17. Bölüm

527 14 1
                                    

Birkaç gün sonra
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım. Bugün okul vardı. Dersleri de iyice boşlamıştım. Atıştırmalık bir şeyler hazırladım. Hiç keyfim yoktu. Abim de evde yoktu. Oğuz ile de birkaç gündür konuşmuyordum ama artık toparlanmam lazımdı.

Evden çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda Oğuz'u gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evden çıkmak için kapıyı açtığımda karşımda Oğuz'u gördüm. Boydan boya beni güzelce süzdükten sonra "konuşabilir miyiz?" Dedi. Gözleri kan çanağı olmuştu. Kafamı yere eğip "dersim var kaç gündür gitmiyorum okula." Dediğimde bir adım atarak içeri girdi ve kapıyı kapatırken "neden?" Diye sordu. "Sence?" Diyerek gözlerimi gözlerine diktim. Şevkatle bana bakıyordu. Yanıma yaklaşıp ellerimi tuttu. "Anlatmak istemedim çünkü seni kaybetmekten korktum. Hem benimle hem abinle bozulmasını istemedim. Ama ben sensiz yapamıyorum gel oturalım konuşalım sonra beni istemezsen giderim." Dediğinde kaşlarım çatık ona baktıktan sonra salona geçip oturdum. Oğuz derin bir nefes alıp "babanın olayını biliyorsun zaten." Diyip suratıma baktı. Anlamaz gözlerle ona baktım. "Hay sikeyim. Abin anlattım dediğinde inanmamam lazımdı. Yavrum baban pis işlerle uğraşıyor o yüzden eli kolu bu kadar uzun bu kadar zengin. Babana ait birkaç tane yazılım şirketi de var. Bir kısmı onun pis işlerini örterken diğer kısmı işini düzgün yapanlar. Biz abinle düzgün taraftayız yani babanın pis işleri ile uğraşmıyoruz genel olarak." Dediğinde "genel olarak?" Dedim sorar gibi. Oğuz "şirketin en tecrübelileri biziz o yüzden bazı zor durumlarda biz giriyoruz devreye. E babanın çok kazanmasından kaynaklı bizim de aldığımız maaş normalin 2 3 katı." Dedi. Şoka girmiştim. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sonrasında ellerimi tutarak devam etti " sana yemin ederim sana zarar gelmesine asla izin vermem seni her şeyden çok seviyorum." Dedi. Ellerimi çekip "babamın ne yaptığı umrumda değil ama senin onunla çalışmasını istemiyorum. Gerekiyorsa neyimiz varsa satalım kutu gibi evde oturalım gram umrumda değil tamam mı? Ben onun pis işlerini örtmeni istemiyorum. Ya sen işi bırak ya da ben polise gideyim." Dediğimde Oğuz "babanın pis işlerinden kurtulmak için şirket açıyoruz zaten güzelim. Sadece bu süreç tamamlanana kadar babanla çalışmak zorundayız." Dedi. Ne diyeceğimi bilmiyordum. "Ne zamandır?" Dediğimde Oğuz "güzelim çok uzun zamandır." Dedi. Gözlerim dolmuştu. Ne biçim şeyler oluyordu böyle. Bu yüzden Oğuz'a kızmayacaktım tabiki. Sonuçta bu durumdan kurtulmaya çalışıyorlardı. Üstümdeki ceketi çıkartıp Oğuz'un kucağına çıktım ve dudaklarına yapıştım. Elleri anında popomla buluştu. Kollarımı boynuna dolayıp iyice bastırdım kendimi. İnleyip daha sert öpmeye başladı. Nefes nefese ayrılıp "yarım kalan bir işimiz vardı." Dediğimde dudaklarıma tekrar yapışıp daha sert öpmeye başladı ve ayağa kalktı. Bacaklarımı beline dolayıp kendimi yukarı çektim. Odama doğru ilerledi ve içeri girip kapıyı ayağı ile sertçe kapatıp beni duvara yasladı. Ayaklarımı belinden indirdim ve ellerimi tişörtünün içine sokarak vücudunda gezdirmeye başladım. Daha fazla dayanamayıp tişörtünü çıkarttığımda boynuma yöneldi. Bir yandan boynumu öperken diğer yandan elleri vücudumda geziyordu. Zevkten inleme çıktı ağzımdan ve hemen dudaklarımı ısırdım. Dudağımı ısırdığımı gören Oğuz dudaklarıma tekrar yapıştı ve beni yatağa yönlendirip düşürdü. Üstüme çıkarak öpmeye devam etti. Pantolonunun kemerini söküp kenara fırlattım. O da aynı şekilde ayakkabılarımı ve pantolonumu çıkartıp kenara attıktan sonra kendi pantolonunu da çıkarttıktan sonra üstümdekini de çıkarttı. Üstümde kalan tek şey donumdu. Elini vücudumda gezdirirken bir yandan öpmeye başladı. Dudaklarımdan başlayarak aşağı doğru indi. O aşağı indikçe ben zevk alıp inliyordum ben inledikçe o daha da sertleşiyordu. Üstümden kalkıp pantolonunun cebinden prezervatif çıkarttı ve yakın bir yere koyup beni üstüne aldı. Bende onun yaptığı şekilde boynundan öperek aşağı indim. İlk defa onu bu şekilde görüyordum. Deli gibi zevk alıyor altımda inliyordu. Bir süre sonra bir çırpıda beni altına alıp boxerini çıkarttı ve prezervatifi takıp içime girdi. "Aahhhh"...
İşimiz bittiğinde Oğuz beni göğsüne çekip saçlarıma bir öpücük kondurup "canını çok yaktım mı?" Dediğinde yüzümü ona çevirip dudağına öpücük kondurup "hayır aşkım." Dedim. Biraz öyle kaldıktan sonra "kalkalım aşkım. Abimler gelmeden hem nevresimi değiştirip yıkayayım. Hemde duşa girelim." Dediğimde "sen duşa gir o sırada ben nevresimi değiştiririm ver bana." Dediğinde kafamla onaylayıp yataktan kalktım. Islık çalarak beni boydan boya süzdüğünde "ya aşkıımmm." Diyip dolaptan aldığım nevresim takımını yüzübe fırlatıp koşarak duşa girdim. Kasıklarımda hafif bir ağrı vardı evet ama Oğuz ilk olduğunu bildiği için çok narin davranmıştı. Hızlı bir duşun ardından odaya geçip giyindim. Ben çıkana kadar Oğuz nevresimi değiştirmiş makineye atmıştı. Ben çıktığım an Oğuz duşa girdi. Çıkarttığım kıyafetleri geri giydim ve saçımı kurutup bakımlarımı yaptım. Odaya göz gezdirince yaptıklarımız kafamda canlanınca utandım. Oğuz yanıma gelip arkamdan sarıldı ve boynumu koklayarak bir öpücük bırakıp "akşama hazırlan yemek yiyelim dışarıda. Gel okula da bırakayım seni şirkete geçerken." Dediğinde ona doğru dönüp "lütfen çabuk kurtulun o şirketten." Dediğinde alnımdan öpüp "merak etme güzelim elimden geleni yapıyorum." Dediğinde gülümseyip dudağına öpücük kondurdum. Birlikte evden çıkıp arabaya bindik. Beni okula bıraktıktan sonra kendi de şirkete gitti. Son iki dere falan gelebilmiştim zaten. Dersten sonra da hemen eve geçip birkaç saat ders çalışıp hazırlanmaya başladım. Makyajımı yaparken kapı çaldı. Gidip kapıyı açtığımda Oğuz'u görünce boynuna sıkıca sarılıp dudağına öpücük kondurup "aşkım azıcık makyajım kaldı geleceğim hemen." Diyip arkamı döndüm ki bileğimden tutup kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Biraz öpüştükten sonra "seni çok özledim." Dediğinde gülümseyip "seni çok seviyorum." Dedim ve odaya gidip makyajı tamamladım.

(Mont yerine deri ceket düşünün çorap da siyah ince çorap)Hemen Oğuz'un yanına gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Mont yerine deri ceket düşünün çorap da siyah ince çorap)
Hemen Oğuz'un yanına gittim. Oğuz ıslık çalıp beni etrafında döndürdü ve sarılıp dudağıma öpücük kondurdu. Elini tutup "çok yakışıklısın ve ben her geçen gün sana daha çok aşık oluyorum." Dedim. "Oy sana kurban olurum ben." Diyip yanağımdan öptü. Birlikte evden çıkıp arabaya bindik. Her zamanki gibi kapımı açmayı ihmal etmedi. Yakın bir yerde akşam yemeğine gittik. Sohbet ede ede yemeklerimizi yedik ve biraz sahilde yürüyüş yaptık. Gece 12 gibi eve geçtik. Ben pijamalarımı giyerken Oğuz'a da abimin eşofmanlarından verdim. Makyajımı temizleyip bakımlarımı yaptım ve birlikte yatağa girdik. Biraz cilveleşip uykuya daldık...

Abimin ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin