz ucuyla Seungmin'e bakıp iç çekerek Hyunjin'in yüzünü avcuna aldı. "Oğlumuzu bulacağım Hyunjin. Ben halledeceğim."
Hyunjin yalvarır gözlerle bakmaya başladı Chana. "Bul oğlumu Chan lütfen."
"Bulacağım. Halledeceğim ben güven bana."
"O nerede?" dedi Hyunjin babasından bahsederek.
"Limana gitmişler. Karyayı arıyorlar."
"Bende gideceğim." dedi Hyunjin oldukça kararlı bakışlarıyla Chana bakarak.
"Pekala." dedi Chan da pes ederek. Hyunjini imkanı yok tutamazdı. "Ama senden kendini yormamanı istiyorum Hyunjin bana söz ver."
Hyunjin 'sen ciddi misin' der gibi baktıktan sonra kalktı yattığı yerden ve dışarı çıktı. Chan da iç çekerek kardeşine baktı. "Hâlâ bir haber yok mu?"
Seungmin kafasını sağa sola sallayarak reddetti. "Maalesef."
"Chan hadi!"
Hyunjinin bağırmasıyla kardeşler de evden çıkarak arabaya geçmiş ve limana gelmişlerdi. Hyunjin arabadan iner inmez babasının karşısına geçti. Rüzgardan dağılan saçları ve ağlamaktan kızaran gözleriyle karşısındaydı babasının. "Oğlum nerede?"
