22.bölüm

7.5K 206 26
                                    

"Delirdim ana oğlun sonunda beni delirtti. Aşkıyla deli etti. Onu da kendimi de yakıp yıkmaktan çekinmem bundan sonra! Bunu da böyle bilin!"

Azad bir kova su alıp küle dönüşen ateşin üzerine dökünce Zeynep is kokusuyla öksürmeye başlayınca Azad onu göğüsüne çekip merdivenleri çıkarttı. "Hadi anam iyi geceler hepinize!" Diyip avluyu terk etti.

Odaya girince Zeynep'i yatağın üzerine bırakıp kendiside ayak ucuna oturdu ve genç kızın sinirle yaptıklarının yanı sıra şuan dehşet derecede sakin oluşu onu daha da korkutmuştu.

"Zeynep iyi misin nolur konuş?"

Saçlarını okşamış ve ona bakmıştı Zeynep ise hala bakışlarını adamın çaprazında yerde sabit bir şekilde tutmuş bekliyordu.

"Yavrum, güzelim cidden korkutuyorsun beni!"

Bu sefer daha endişeli bir sesle konuşmuş ve ses tonunu yüksek tutmuştu.

"Hıh?"

Zeynep sanki transtan yeni çıkmış ve Azad'ın dediklerinin hiç birini duymamış gibi bir tepki vermişti. Ki bir bakıma durum zaten buydu.

"Güzelim iyi misin!?"

"İyiyim. Mükemmelim hatta!"

Ayağa kalkıp bir anda kocaman gülümsemişti. Azad ise artık karısından korkmaya başlamıştı iyice tuhaf davranıyordu.

"Bana baksana Azad!"

Ellerini yüzünün iki yanına koyup gözlerine eladan çakmak çakmak yeşile dönmüş gözlerini dikip onu göz hapsine alınca karşısında ki şaşkın adamdan onun gözlerine baktı. Bu gün daha ne kadar şaşırabilirim diye düşünmeden duramıyordu bu adam artık.

Boynuna sulu bir öpücük bırakıp ellerini boynuna doladı Zeynep.

"Sen benimsin ben seninim."

Bu aslında geçmişe bir atıftı ve bu cümleyi yaklaşık bir hafta önce çarşıda bir mağazada Azad kurmuştu. Ama şuan bunu hatırlayacak akıl karşısında ki bu sinirli ve parıl parıl parlayan gözler eşliğinde çok kolay görünmüyordu.

"Seni seviyorum Azad."

Azad bugün ikinci kez duyduğu ve ilk kez gözlerine bakarak kurulan bu cümleyle afallamıştı. Kaç gece yüzünü karısının yüzü olmadan aklımdan geçirip düşlediği bu sözcüğü karşışındaki bu kadın tarafından duymak onu derinden etkilemişti.

Azad ağa bugüne kadar sırf korkudan karşısında titreyip ona saygı duyan kişilerin ya da parası, şöhreti, yakışıklı çehresinin yüzünden peşinden koşan genç kızların; bakışlarına bu kadar aşinayken şimdi karşısında ki bu masum bakışlarla cidden delirmişti.

Tabiri caizse eli ayağına dolaşmıştı 30 yaşında adamı 20 lik deli kanlıların aşık olduğunda yüreğini kaplıyan o hissi şimdi anlıyordu. İlk kez 30 yıllık ömrü boynuca artık sadece kan pompalamak görevini yerine getiren kalbi; artık adrenalinde pompalıyordu.

Azad kafasını iki yana sallayıp karşısında nerdeyse ağlıyacak kıvama gelmiş karısına çevirmişti.

Zeynep ise acaba beni sevmiyor mu? Beğenmiyor mu? Aceleci mi davrandım? Gibi onlarca soruyla başa çıkmaya çalışıyordu. Karşısındaki adam ne ona karşılık ve cevap veriyor ne de ellerinin arasından çıkıp gidiyordu.

Zeynep kollarını kocasının boynundan çekip birkaç adım ilerleyip gecenin karanlığında yüzünün görünmediğine şükürler ediyordu. Arkasını dönüp göz yaşlarını eliyle silip derin bir iç çekti. İlk ve tek aşkı olucağını düşlediği bu adam ona cevap bile vermiyordu.

Azad kaşlarını çattı bu kız şimdi niye ağlıyordu? Yoksa pişman mı olmuştu onu sevdiğine? Korkudan ödü kopmuştu bu düşüncelerle bile.

Hemen karısının ona sırtı dönük bedenine kollarını sarıp ellerini incecik belinde buluşturdu. "Nolursun ağlama Zeynebim."

Zeynep göz yaşlarını silip ses tonunu olabildiğince normal tutarak konuşmaya çalıştı. "Önemli değil lütfen daha fazla bir şey söyleme. Çok utanıyorum cevabını aldım birde senin sesinden duymaya hazır değilim Azad. Özür dilerim."

Azad karısını hemen kendine çevirip çakmak çakmak gözlerine bakıp konuştu. "Şşş! Saçmalama sakın sen benim kalbimsin. İste canımı avucunun içine teslim edeyim ama Allah'ın aşkına ağlama."

"Ama beni sevmiyorsun!?" Dedi teyit etmek istercesine. Bunu duymaya hazır olmasada tek bir gecede tüm çiçeklerini soldurup üzülmeye hazırdı artık.

"Saçmalama Zeynep ölüyorum aşkına. Yanımdayken bile seni özlüyorum ben. Lütfen bir daha böyle şeyler söyleme. Sana aşığım Zeynebim. Seni çok seviyorum. Bu kalp sadece senin için atıcak bundan sonra."

Zeynep bir anda gözlerini olabildiğince açıp karşısındaki bu adamın sözlerinin düş olmamasını diledi sadece. Ama karşısında duran kocasının alnına koyduğu minicik ama yakıcı öpücük ile bir rüya olmadığına emin oldu. "Sen beni gerçekten seviyorsun Azad!" Dedi çocukca bir sevinçle.

"Sana ölüyor.." Zeynep elini ağzına kapayıp "lütfen o kelimeyi kullanma. Daha yeni kavuştuğum sevdiğimle bu kadar erken ayrılamam."

"Bir daha asla yok söz."

Zeynepde ona sarılıp ayrıldı ve "uykum geldi Azad." Deyince Azad battaniyeyi açıp yatağa girmesini sağladı ve yatağın iki yanındaki ışığı açıp dolaba yöneldi içinden çarşaf, yastık ve battaniye çıkarınca Zeynep kaşlarını çattı.

"Ne yapıyorsun sen Azad?"

"Yatağımı sericem bende yoruldum." Diyip kurumuş boğazıyla öksürdü.

Zeynep battaniyeyi açıp "bu gecemiz özel olsun. Yanımda yatabilirsin Azad artık rızam vardır."

Azad başını iki yana sallayıp karısının yanına yaklaştı ve başının üzerine bir öpücük bıraktı. Zeynepde anlık olarak gözünü kapayıp açtı. "Olsun sen beni affedene kadar ben böyle iyiyim."

"Lütfen rica ediyorum. Seni affettim tüm kalbimle söylüyorum. Bir daha yargısız infaz etmemeyi öğrenmiş olman ümidiyle."

Azad teklifi reddedip direnemeyeceğini bildiği için karısının yanına uzandı. Karısı ise kafasını sol göğüsünün üzerine koydu sonra başını kaldırıp kocasının dudaklarına uzun ve etkili bir öpücük bıraktı. Zeynep için tutku, Azad için ise şefkat barındıran bir öpücük.

"Hadi uyu yavrum gecenin 3'ü oldu." Deyince karısı geri çekilip kafasını aynı yere bıraktı ve hızlı, güçle atan kalbiyle uykuya dalmaya başladı.

Azad karısının yanında yatsa da aklindakini yapmadan asla onunla birlikte olmayacaktı. Sadece bir kez birlikte olmuşlardı karısıyla ve onu eşsiz gülüşünün yanında Azad için teninin hiç bir önemi yoktu. Kalbi rahat etse yeterdi ömür boyuda affetmese Zeynep razı olurdu buna.

İçinde besmele çekip oruç tutmak için niyet etti. Aslında bir buçuk hafta daha vardı ramazan başlangıcına ama o tövbesi kabul olsun ve eşine duyduğu saygı sevgiyi eşide hissetsin diye bu şekilde de özür dilemek istemişti. Zaten 40 rekat tövbe namazı ve şükür namazını da kılmıştı. Allah katında da eşinin kalbinde de masum olmak tek isteği olmuştu artık.

İyi geceler herkese.
Nasıl bir bölüm olmuş Azad çabalıyor.

Köy AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin