Elimdeki küçük çantayla birlikte indiğim merdivenler sanki her bir basamakta beni kilometrelerce geri atıyordu. İniyordum ama bir türlü çıkışa ulaşamıyorum.Etrafım hafifçe dönüyor ve bir şişe votkayı tek başıma bitirmişim gibi bir sersemlik her yanımı sarıyordu.
Duyduğum şeyler zihnimde birer birer tekrar ediyor ve beni uğultularla dolu bir girdabın içine hapsediyordu.
Buradan çıkış yolunu nasıl bulacağımı bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum...
Sahi şimdi ne yapacağım? Neyi nasıl atlatacağım...
Neden şu an ayaklarım ona doğru gidiyor, az önce öğrendiğim her şeye rağmen neden... ne yapıyorum lanet olsun ne yapıyorum ben...
Durdum .
Önümdeki apartman kapısına sadece iki adım daha atarsam ulaşabileceğim ama ben duruyorum.
Korkuyorum, bu yıkılışın beni bir enkaza çevireceğini biliyorum ve deli gibi korkuyorum...
Leo...
Neden Leo...
Benden ne istedin neden...Uzanıp kapıyı açtığımda adımlarım karanlık gecenin içinde bir biri ardına dalgınca atılırken uzanıp arabanın arka kapısını açtım ve arka koltuğa bıraktığım minik çantayla yeniden kapattım.
Ön kapıyı açıp içeri girdiğimde kapattığım kapıyla bakışlarım Leoya dönmemeye yeminli gibi önümdeki torpidoda tutundu.
"Bebeğim." Uzanıp şakaklarıma bir öpücük kondurduğunda sıkıca yumdum gözlerimi.
"Gidebiliriz..." dişlerimin arasından çıkan baskın fısıltıyla, bu geceyi daha ne kadar alçalacağını izleyerek geçirmek istiyorum.
"İyi misin Flora?" Yüzünü yavaşça eğdiğinde gözlerimiz birbirini buldu.
"İyiyim sadece, Leo'yu bulamadım... ona takıldı kafam, ama mamasını ve suyunu yeniledim... " yüzüme geniş bir sırıtış kondurdum ve yapay bir sevgiyle gezindi gözlerim o lanet lacivertlerinde.
"Merak etme, eminim bir yerlerde uyuyordur." Sıcak bir gülümsemeyle dudaklarıma bıraktığı öpücükle geri çekildi.
'Karşılık vermedim...'
Veremezdim... saatler önce özleminden deliye döndüğüm adamın, kız kardeşimin eski sahibi olduğunu bilmek midemi böyle bulandırırken veremezdim.
Bobo'nun canını yakmak için beni kullandığını öğrendiğim andan beri, kalbini çıplak ellerimle sökmek istiyorum.
Hala hayattayken ve can çekişirken, tüm acıyı algılarken diri diri göğüs kafesini söküp kalbini yerinden çekip koparmak istiyorum!
Bana bunu nasıl yapar... böyle gerçeki nasıl oynar...
Ben nasıl böyle salak olabilirim... mahkemelerde insanların yalanlarını mimiklerinden yakalayan ben bu şerefsize nasıl kaptırırım kendimi böyle!
Kendimi asla affetmeyeceğim!
Leonardo sana asla merhamet etmeyeceğim...
Yemin ederim etmeyeceğim...Araç çoktan hareket etmiş bense avuçlarımda sıktığım telefonu sakin bir öfkeyle tutuyordum.
Titreyen telefonun ekranına düşen mesaja çevirdim gözlerimi.
Bobo: Yalvarırım bir şey belli etme, nasıl bir tepki vereceğini bilmiyorum. Öfkesi korkunçtur Flora, onu tanımıyorsun... sana zarar verebilir...
Bakışlarım ışığını kapattığım telefondan Leo'ya döndüğünde onun yüzündeki huzurlu ifade ile aracı sürüşünü izliyordum.
Neden huzurlu olmasın ki!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFENDİMİ ARARKEN / +21 (çizgi studioda devam ediyor)
Romantik" lütfen! Flora, bana İsmimle seslenme." Uyarıcı sesiyle çenesinin gerildiğini hissedebiliyordum. "Ne dememi beklerdin? Adın bu değilmi." Hızla tezgahın üzerine zıpladım ve oturdum. Bacaklarım aşağıya sarkarken bakışları kısa şortta tutundu. "İsmim...