Sena'dan
Otobüsten iner inmez abimin durakta beni beklediğini fark ettiğim an şaşkınlıkla "Abi?" dedim.
"Ne?" dedi Görkem. Abimi fark etmemişti muhtemelen.
Abim Görkem'e dönüp "Görmeyeli çok değişmişsin Beril. Film güzel miydi bari?" dedi.
Görkem donup kalmıştı. O tam bir şey söyleyecekken ben araya girdim.
"Abi ne yapıyorsun burada?"
Abim dik dik Görkem'e bakmayı bırakıp bana dönerek "Telefonunu neden açmıyorsun? Hava karadı, seni duraktan almaya geldim." dedi.
Açıp telefonumu kontrol edince abimden gelen 14 mesajı ve 5 cevapsız çağrıyı gördüm. Sinemaya girerken telefonumu sessize almıştım ve o zamandan beri telefonuma bakmak aklıma bile gelmemişti. Bu kez büyük batırmıştım. Abim sinirli olduğu kadar endişeliydi de.
Böyle durumlarda yapabildiğim en iyi şey paniğe kapılmadan her şey normalmiş gibi davranmaktı. Ben de öyle yaptım.
"A! Filmden sonra telefonum sessizde kalmış." dedim gülerek.
"Sena sen benimle dalga mı geçiyorsun?" dedi abim sakin ama sert bir ses tonuyla.
"Hayır. Hem sen neden buraya kadar geldin ki? Buradan eve kendim yürüyebilirim." dedim sakinliğimi korumaya çalışarak.
Abim Görkem'e dönüp "Sen kimsin?" diye sordu.
Ben yine Görkem'in konuşmasına müsaade etmeden lafa daldım. "Madem geldin abi, tanıştırayım. Görkem arkadaşım. Dönerken otobüste karşılaştık. Sohbet ettik biraz." dedim.
Abim "Öyle mi?" diye sordu.
Görkem önce bana bir bakıp abime döndü ve "Evet, otobüste karşılaştık." dedi. Bana uyum sağlıyordu.
"Memnun oldum, Sena'nın abisiyim ben de." dedi abim ve bana aynı sert ses tonuyla "Hadi gidelim." dedi.
Görkem'e "Yarın görüşürüz." dedim.
O da bana "Görüşürüz." dedi ve ayrı yönlere doğru yürümeye başladık.
Yeterince uzaklaştıktan ve Görkem görüş açımızdan çıktıktan sonra abim, biz eve doğru yürürken "Bu dalmaçyalı senin sevgilin falan mı?" dedi.
Görkem'in yüzündeki benlerin göze çarpan ilk şey olduğunu daha önce söylemiş miydim?
"Hayır, arkadaşız sadece." dedim.
"Nereden tanışıyorsunuz?"
"Okullarımız birbirine yakın. Gidip gelirken aynı otobüste oluyoruz."
"Kaşına nolmuş bunun?"
"Düşmüş kaşı patlamış." dedim. Abimin Görkem'in tehlikeli biri olduğunu düşünmesini istemediğim için yalan söyledim.
"Hiç gözüm tutmadı. Arana mesafeni koy. Çocuğun diğer kaşını da ben patlamayayım."
Yine maço maço tavırlar sergilemeye başlamıştı.
"Arkadaşlarıma karışamazsın." dedim.
Abim ne dediğimi umursamadan soru sormaya devam ediyordu:
"Bu çocuk bu saatte nereden geliyormuş?"
"Nereden bileyim? Sormadım."
"Sena bana doğruyu söyle. Kızmayacağım."
"Doğruyu söylüyorum."
Abim iç çekip "Sinemaya Beril'le gitmediğini biliyorum. Sen telefonu açmayınca Beril'i aradım." dedi.
Bu hiç olmadı işte. Büyük acemilik yaptım. Abimde Beril'in numarası olduğunu unuttum. Az önceki sakinliğimden eser kalmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hâlâ Otobüste Misin? | Yarı Texting
Подростковая литератураO da kendisine ne olduğunu bilmiyordu ama ilk gördüğü anda tutulmuştu kıza. Nedense onunla deli gibi konuşmak istiyor ama bir yandan da ona yaklaşmaktan çekiniyordu. En son bir yol buldu bulmasına da... Her şey Sena'nın uzun zamandır bindiği otobüst...