0.8

876 64 12
                                    

Finaller bitmiş, haftalardır aklımı kurcalayan konuyla uğraşmanın vakti gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Finaller bitmiş, haftalardır aklımı kurcalayan konuyla uğraşmanın vakti gelmişti. Maçları izleyemeden geçirdiğim şu son bir kaç haftaysa benim için oldukça zordu.

Neyse ki Beyza'nın dediği gibi krizi fırsata çevirerek normalde alamayacağım kadar yüksek notlar almış, tüm dersleri geçmiştim. Ve başarılı olmak kesinlikle tüm dertlerinizi unutup mutlu olmanızı sağlıyordu.

Bugünkü maça sırtında kendi adımın yazılı olduğu 7 numaralı formayı giyerek gelmiştim. Sanki yıllardır ayak basmamışım gibi hissettiriyordu saha. Garipti.

Semih de çıkışta onu beklememi rica etmişti. Ama aklım hâlâ karışıktı çünkü bu konuyu kafamın içinde erteleyip durmuştum.

Kaçarak da bir sonuca varılmayacağının farkındaydım. O yüzden Semih'e onu bekleyeceğini söyleyen bir mesaj atıp telefonu kapattım. Göremeyeceğini biliyordum çünkü maç birazdan başlayacaktı.

•⭐️•

Koridorun başında hızlı adımlarla bana doğru geliyordu. Kolumu kaldırarak elimdeki anahtarı salladım.

Yeterince yaklaştığında kaşlarını çatarak sordu. "Bu ne?"

"Koridorda dikileceğimizi mi sanmıştın?"

"Nasıl aldın bunu?"

"Bazen kim olduğumu unutuyorsun herhalde."

Elimi sallayarak beni takip etmesini söyledim.

"Nereye gidiyoruz?"

"Müzeye."

Koridorda durursak hem gelip geçen insanlar olacağından hem de orada dikilmek garip kaçacağından başka bir yere gitmemiz gerekiyordu.

Beyza'nın muhteşem fikriyse müzeye gitmekti. Şuanda kilitliydi ve bizden başka kimse olmayacaktı.

Ayrıca Beyza'yı zorla müzeye götürdüğümde bir saat boyunca susmadan konuştuğumu söylemişti. Yani eğer ortamda garip bir sessizlik olursa sağdaki soldaki eşyalardan konu açabilirdim.

Kapıyı açıp içeri girdikten sonra telefonumun flaşını açtım ve kapıyı arkamızdan kapattım. Öncelikle şalterleri bulup ordan elektriği açmamız gerekiyordu.

Ben Hakan Abinin anlattığı yeri bulmaya çalışırken Semih bir şeyler söyleyip duruyordu. Tabi o an başka bir şeye odaklandığım için dediği hiçbir şeyi tam olarak anlamamıştım.

Sonunda şalterlere ulaştığımda gördüğüm tüm düğmelere bastım.

"Oh be aydınlandık."

Dediği şeye güldükten sonra sordum. "Ne taraftan başlıyoruz?"

Semih gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra işaret parmağını kaldırıp kupaların olduğu yeri gösterdi. "Bu taraftan."

Hiç Görmedin | Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin