Medya: Umut Komutan
"Asker oldum, şeref doldum; gerekirse can, sana fedadır vatan!"
Bölüm Şarkımız;
Plevne Marşı
10. Bölüm
"Seninle yürünür Komutan."
-- BUSE --
"Sıkı bas şuraya!" diye Rauf'a karşı mırıldandığımda Umut Komutan yanımıza yaklaşıp durumunu sordu hafifçe başıyla. Olumsuzca salladım başımı. "Nabzı iyice düştü. Komutanım, olmayacak..." dedim.
Bir kez daha, kan.
Yine ve yine kan.
Ama bu sefer bir askerin değil, sivilin kanı.
"Bırakma, Allah aşkına bırakma. Yaşıyordur, yaşıyordur! Güçlü bir çocuk, güçlü. Çekme elini komutan, çekme, çekme..." diye ağladı amca.
Umut Komutan gidip omzunu tuttu amcanın destek olmak istercesine. "Gerçekten çok üzgünüz." Ardından bana döndü. "Buse ört üstünü." dedi uzaklaşırken.
Üstünü örterken amca hâlâ mırıldanıyordu. "Ben ölmeliydim, o değil ben..."
"Tek bildiğiniz bu, değil mi lan?! Şerefsiz herifler! Çocuk öldürmek değil mi lan!?" diye bağırdı sinirlerine hakim olamayan Melih.
"Torunum, yıllarca ben uyuttum. Ben, ben..." dedi ağlamaya devam ederek. Soğukkanlılıkla durumu izliyordum.
"Baki; Soner, Mustafa, Berat ve Yaşar'ı al. Arka tarafa bakın."
"Emredersiniz komutanım."
"Affan, Rauf'la beraber ulaşabildiğiniz her yeri tuzaklayın kardeşim."
"Anlaşıldı komutanım."
"Ekrem, Akın'ı al ön tarafa desteğe geç kardeşim."
"Emredersiniz komutanım."
Umut Komutan yumruğunu sıkarak arkasını döndüğünde düşünüyor gibiydi, sanki plan kuruyordu.
O sırada, "Komutan." dedi yanımızdaki amca. "Sana o bombayı söyledim diye öldürdü onu, öldürdü. Hayatta başka hiç kimsem yok, kimsem kalmadı. Yine olsa, yine yapardım; sana o bombanın yerini yine söylerdim." diye devam eden amcaya döndü Umut komutan.
"Mustafa Kemal, Trablus'a geldiğinde herhâlde senin yaşlarında genç bir adamdı." dedi amca. O sırada Umut komutan, amcanın yanına yürüdü ve silahın kabzasını yere yaslayarak çöktü.
"Mustafa Kemal mi?"
"Ben Libyalıyım," dedi ve kolları arasındaki çocuğu gösterdi. "O benim torunum. Benim adım Aras, onun da, dedemin de. O anlatmıştı bana. İtalyanlara karşı Mustafa Kemal'le omuz omuza savaşmışlar. Ellerinde," dedi elini, Umut Komutan'ın sol omzundaki Türk bayrağının üstüne koydu.
"Yine bu bayrak varmış. Dedem bir tek Mustafa Kemal'i anlatırdı böyle. Yiğit bir genç adammış Mustafa Kemal. Bir gözü yaralı, vücudu ateşler içerisinde ama yine de savaşmış. Ondaki cesareti hiç kimsede görmedim, derdi dedem. Onun gibisini görürsen; onunla yürü, korkma derdi." deyip soluklandı amca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nefes
Novela JuvenilAltı yaşından beri Almanya'da teyzesiyle birlikte kalan Buse, asker olmak için Türkiye'ye geri döner. Harp okulunu yeni bitiren Buse, İstanbul'a atandığında abileriyle karşılaşacağından bihaberdir. Peki ya sonrasında neler olacaktır? ~ "Birbirine d...