21.

182 10 7
                                    

"Abiiii! hadi ama geç kalacağımm ilk iş günüme senin yüzünden!"

Tanrım sabahın ilk ışıklarında jiminin sesini duymak nasıl bir eziyetir.

Gözlerimi istemesem de araladım. Görüş alanıma süslü püslü giyinmiş jimini gördüm tabi. Ama bebeğimin de kendine benzetiği icin sinirlenmiştim.

"Hey! Bebeğimi ne hale koymuşsun sen böyle Tanrı aşkına Jim!

Pis bi sırıtışla bana bakıyordu. Minik bebeğim ise üstündeki tüylü hırkayı koca zeytin gözleriyle izliyordu.

"Ne var yaa biraz da dayısına benzesin! Sahte bir kızgınlıkla sitem etti.

Oflıyarak yataktan kalktım "Hadi seni uyuşuk velet!"

"Tamam Jim bağırmasana"

***

"Oooo Jim burası epey büyük bir şirket."

"Evettt!"

Şuan KTH holdingin onündeydik.
Heyy!bir dakika KTH mi!

"Jimin" dedim buruk bir sesle. Kimin anidan bana döndü.
"Efendim abi. Bir sorun mu var?"

"KTH K-kim T-taehyung'un kısaltılışı değil mi!?" ah Tanrım umarım yanılıyorumdur.

Kimin şaşkın bir şekilde sirketin adına baktı ve ardından bana dönüp "Evet abi belki o değildir"

Evet doğruyu söylüyordu bu dünyada onun isminin benzerleride vardı.

Başımı olumlu anlamda saldım "Haklısın" hem onun şirketi olsa bile benim için birşey değişmezdi.
O kadar soğumuştum ki ondan. Bir yanım seni terk edip giti boş ver onu diyor, diğer yanım da bi nedeni vardır gitmesinin yoksa o seni çok seviyor  diyor ben şimdi hangi birini dinliyeyim. Kafayı yemek üzereyim.

"Abii hadi ya geç kalıyoruz" dedi sitem kar bir şekilde.

Elimde Taeggk'u almış kapıya doğru yürüyordum. Evden cıkmadan önce kıyafetlerini değiştirmiştim tabi hep ağzına koyuyordu tüyleri.

Minik bebeğim koca gözleriyle etrafı inceliyor ara sıra alkışlıyor ve cığlık atıyordu. Tanrım yememek icin zır duruyorum.

Sonunda şirkete girmiştik. Jimin bir çalışana şirketin CEO'sunun yanına gitmek icin yerini soruyordu.

Sonunda yerini öğrenmiş ti ve asansöre adımlıyorduk. "Tanrım burası eppey bir büyük "

"Evet adam aşırı zenginmiş "
Asansöre vardığımızda tam kapanmak üzere olan kapıları jimin 'lütfen durdurun' diye cırladığında adam elini araya koyup kapıların kapanmasını engellemişti.

Asansöre bindiğinizde tüm gözlerin benim ve Taeggk un üzerinde olduğunu hissediyordum. Ayrıca aralarında fısır fısır konuşarak hizç süzüyorlardı.

Tek duyduğum şey 'Bu bay kim in eşi Kim Jungkook değilmi' buydu başkada birşey duymamıştım.

İçimde bir burukluk oluşmuştu.
Görülen o ki beni terk ettiğini kimse duymamıştı.

Asansörün durduğu anda kapılar açıldı ve iki adam başını selam vererek eğip " İyi günler Bay kim"
Deyip inmişlerdi asansörden.

Sesimi çıkarmadan öyle beklemiştim. Jimin benim eskileri hatırımam icin soylememişti birşey.

Asansör geleceğimiz katta durmuş inmiştik. Taeggk çığlık atarak ellerini çırpmıştı.

Jimin "Şşşh afacan sesiz ol bu çığlıkların yüzünden işimden olacağım" diye sitem etti gülerek.

Jim CEO nun odasını bulup kapısına varmıştık yavaşca kapıyı çalmış ve "Gel!" Komudunu alarak kapıyı açmıştı.

Odaya girdiğimde kocaman boydan camın önünde koltuğu manzaraya dönük CEO ile karşılaştık.

Jimin geldiğini belli etirmek için
" Efendim ben son imzalar için gelmiştim" diye konuştu. O sırada Taeggk çığlık atıp gülmeye başlamıştı. Ahh bebeğim gülmeyi seviyordu.

"Taeggk bebeğim lütfen sesiz olur musun" koca gözleriyle bana bakmış ve susmuştu.

Ben Taeggk ile ilgilenirken tanıdık bir ses işitim.

"Jungkook"

Selam taekookunveletleri
Umarım güzel gidiyorum dur
Yazım yanlışları dan dolayı kusura bakmayın
Sizi seviyorum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Obedience/Taekook/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin