Sıradan sıkıcı hayatlarına devam ederken gelen bir teklif ile hayatları tamamen değişmişti. Anlamadınız değil mi gelin başından başlayalım
Ailesinin durumu yüzünden okulu bırakmak zorunda kalan ve en büyük hayali oyuncu olmak isteyen küçük felix bir sabah işe gitmek için hazırlanırken kendisi için gelen teklifi gördü. Başta şaka sanmıştı ancak gerçek olduğunu anlayınca olağan gücü ile çığlık attı. Hemen annesinin yanına koştu ve teklifi gösterdi. Annesi izin vermemişti ancak karşılığında gelecek parayı duyunca anında kabul etmişti. Felix hayalini gerçekleştirmek için ilk adımlarını attığı için neredeyse sevinçten uçacaktı.
Gelelim Hyunjin'e
Kendisinin dusuncesine göre hayat b*k gibiydi. Hicbirsey ona zevk vermiyordu ve çalıştığı işten nefret ediyordu. İşten değil de oradaki eski sevgilisinden diyebiliriz. Yine aynı günlerden olacağını düşünüp oflayarak uyanmıştı ve hazırlanıp tam çıkacakken kapıdaki mektubu buldu. Açtığında o da şaka sanmıştı ancak alttaki fiyatı görünce şoka uğrayarak gerçek olduğunu öğrendi. Kazanacağı söylendiği para şu anki maaşının 2 katıydı ve Hyunjin tabiki de bu teklifi kabul etmişti.
Hyunjin paradan dolayı mutluydu ancak kafası düşünceler ile doluydu. Partneri kimdi? Ya iyi anlaşamazlarsa? Ya oyunculuğunu beğenmeler ise? Ya herşeyi berbat eder rezil olursa? Bu düşünceler ile kafası daha da çok karışmıştı. Felix de pek farklı durumda değildi.
İkiside endişeler eşliğinde şirket binasının önüne, tesadüf üzerine tam da aynı anda gelmişlerdi hatta ikiside telefona baktığı için çarpışmalardı.
Hyunjin
Ne yapıyorsun önüne baksana kıyafetim bozulacak. Sakar şey seni. İnsan önüne bakar... (Daha çok şeyler söyleyerek binaya doğru ilerledi.)
Felix
Ne yaptım ki daha binaya girmeden rezil oldum ya orda da herşey mahvolursa?
Felix başını önüne eğip binaya girmişti.
Yazdığım ilk fic o yüzden çok da içime sinmedi eğer 10 oy alırsa devamı gelir seviliyorsunuz🤍
