Belki De Gerekir/TEXTİNG (DÜZENLENİYOR)

0.3

Salamlar salamlar yine ve yine ben. Fark etmişsinizdir fakat bölümler çok uzun bir arayla geliyor sizin için bu süreyi kısaltmaya çalışacağım.

Oy ve yorumm istiyorum

~~~~~ ~~~~~~~ ~~~~~~ ~~~~~~~~ ~~~~~~ 

İntikam ortağım: Nee!

İntikam ortağım: Neyden bahsediyorsun sen ya!

İntikam ortağım: Böyle bir şeyi yapacağımı mı sanıyorsun?

İntikam ortağım: Sence ben arkadaşıma ihanet eder miyim?

Dediği şeyle ağzım şaşkınlıkla aralandı. Çünkü kendisi ' en yakın arkadaşım ' dememişti. Sadece arkadaşım demişti. Demek ki hala bir şansım var.

Dur lan! Ben bu kadar şaşırmamalıyım. Hadi beyinciğim bir kenara bırakalım bu yazıyı.

Siz: Sakin ol yiğidim. Biraz relax oll.

Siz: Sadece sen o kızı tanımıyorsun.

İntikam ortağım: Allah'ım yeter hala sakin ol relax diyorsun ya! Kimsin sen?

Siz: Gerçekten takıldığın nokta bu mu?

Siz: Hem ben sana dedim ya kim olduğumu.

İntikam ortağım: Lan ben intikam isteyen kişiyi nereden bilebilirim.

Siz: Bilirsin bilirsin tabii ileri zamanlarda.

Siz: Bu arada sıkılmadın mı artık başka şeylerden de bahsedebiliriz.

İntikam ortağım: Lan ben ne diyorum sen ne diyorsun ya!

Siz: Ama sen 24/7 böyle konuşursan ohoooo 3. Dünya Savaşı çıkar amk.

İntikam ortağım: Sinir bozucusun.

Siz: Teşekkür ederim canımm.

İntikam ortağım: Şuan daha da gıcıksın. Neyse ben senin intikam almak istediğin kişiyle konuşacağım.

Siz: Onu kesinlikle tanımıyorsun.

İntikam ortağım: Tanıyorum. Sen mi karar vereceksin buna?

İntikam ortağım: Neyse senle daha fazla uğraşamam.

İntikam ortağım: Tanıyorum. Sen mi karar vereceksin buna?
-----> Siz: Sen öyle san.

Görüldü✔️✔️

~~~~~~~~~

Ertesi sabah telefonun saçma alarm sesiyle uyandım. Çok klişe oldu lan!

Neyse bir şey olmaz. Biz waty kızıyız.

İşte boş boş günlük rutinlerimi yaptım. Anlatmaya bile gerek duymuyorum. Herkes bilir el, yüz yıkama ondan sonra cuğima okul kıyafeti giy falan filan.

Günlük saçma işleri yaparak aşağı temkinli indim. Çünkü babam denilecek adam var mı yok mu diye. Aslında korkmamam lazım çünkü bu saatte annem ve teyzem -hala bekar- yüzde yüz evde olur.

Yavaşça aşağı inerken kafama sertçe vurulmasıyla az kaldın düşüyordum. Dengimi zar zor sağladıktan sonra onun sesini duydum.

"Biraz hızlı ol orospu." Annemler duymasın diye kısık sesle konuşuyordu. O sesten sonra    Ateş abime cevap vermeyip hızlı hızlı indim merdivenleri. Aşağı inip mutfağa vardığımda annemin kahkahasını işittim. Onların sıkıcı cümlelerini es geçerek konuştum.

"Günaydın" dedim. Annem ve teyzem really bir gülümsemeyle karşılık verdiler. Fakat Ateş abim ve babam zoraki gülümeleriyle ve kısık sesle karşılık vermişlerdi.

Ateş abimle sandalyelere aynı anda oturduk. Hızlı hızlı kahvaltıyı sömürürken babamın bakışlarını fark ettim. Onun öldürücü bakışlarına bakmamaya çalışarak devam ettim. Bir kaç dakika sonra kahvaltımı bitirerek ayağa kalktım. Anneme ve teyzeme doğru dönüp "Ben birazdan çıkıyorum" diyerek mutfaktan çıktım.

Annem ve teyzemin "Görüşürüz!" Diye bağırışlarını duydum. Hemen kapının önüne gelerek ayakkabımı giymeye başladım. Üstüme ceketimi geçirip, çantamı sağ koluma astım. Tam kapıyı açmıştım ki bir şeyi unuttuğumu fark ettim.

Ney lan bu unuttuğum şey?

Hee hatırladım! Sonra hatırlamıyıpta vicdan azabı çekemezdim. Unuttuğum şey anahtardı. Salak ben bunu almayı unutuyordum.

Anahtarıma geçirilen kuromili anahtarlığıma bakarak kapıdan çıktım ve ardından kapıyı kapattım. Ne sandınız? Hello kittyli olacağını falan mı?

Lann ben çocuğa intikam intikam diyorum da ortada plan yok anasını satıyım.

Plan yapmayı düşünerek ortalama yirmi dakika sonra okula varmıştım. Okulun kapısından girdim ve merdivenlere doğru yönelip çıkmaya başladım.

Bu hayatta merdiven çıkmak çok kötü. Kaçıncı devirdeyiz bi asansör yaptırmadılar. Okulun hocaları bile bizim okulumuz fakir diye ithamlarda bulunuyorlardı.

Sınıfa zar zor öle öle varmıştım. İki kat olmasına rağmen basamaklar, normal basamakların 2 katıydı anasını satıyım.

Geldiğimde sınıfa gelir gelmez Cancağızımın  yanına geçtim.

Kendisi bir sürer anneannesinde kalıyordu ve çok baskıcılardı. Bu yüzden olan tüm dedikodulardan habersizdi.

"Ayla'mm sen yokken ne olaylar oldu bilsen." Günaydın bile demeden söze girdim.

Olaylar daha bitmeden zil çaldı ve hoca sınıfa girdi. Ayla ile içimizden söverken hoca sözlü girmesin diye susmak zorunda kaldık. Sıkıcı ama önemli olan tarih dersinin cümlelerini dinlemek yerine kafamı sıraya koydum ve zili beklemeye başladım.

10 dakikada bir saati sorarak zil çalmıştı tabii ki azar yemiştim. Olmazsa olmazlardan. Sınıftan hızlıca çıkıp kantinin yolunu tuttuk.

Çünkü Ayla ile benim adetimiz olan, 'hergün ilk teneffüs kantine gidip karam çikolata almak' sözümüzü gerçekleştirmek için gidiyorduk. Düşünebiliyor musunuz, bunun için birbirimize kağıt yazıp imzalamıştık. Benimki onda, onunki bende idi.

Merdivenden inerken koridordan buraya doğru gelen kişileri gördük. Şaşkın olan ben açık ağzım ile Ayla'ya dönmüştüm ki onunda bana aynı şekilde dönüyor olduğunu gördüm.

Ne oluyor anasını satayım bu lanet yerde?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Evet farkındayım bölümler çok kısa dediğim gibi uzatmaya çalışacağım. Ama sanki bu bölüm diğer bölümlere göre 2 kat daha uzun oldu ama daha uzun olması lazım. Kıyaslama yapıyorum diğer textinglerle onların kelime sayısı 2300 falan benimki 700 yani .

Eğer yazım hatası varsa söyleyin. Tavsiyelerinizi bekliyorummm!!!

744 KELİMEE VARRR!!!