7↬ Gözler yalan söylemez

268 39 130
                                    


Tık tık, ben geldimm 🧚🏻‍♀️💜

...

Taehyung

"Neyi burada yapamıyorsunuz?"

Ben meraklı gözlerle bize bakan Minji'ye ne cevap vereceğimi düşünürken Jin çoktan gülümseyip bir yalan uydurmuştu "Jungkook ve Hoseok'u da çağırıp haftaya yapacağımız skeci oynayacaktık da, biz sonra da yaparız"

"Jungkook oppa da mı gelecekti? Yaa ben de izlemek isterdim" yine Jungkook denilince Minji'nin gözleri parlamıştı. Sertçe baktığımda gözlerini çekti "Noldu yaa abi, niye öyle bakıyorsun?"

Jungkook'un Jinle samimi olması yetmezmiş gibi bir de kardeşimi kendine hayran etmişti. Gel de sinir olma şimdi...

Jin gülüp kolunu omzuma attı "Sen bakma abine, o şu aralar bensizlikten sinir küpüne dönüşmüş, ben onu sakinleştirmesini iyi bilirim" derken hafifçe sırıtarak bakmıştı gözlerime.

Hiçbir şey demeden ben de yüzümü Jin'e çevirdim, hâlâ gıcık gıcık sırıtıyordu. O an nedensizce onu duvara yaslayıp dudaklarını sertçe öpmek istemiştim...kafayı mı yemiştim acaba?

Sanırım haklıydı, onsuzluktan olmuştu tüm bunlar. Ondan ayrı kalmak iyi gelmemişti bana, bu sürede benim değerimi anlar diye düşünmüştüm ama ters etki yapmıştı. Ona daha çok bağlanan yine ben olmuştum.

...

Yemek yerken Jin rahat etsin, yabancı hissetmesin diye onunla durmadan konuşmuştum. Annemden çekiniyordu bu yüzden de onun yanında tam anlamıyla olduğu gibi davranamıyordu.

Benliğimi keşfetmemi sağlayan, bana olduğum gibi davranmayı öğreten Jindi, beni daima rahat hissettiren oydu, şimdi ben de onun rahat hissetmesi için elimden geleni yapmalıydım.

Annemin saçma sorularına gözlerimi devirmekten bir hâl olmuştum. Jin ailesinden bahsetmeyi pek sevmezdi ama annem onun annesini tanıdığı için durmadan onu soruyordu.

Tam konuyu değiştiriyordum tekrardan dönüp dolaşıp annesini soruyordu. Ondan daha rahatsız olduğumu hisseden Jin masanın altından elimi tutup okşamıştı sorun olmadığını belli edercesine.

Annemle kırk yıldır samimiymiş gibi konuşmuşlardı. Onların ilk defa bu kadar konuştuğunu fark etmiştim. Bu sayede belki de annemin Jin'e olan ön yargıları giderdi.

Masanın altında olan birleşik ellerimizi Jin ayırmak isteyince buna izin vermeyip daha sıkı kavradım. Çaktırmadan gözlerime baktığında hiçbir şey olmamış gibi yemeye devam ettim.

Bilmiyorum sadece elini bırakmak istememiştim, bu hoşuma gitmişti çünkü.

...

Yemekten sonra biz odama geçmiştik, odaya girdiğimizde Jin'in şaşkın yüzünü görünce gülüp sordum "Noldu?"

"Annen" dedi inanamayarak "Benimle sohbet etti resmen, inanamıyorum"

Ben de şaşırmıştım bu duruma ama bir yandan da normal gelmişti. Jin ayda yılda bir gelirdi bize, hatta en son ne zaman geldi derseniz hatırlamazdım. Annemin ne yapacağı belli olmuyordu, Jin gidince eminim eski moduna dönüp arkasından konuşmaya başlardı.

Ama Jin'in yüzündeki mutluluğu görünce bunu yansıtmadım "Belki de seni sevmeye başladı, zaten seni sevmemek mümkün değil" bir gün bu söylediklerimin gerçek olmasını diledim içimden. Annemin Jin'i sevebilmesini isterdim, beni kötü etkilemediğini aksine bana çok iyi geldiğini bilmesini istiyordum.

More Than Friends » Taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin