Anastasia | Daddy Issues

9

"Zamanın birinde kötü bir kadın yaşarmış. Kasabasında yaşayan tüm erkekler o kadının evinin önüne sıraya girermiş. Aklı başında hiç kimse sevmezmiş bu kadını." Derin bir nefes alırken ben o saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

"Bu kötü kadının ailesi yokmuş. Yani herkes öyle bilirmiş. Günlerden bir gün bu kadın hamile olduğunu öğrenmiş. Bebeğini aldırmak için geç kalmış fakat o bebek karnında yokmuşcasına eski hayatına devam etmiş. Karnı büyüdükçe herkes peşini bırakmış kadının." Yutkundum. Zorlanıyordum.

"Çocuğu doğurduktan sonra sokaklarındaki çöp kutusuna atmış." Nefesim kesiliyordu sanki. Sustum çünkü devam edemiyordum. "Sakin ol kızım, nefes al." Beni kucağında doğrultup çenemden kavradı ve başımı kaldırdı. "Yarın devam etmek ister misin?" Hızlıca onayladım onu. Kesinlikle tek istediğim buydu şuan. "Beni sever misin Eldon?"

İsteğim üzerine beni yatağa yatırıp üstüme çıkmıştı ağırlığını vermeden. "Unuttur bana. Yalvarırım." Gülümsedi usulca ve dudaklarımı kavradı. Her zamanın aksine oldukça yavaş ve tutku doluydu öpüşü. Kıyamıyor gibiydi, bana öyle geliyor olabilirdi de. Dudaklarımı bırakıp yavaş ve ıslak bir yol ile indi göğüslerime.

Sol göğsümün ucu dudaklarının arasında kaybolurken bedenim istemsizce havalanmış ve inlemiştim. Büyük elleriyle belimi kavrayıp yatağa yasladı bedenimi geri. Dişlerini geçirince sesim yükselmişti. Tak hamle ile beni kucağına alıp yataktan kalktı. Karşımızdaki boydan boya camdan oluşan kısıma ilerledi ve önünde durdu. "Manzaraya karşı seveyim mi seni, hm?" Gülümsedim ve ellerimi yanaklarına yaslayıp parmak ucuma yükseldim ve dudaklarına saniyelik bir öpücük bıraktım.

Onayımı almış olacak ki bedenimi cama çevirip ellerimi cama yasladı ve kalçamı öne çıkardı biraz daha. Dizlerinin üzerinde çöküp kadınlığıma dudaklarını değdirince iniltim cama çarpıp odaya dağılmıştı. Dilinin ucu içime doğru kayınca dizlerim titremişti resmen. Başımı hafifçe çevirip ona baktım. Dudakları adeta beni yerken inlemekten soluk alamıyordum. Çok iyiydi.

"Tadına bitiyorum." Başını çekmeden konuşması ve kadınlığıma çarpan nefesi ile elimi başına koyup kafasını bastırdım. Güldüğünü işitirken dişleri ile kavradığı klitoristimi çekiştirince resmen çığlık atmıştım. Acı bir insana bu kadar zevk vermemeliydi.

Ayağa kalkıp pantolonunu çıkardı. Kalçama çarpan aleti ile başımı cama yaslayıp derince inledim. "Eldon... lütfen." Kalçamı kendine doğru çekince aleti bacak arama kayıp ıslaklığıma bulanmıştı. "Lütfen ne bebeğim?" Kendimi daha çok ittim ona. "Küçük Eldon'ı kaydır, kızım seni istiyor." Dediklerimin ardından gülmüş ve kendini hizalayıp birden köküne kadar girmişti içime. Derin bir oh çektim. "Babacığım.."

"Bal yuvana dayamıyorum kızım." Zevk dolu sesi ile geri çekilip tekrar içime girince hızından dolayı cama daha çok yaslanmıştım. Ardından üstüme eğilip elleriyle göğüslerimi okşayıp sıkmaya başlamıştı.  Hızlı git gelleri ile çığlık atacaktım neredeyse. Sağ elim hala cama yaslıyken sol elimi geriye atıp ensesine tırnaklarımı geçirdim. Tenlerimizin çarpışma sesi kulaklarımı çınlatırken kendisini daha fazla iteledi bana, sanki gidecek daha fazla yeri varmış gibi. Tüm sinir uçlarım uyarılırken gözlerim geriye doğru kaymıştı.

"Gözlerini görmek istiyorum." Fısıltım ile içimden çıkıp bedenimi kendine çevirmiş ve tek hamlede kucağına almıştı. Bacaklarımı beline dolayıp omuzlarına tutunarak yükseldim ve aleti tekrar içime kaydı. Gözlerim gözlerinden ayrılmazken ellerini kalçama yerleştirip bedenimi hareket ettirmeye başladı. Tırnaklarım derisine batıp teninde izlerini bırakırken istemsizce alt dudağımı dişledim. "Şuan o kadar şehvet uyandırıyorsun ki bende. Yavrum sabaha kadar sikilmek istiyorsun." Ellerini belime sarıp bedenimi tamamen erkekliğine bastırınca çığlık atmıştım. Gerdanımdan süzülen ter damlası göğüslerime ulaşırken hassaslaşan göğüslerim beni inlemeye mecbur etmiş gibiydi.