12: bir kez daha (m)

555 67 51
                                    

smut sessizligi olmasın lutfen 🙏🏻
yorum istiyorum 😞

god

yang jeongin, vücudunda ince ince gezinen ellere bıraktı kendisini. sıcaklığıyla kendini sarmalayan adama sığındı biraz daha.

karşısındaki kimdi veya neydi bilmiyor, hatırlamıyordu fakat bu sıcaklık kendisine o kadar tanıdık geliyor ve huzur veriyor ki, sarhoş olsa da olmasa da kendini bu adama teslim ederdi.

ki bulanık görüşü yavaş yavaş açılmaya başlayınca, karşısındaki kişiyi de az çok ayırt etmeye başladı. bu tanıdık yüze, sıcaklığa ve kokuya güvendi.

"kız istiyorum ben, kız yap." dedi jeongin, karşısındaki adamın çıplak sırtına sarılırken.

changbin güldü. "tabii, bir xx kromozomu hazırlayayım hemen." jeongin kafasını salladı, cidden bir kızı olacağına inandı. "teşekkür ederim." diye mırıldandı ağzının içinde.

changbin ufak bir kahkaha attı saçmalayan kocası yüzünden. jeongin anlam veremedi changbin'e, gözlerini kapatarak, changbin'nin sırtını okşadı.

"devam et." changbin, altında olan kemeri çıkartıp yere attı, pantolunu dizlerinden sıyırıp koltuğun üzerinde bıraktı. sıra kocasına geldiğinde, zaten açıkta olan, soğuk beli ısıttı ellerinin arasında. ardından tamamen sıyırıp attı. altındaki siyah eşofmanı da aynı şekilde. altında olan bembeyaz, tek bir iz bile olmayan, pürüzsüz bedeni inceledi changbin.

tıpkı bıraktığı gibiydi. bembeyazdı, tertemizdi. sadece biraz daha zayıflamıştı fakat karın çizgileri, karın kasları hâlâ hafiften belliydi.

seo changbin'nin favori manzarası.

bir süre boyunca sadece jeongin'nin beyaz tenini inceledi, başka bir şey yapmaya korkuyordu. eğilir öperse, okşarsa, severse, dokunursa yang jeongin kırılacaktı sanki, ufalanıp ellerinin arasından kayıp gidecekti.

jeongin mızmızlandı, tırnaklarını hafifçe changbin'nin sırtına batırıp, omzuna vurdu.

"üşüyorum..." dedi ağzının içinde, changbin sıcak ellerini jeongin'nin bacak içlerine bastırdı. "ısıtayım."

jeongin'den onayı aldığı gibi sıcacık avuç içlerini jeongin'nin tüm vücudunda gezdirdi. jeongin'nin üzerine eğildi, dudaklarını ince dudaklara sürttü.

jeongin atıldı hemen, changbin'nin sırtına sıkı sıkı sarılarak bacaklarını changbin'nin beline sardı. jeongin, changbin'nin açık ağzına gönderdi dilini. dudaklarını ısırdı, dillerini birbirine doladı.

changbin'de aynı şekilde karşılık verdi jeongin'e, ikisi de onca ayın acısını çıkartmaya çalışıyor gibiydi. jeongin'nin kafası pek yerinde değildi ama yine de hissediyordu karşısındaki adamı özlediğini. changbin ise çoktan kaptırmıştı kendini.

karnında uçuşan kelebekler ve kalbinin ağzında atması, hareketlerine de yansıyordu. o kadar cesaretsiz ve temkinliydi ki, karşısındaki oğlanı incitmekten korkuyordu besbelli.

"ne istediğimi bilmiyorum ama... ben seni çok seviyorum." jeongin, karşısında olan tanıdık yüzü acuçlarının arasına aldı ve okşadı biraz. sonra yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

changbin kurumuş dudaklarını ıslattı. "ben de seni çok seviyorum, çok." elleri yavaşça jeongin'nin deliğine doğru indi, orta parmağıyla birazcık yokladı dar deliği. sarhoş jeongin, şu an oldukça hassastı.

bad romance ☓ jeongbin✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin