Uzun süre gökyüzüne bakakalmıştım ve asparın bana dokunmasıyla irkilmiştim o ise uzun süre gökyüzüne daldığımı ve küçük çocukların yeni gördükleri şeylerde büyülendiği gibi büyülendiğimi söylüyordu , bende gülerek gökyüzüne aşık olduğumu imkanım olsa orada yaşamayı istediğimi dile getiriyor bir yandan da yolda yürümeye devam ediyordum , aspar eski çağlar da insanların taş taşıması gibi tüm çantaları taşıyordu yorulduğunu ve bıkmış surat ifadesini seziyor ve aspara durmasını önemli bir şey olduğunu söylüyordum o ise şaşırmış ve meraklı gözlerle bana bakıyordu o an çantaları yere bıraktığı gibi hemen alıp koşmaya başlamıştım arkamdan bana gel buraya diye bağırıyordu bana, koşarken bir yandan gülüyordum , biraz koştuktan sonra durdum ve onun yanıma gelmesini bekledim , o yanıma geldiğinde kızmasın diye ona çantasını uzatıyordum o ise yanıma geldiğinde aniden yanağımdan öpmüştü olduğum yerde dona kalıp kızarmaya başlamıştım bu sefer o da utanmış olacak ki önden yürümeye başlamıştı ben ise hala olduğum yerdeydim , aspar başını öne eğmiş ve sesi alçak bir şekilde bu kadar tatlı olma diyordu o an daha da utanıp yerin kat ve kat dibine girdiğimi hissediyor ve ne yapacağımı bilmiyordum o da utanıyordu ama en azından bir şeyler söyleyebiliyordu , bir süre ikimiz de sessiz kalıp yola devam etmiştik ve en sonunda sessizliği bozup neden böyle bir şey yaptığını sormuştum o ise susmuş ve denizde ki dalgaların durgunluğu gibi sakin bir şekilde cevap vermişti içinden geldiğini ve reflekslerini kontrol edemediğini bu yüzden olduğunu söylüyordu son olarak da beni rahatsız ettiyse özür dilediğini söylemişti aklım biraz bulanmış olsa da durgunluğundan ötürü ona kızmak istememiştim ama sonra elbet kızacaktım .
Yolda böyle bir ufak çaplı şeyleri atlattıktan sonra yemek yemeye karar vermiştik o da bildiği güzel bir yer olduğunu oraya gidersek gerçekten de doyacağımızı söylüyordu , o an sadece aç olduğum için itiraz etmeden kabul etmiştim o da çok uzak olmadığını söylüyordu buna aşırı sevinmiştim açken kendimi mutsuz ve halsiz hissediyorum , 10 dakika kadar yürüdükten sonra gelmiştik aşırı güzel bir yere benziyordu içeri girdiğimizde çalışan hanımefendi aspara hoşgeldin oğlum diyordu ben şaşırmış bir şekilde aspara burası sizin dükkanınız ve hanımefendi de senin annen mi diye fısıldayarak sormuştum o da gülerek hayır , burası arkadaşımın ailesinin dükkanı diyordu o an içime su serpilmişti daha çok şoku kaldıramazdım büyük ihtimalle , bu minik konuşmanın ardından bir masaya geçmiştik aspar ne yemek istediğimi sorduğunda seçimi ona bıraktığımı söylüyor heyecanla yemeğimi beklerken bir yandan da etraftaki dekoratif süslemeleri ve sanatsal tablolara bakıyordum , aspar bana o içten gülümsemesini göstererek çok sevdin sanırım diyordu bende onu onaylamak için kafamı sallıyordum , sonunda yemeklerimiz gelmişti hanımefendi aspara bahsettiğin kişi bu mu diyordu aspar da biraz kızararak evet , uraz nasıl diye konuyu değiştiriyordu... uraz sanırım asparın arkadaşı ve dükkan sahiplerinden biriydi , hanımefendi yanımızdan ayrıldıktan sonra iştahla yemeğimi yemiş ve rahatlamıştım aspar durmuş şaşkın bir şekilde bana bakıyordu bende ne oldu neden bana öyle bakıyorsun dediğimde kahkaha atarak bu kadar iştahlı yememe şaşırdığını söylüyordu bende biraz utanarak daha yiyebileceğimi söylüyordum , beraber biraz gülmüştük sonrasında saatte baktığım da akşam olduğunu fark ettim aspara artık evlere dağılmamız gerektiğini söylüyordum o da evet geç olmuş hadi kalkalım dedi hesabı ödeyelim dediğim de zümra teyze ödememize izin vermiyor o yüzden hiç boşuna uğraşma diyordu ben ise denemekten zarar gelmeyeceğini söylüyordum o da hadi dene bakalım diyordu zümra teyzenin yanına gidip acaba hesabı alabilir miyim diyordum o da öyle bir şeyin olmadığını söylüyordu 5 dakika kadar uğraştım ama asparın dediği gibi zümra teyze izin vermedi ben de teşekkür edip asparın yanına gitmiştim o da ne oldu başarabildin mi diye soruyordu alaycı bir tavırla bende ona tabiki de ödedim diyordum o da yalan söyleme diyordu ben de iyi tamam sen kazandın hadi daha da geç olmadan yola koyulalım diyordum o da tamam hadi düş önüme diyordu...
aspar ve ben hayatın tuaf tesadüfüyle tanışmış iki yabancıydık şuan ise aramızda bir samimiyet oluşmuştu bu kadar kısa sürede bu kadar fazla samimi olmamız beni şaşırıtıyordu ama halimden memnun gibiydim acaba ilerde aspar ve ben arasında neler olacaktı biraz tedirgin yaklşasam da bu konuya , içimdeki yanan minik ateş beni heycanlandırıyoru tesadüfen açılmış kapı bir gün tekrar yüzüme kapanacak mıydı acaba...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yoksun
RomanceÜzüntü çukurunda boğulup teker teker anılar tablolarına uğrayarak gerçek sevgiyi bulmayı çalışan bir aşığın psikolojik çöküntüsünün yaşantısı Bir aşığın sevgi ararken sevgiden vazgeçişi İlaçlarda onun gibi geçici