1.6

2.6K 102 59
                                    

                                                        Özel bölüm (1)

"Barış tabakları getirir misin?" demiştim
kurduğum masaya bakarken.

Barışla beraber akşam yemeği hazırlayıp romantik bir gece geçirecektik öyle umuyorduk tabii Barışın mutfağı birbirine katmasını saymazsak.

"Barış Allah aşkına bu mutfağın hali ne!" demiştim sinirle Barışa bakarken, mutfağa baktıkça psikolojim resmen bozuluyordu alt tarafı akşam yemeği yiyecektik.

"3. Dünya savaşını çıkarmışsın tebrikler." demiştim. Barış bana bakarak "Özür dilerim." demişti bir yandan gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Barış." demiştim sakin olmaya çalışarak. Barış ellerini belime koyarak "Yavrum özür dilerim tabakları bulucam diye alt üst oldu her şey sakarlığım tuttu." demişti kendini affettirmeye çalışarak.

"Benden daha sakar olduğunu öğrenmiş olduk." demiştim gözlerimi devirerek Barıştan ayrılmıştım, dağılan mutfağa bakarak derin bir iç çekmiştim.

"Dışardan yesek daha iyi olur." demişti Barış arkamdan seslenerek. "Buraları toplamadan gidemeyiz biliyorsun değil mi?" demiştim dağılan mutfağa bakarken.

"Hayatım Ayşe Teyze gelicek zaten o halleder takma o kadar kafana aşırı kötü dağılmamış yani." demişti Barış gülümseyerek beklemediğim şekilde hareketlenerek dudaklarımdan öpmüştü.

"Surat asmak yok." demişti cümlesinin ardından.
Barışa bakarak gülümsemiştim, yoksa başımın etini yerdi orası kesin.

"Nereye gidelim ve en önemlisi ne yemek istersin?" demişti Barış askılıkta ki çeketini alırken.

"İskender mi yesek?" demiştim.

"İlk günkü gibi mi yani." demişti Barış, 32 diş sırıtarak bana bakıyordu her zamanki gibi.

"Barış bana öyle bakmasan mı? Her neyse ben gidiyorum." demiştim kapıyı açarak hızla Barıştan uzaklaşmak için aşağıya inmiştim.

Barış arkamdan koşar adımlarla gelerek beni yakalamıştı, duvara çekerek nefes almamı tamamen engellemişti.

"Bir gören olacak çekil." diyerek Barışı ittirmeye çalışıyordum ama fayda etmiyordu. Barış 'olmaz' anlamında başını sallayarak bana yakınlaşmaya devam ediyordu.

Burunlarımız artık değdiğinde gözlerimi kapatmıştım, sımsıkı. "Naz gözlerini açıcak mısın?" demişti sistemkar şekilde.

"Hayır açamam." demiştim olduğum yerde put gibi duruyordum ve nefes almayı sanırım unutmuştum.

Kapının açılma sesiyle Barışı ittirmiştim. Karşı komşu Müge Abla bize bakarak gülümsemişti,
bizi öyle görmediğini umarak içimden dua etmeye çoktan başlamıştım.

Aferin sana Barış rezil olduk sayende.

Barış sırıtmaya devam ederken ona sinirle bakmıştım, nasıl bu kadar rahat olabilirdi ki?

bencil ; barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin