Günaydın ⭐️One Shot⭐️

⭐️One Shot⭐️

Sacha'nın Ağzından:
Artık karar verildi, takımdan gitmem gerekiyordu, pek istemesem de gitmeye hazırlanıyordum ama henüz arkadaşlarımın haberi yoktu, kalktım, gittim. soğuk bir duş almak için banyoya girdim, nefes verdim, kabine girdim, soğuk suyu açtım, soğuk su vücudumdan geçerken ürperdim, gözlerimi kapattım, suyun altında olduğum anı hatırladım. Gözümde o an canlandı.

Flasback:
Hemen duşa girdim ve soğuk suyu akıttım. O sırada kapı arkamdan açılıp kapandı. Kabin kapısı açılıp kapandı. Bel çevresinde bir kol. Burnunu boynuma sürttü ve soğuk sudan titredi. "Sevgilim, üşüyorsun." Ona döndüm ve kollarımı boynuna doladım. "Böylece beni ısıtabilirsin bebeğim." O gülümsedi. dudaklarıma yapıştı.

Gözümden bir damla yaş düştü. Durumu ona nasıl açıklayacağıma dair düşünceleri bir kenara bıraktım. Hızlı bir duş aldım. Dışarı çıktığımda belimde havluyla odama gittim. Galatasaray formamın içine baktım ve tüylerim diken diken oldu. Her giydiğimde gurur duyduğum bir formayı son kez giyeceğim için üzüldüm. Tişörtümü giyip çantamı aldım. Galatasaray formamı giydim, arabamın anahtarını alıp evden çıktım. Florya'ya geldiğimde bunun son ziyaretim olmasından dolayı üzüntü duydum. İçeri girdim ve takım arkadaşlarıma günaydın diye bağırdım, gülümsediler ve günaydın dediler, bireysel antrenmanlara başladık.

Bireysel idman bitince Kerem yanıma gelip "Görüyorsun ya Bayern seni istiyor, saçma sapan işler" dedi, güldü, ben de biraz gülümsedim ve idmana devam ettik. Okan Hoca ardında buruk bir gülümseme bıraktı. O an aklım tek kişideydi ve gidersem Berkan'ın ne düşüneceğini merak ediyordum. O an benden ayrılıp çıkma teklifi eden kızı düşündüm ama sorun değildi isterse kabul ederdi. Berkan mutlu olsun yeter benim için. Stada baktığımda o kız gördüm. O anda JBL hoparlörünü telefonuma bağlayıp Yalın-Günaydın açtım. Kerem anlamaz bakışlar attı.
*Buruk olduğu için😉*

Okan Hoca, antrenmanın ardından yemekte şunları söyledi: "Evet bu ana kelimeler kifayetsiz ama Sacha gidiyor ve Bayern Münih'e imza atıyor ama üzülmüyorum çünkü Galatasaray gibi büyük bir takımda oynayan böylesine başarılı bir adama teşekkür etmek istiyorum ve gittiği yerde bizi temsil ediyor. Umarım gittiği her yerde yanımızdadır." Bu sözler gözlerimin yaşarmasına sebep oldu. Takım arkadaşlarımın bana kızgın ya da yargılayıcı bakışlar atacağını düşündüm ama bunun yerine beni gururla alkışladılar ve gözleri doldu. Kerem bana sımsıkı sarıldı, kamera bizi çekerken kulağıma eğildi ve "Dikkat et kerem kızmasın altay" Kerem gülümsedi ve omuz silkti. Berkan bana baktı ve ben de o adımı atmadı, ben de ilk adımı atmadım. Yanıma geldi, kollarını belime doladı ve başını boynuma gömdü. "Neden bana söylemedin?" fısıldadı. "Benden nefret ettiğini sanıyordum." Gözlerimin içine baktı ve baktı "Bu imkansız" Gülümsedim ve Muslera ve diğer takım arkadaşlarımla, sarıldık ve ağladık.

Tesisten ayrılırken haber yayıldı ve bazı Galatasaray taraftarlarına imza dağıtırken Berkan'dan bir mesaj aldım.

Galatasaraylı Bebem🫶🏻💛
Hazırlan bebeğim seni cok güzel yerlere götürücem

Fındıklı Çikolatam🤎
Tamaaammmmm asssskiiimm

Eve gitmek için hemen arabaya bindim, bir an önce eve varmak istiyordum. Eve geldiğimde hızla kapıyı açtım, ayakkabılarımı çıkardım, içeri girdim, kapıyı kapattım, soyunma odama koştum ve giyecek bir şeyler aramaya başladım. Son olarak üzerine geniş kırmızı pantolon, beyaz bir sweatshirt ve kırmızı bir ceket giydim. Galatasaraylı atkımı taktım, kırmızı Air Jordan'larımı giydim ve evden çıktım. Kapıda Berkanı gördüm, ona sımsıkı sarıldım. Arabanın kapısını açtı ve beni davet etti. Hemen yolcu koltuğuma oturdum. Berkanda sürücü koltuğuna oturduktan sonra arabayı çalıştırdı. "Bu bebeği şimdi birçok güzel yere götürüyorum." Bunu sabırsızlıkla bekliyordum.