İLK KAR TANESİ❄

Bu benim ilk kitabım.Beğenirseniz sevinirim!🌟Bu arada kitabın kapağı boş olmasın diye böyle yaptım,düzenleyecem,bilgisini vereyim.
❄

"Hayır Yun-Hee,işe almaz."

Yaklaşık 1 saate yakındır kızları,çalıştıkları kafede işe başlayayım diye kendimi yırttım.Yok beni işe almaz,yok böyle,yok şöyle.Aklıma mükemmel bir fikir geldi.Bunu kesinlikle kabul edecekler,hehe.

"İyi,işe almayacak mı diyorsunuz?"

"Evet,almayacak diyoruz."dedi Yeon-Jo.

"Size mükemmel bir teklifim var o zaman."

"Umarım saçma bir şey değildir Yun."dedi Kang-Ji.

"Yok değil değil.Eğer o patronunuz,yani sizin tabirinizle"Seksi,yakışıklı puşt"beni işe almazsa,kafeden kovulmadan önce,sizin lakabınızı patrona söylerim.Alırsa,bir gün dediklerimi yapacaksınız.Kabul mü?"

Şuan yüzleri öyle bir hal aldı ki,gülmemek imkansız.

"KABUL!"dedi ikiside.Hehe,yaşasın kötülük!

"Yeterki söyleme de,ne yaparsan yap Yun."dedi Yeon-Jo.Ee,patronuna aşıklanırsan böyle kabul edersin işte.

"Hehe,geri çevirmek yok şimdiden söylüyorum.Her neyse,ben hazırlanmaya gidiyorum."dedim ve yukarı,odama çıkmaya başladım.

Üstümü giyindikten sonra,sadece gloss sürüp aşağıya indim.

İnmez olaydım.

Çünkü aşağıda,kaslı,yakışıklı mı yakışıklı bir meteor var.HEMDE SALONDA,KOLTUKTA OTURUYOR!Neyse tam ağzımı aralayıp bir şey diyecekken,bu yakışıklının kafe patronu olduğu aklıma geldi.Lan,cidden bu niye burda?

"Ah,şey merhaba.Siz kimsiniz?"dedim.Ne yani,"Bizimki sizi seviyor,ona açılmaya mı geldiniz?"mi deseydim?

"Ah,sizede merhaba.Ben Jeon Jungkook,Yeon-Jo ve Kang-Ji'nin kafe patronuyum.Sizde onların arkadaşı olmalısınız?"dedi gülümseyerek.

"Evet,arkadaşıyım.Adım Yun-Hee,memnun oldum."diyip elimi uzattım.Lan ben böyle gidersem oyuncu ödülünü alırım.Ne güzel.Zengin olurum işte.

Oda elini gülümseyerek uzattı.Ben hemen elimi çektim çünkü,Yeon-Jo'nun'senin ellerini kıracağım'bakışlarına mağruz kaldım.Ama bunun eli çok yumuşak ya.Bebek elleri gibi resmen.

"O zaman geç kalmadan arabaya atlayalım.Ne dersiniz kızlar?"dedi gülümseyerek.Baya enerjik,net yatakta da enerjiktir bu.Yatak kırıyordur şimdi.Bu saçma düşüncelerimden ayrılarak cevap verdim.

"Tabi,siz ne dersiniz kızlar?"Sonuçta işe alınacağıma adım kadar emindim.O sırada Jungkook isimli göktaşı cevap verdi

"Bir dakika,sende mi geliyorsun Yun-Hee?"dedi kaşlarını çatarak.

"Evet?"

"Ama benim kafemde çalışmıyorsun?"dedi alayla.Hah!birde alaya alıyor.Ben bunun altında kalır mıyım canım.

"İşe alınmak için geliyordum bende zaten.Pek meraklı değilim oysaki.Sonuçta bu günler hiç müşteri gelmiyormuş."dedim alaya alarak.

Jungkook,kaşlarını biraz daha çattı ve kızlara baktı.Kızlar mahçup bir şekilde yere bakıyorlardı.Jungkook,bana tekrar döndü.

"İşe alınmak mı istiyorsun Yun-Hee?dedi kömür gözlerini kısarak.

"Evet Jungkook?"

"O zaman benden özür dile."

Tam kollarımı açıp sevinecektim ki indirmem bir oldu.Ne demek özür dile ya?Yok,kaybedemem ben iddiayı,yok ben kaldıramam.Hemen Jungkook'un üstüne yürüyüp saçından tutup çekmeye başladım.Saçları yumuşacık maşallah.

"Sen özür dile mi dedin lan bana az önce hah!?Ya kabul et ya da bu güzel,yumuşacık saçlarına elveda de."dedim.Ya alacak ya da alacak kardeşim!

"Lan maymun bırak saçımı.Lan daha saçlarımı kaybetmek için çok mu yaşlandım ya?"diyip ağlamaya başladı.Oğlum ne diye ağlarsın ki ya?Ellerimi çekicem derken 2 elimin bileğinden 1 eliyle tutup duvar ile arasına aldı.

"Demek patronunun saçını çekmek ha Yun-Hee?"

"Evet.Hatta ağlamasaydın,saçlarını kesecektim."

"Ha birde kesecektin?"

Lan bu niye dibimde.Net bugün ölüm günüm,çünkü Yeon-Jo,kıskançlıktan patlamak üzere.Bende hemen onu ittirip kapıdan çıkmaya başladım.

•••

Hep birlikte kafeye girip Jungkook'u takip ettik.Etrafı inceleyerek gittiğim için bir duvara çarptım.Duvara baktığımda bunun duvar değil de Jungkook olduğunu gördüm.Bu niye benle uğraşıyor ki şimdi?Birde çekilmiyor hâlâ!

"Jungkook Bey çekilir misiniz?İşimin başına geçmem gerek."

"Hayır,çekilemem."dedi.Çıldırmama gram kaldı.

"Niye?"

"Sen sor diye."dedi kendini alfa sanan Jungkook.

"Tam ergen gibisin biliyorsun değil mi Jungkook?"

"Patron diyecektin sanırım?"

Tanrım beni ne ile sınıyorsun?Tam yumruğumu kaldırıp vuracakken bir el tuttu.Ee bu bizim Yeon-Jo?Ana sevdiceğini koruyor bu.Neyse bozuntuya vermeyelim belki ünlü olurum ödül falan verirler.

"Yeon-Jo,tam olarak ne yapıyorsun canım dostum?

"Vurma hakkın yok.Sonuçta patrounun?"dedi sırıtarak.Bu Jungkook'u severek özgüveni artmış.Vay be.Duygulanmadım değil.

"Elini çekmezsen yumruğu sen yiyeceksin."dedim ve elimi çekerek işe başladım.Sonuçta 4 tane kafede çalıştım ama kovdular piçler.

•••

Son masayı temizlerken gıcık bir müşteri masaya Ice Americano döktü.Tanrım,bunu hak edecek ne yaptım.Bu kafeden de kovulmak istemiyorum.Zaten sinirim tepemde,birde sarı saçlı yelloz.

"Ayy,pardon yanlışlıkla oldu."dedi cilveyle.

"Sorun değil,eğer burdan 10 saniye içerisinde çıkmazsanız benden değil."dedim.

"Hah!Tanrı şükür ki bugün işim var,yoksa seni yerdim burda kızım.Ayağını denk al."dedi ve gitti.

•••

Saat gece 00.00 ve ben daha eve yeni gideceğim.Önlükleri çıkarıp kızların yanına gittim.

"Ee,gidelim.Kimi bekliyoruz?"dedim ve arkadan Jungkook geldi.

"Beni."dedi ve arabasına yöneldi.

"Egoist tipli seni.Ben yürüyerek geleceğim eve.Görüşürüz."dedim ve yola koyuldum.Tam gidecekken havaya süzüldüm.Lan ben uçamıyorum ki?

Jungkook beni kucağına alıp arabaya,sürücü koltuğun yanında ki koltuğa oturttu.Ya ben yürüyerek gelmek istiyordum.

"Ya ben yürüyerek gitmek istiyorum ya!"dedim sitem ederek.

"Gece gece it,kopuk,sapık var Yun-Hee.Seni tek bırakacağımı sanma."dedi ve sürücü koltuğuna oturdu.Arabayı çalıştırıp eve sürmeye başladı.

•••

Yorucu bir günün ardından kısa bir duş alıp yatağa oturdum.Biraz telefon ile gezindikten sonra,yarın güzel bir güne uyanmak dileğiyle gözlerimi kapattım.

Bu benim ilk yazdığım kitap olduğu için yazım yanlışlarım olabilir.Şimdiden özür dilerim!

Sizce Jungkook'un,Yun-Hee'ye yakın davranmasının sebebi nedir?

Diğer ki bölümde görüşmek üzere!💗