Gecenin Aydınlığı - Jikook

~☆~

Bölümleri hasta hasta yazıyorum kötüyse söyleyin lütfen düzeltmeye çalışıcam. Okuyan herkese de çok teşekkür ederim ♡

Sabah okula alel acele gitmiştik çünkü ikimizde uyuya kalmıştık dün çok geç yatmıştık haliyle tabi geç kalktık. Neyse ki sınıfa hoca henüz gelmemişti. Acele ederken ikimizde içeri ayrı girmeyi unutmuş aynı anda sınıfa girip şüphe çekercesine nefeslenmiştik.

Sonrasında ben fark etmiş olsam da Jungkook hala fark etmemişti. "Ohh Jimin hoca henüz gelmemiş." Demişti. Bende onu kolundan dürtükleyip boğazımı temizleyip yerime geçtim.

Oda anlamış olucak ki anında çevirmeye çalıştı. "Hoca da bir tek bizi buluyor nedense." Demişti ciddi bir şekilde bende kafamla onay vermiştim.
Tae gerçeği bildiğinden bizimle dalga geçercesine "öyledir kesin." Demişti pispis sırıtırken.

Diğerleri bunu takmamıştı ama Maria bana hiç iyi bakmıyordu inanmadığı herhalinden belliydi. "Aa şimdi hatırladım da yarın Jimin'in doğum günü unutmayın sakın." Demişti Tae.

Jungkook çok rahat duruyordu. Tae ve diğerleri nerde nasıl kutlicaklarını tartışıyorlardı. "Bence restorana gitmeliyi!" Dedi Seokjin. "Hayır asıl nehir kenarında kutlamalıyız." Yoongi'de kendi fikrini sununca Tae bilmiş bir şekilde konuştu. "Siz o işi bana bırakın ben ne yapıcağımızı biliyorum dedi.

"Arkadaşlar doğum günümü sizinle oturup film izliyerekte geçirebilirim çok abartmaya gerek yok." Dememle hepsi çatık kaşlarla bana bakmıştı, Jungkook'ta bana masanın altından hafifçe vurdu.

"Saçmalama Jimin kutlicaz dedim kutlicaz." Dedi Tae hepside ona arka çıkınca daha fazla konuşamadım.

Konuşmamızın üzerinden 2-3 saat geçmişti bizde 4. Ders'e girmeden önce kafeteryada oturup bişeyler atıştırdık. Sonrada Tae ile ben önden dersimiz için dans sınıfına gittik. Maria ve başka bir rus çocuk oturmuş çok yakınlardı. Bende fırsattan istifade. Tae'ye elimlr kapıdan işaret edip telefonla çekmesini istedim.

Oda çekmek için yeltense de telefonunda şarj kalmamıştı. Bende hızlı bir şekilde Jungkook'u bulmak için koşuşturup durdum. Fakat hiçbir yerde yoktu. Hayal kırıklığıyla geri döndüm.

Kafamı olumsuz anlamda salladım. Bu bulamadım demekti. Sonrasında zaten zil çalmış Maria'nın yanındaki çocuk Maria'nın boynunu öpmeyi bırakıp kendi sırasına yerleşmişti. Maria'da hiç bişey olmamış gibi makyajını tazeleyip telefonuyla uğraşmıştı.

Sınıfa girip kendi sıramıza oturduk ve ona hiç bakmadığım kadar nefret ve kin dolu baktım. O ise bu bakışımdan şüphe duymuş bir bana birde çocuğa bakıyordu. Tae elini omzuma atıpbeni sakin olmam için uyarmıştı.

Doğru eğer bu şekilde suçlamaya kalksaydım kimse inanmazdı. Benim gibi sıradan birisine kimsr inanmaz. Maria ise her erkeğin peşinde olduğu bir kızdı. Herkes onun kulu kölesi olurdu.

"Bu şekilde suçlayamayız eğer haklı çıkmak istiyorsak kanıt bulmamız lazım şimdilik sakin olalım. Bu işin rengi eninde sonunda çıkar." Demişti sakince. Ama ben aldatılmaya gelemem seni seven birini kullanmak? İnsanlık dışı geliyor bana.

Acınası..

Hemde ne acınası...

Dans hocası sınıfa gelmiş hepimiz oturduğumuz yerlerden kalkıp hocayı selamlamıştık. Seokjin ve Yoongi kendi hallerinde gülüp alay ediyorlardı. Tae'de aynı benim gibi Maria'ya pür dikkatbakıyordu.

"Evet gençler bu gün çift dansı yapıcaz onun için çiftleri haksızlık olmaması için ben seçicem." Hoca konuşmaya başladığında ikimizde hocanın olduğu yere döndük bu seferde hocayı dinliyorduk. Tae ise aklında bir şey varmış gibi hocanın yanına gidip fısıldamıştı.