Red Lights / hyunchan

Red Lights

  Şarkıyla okumanızı tavsiye ederim iyi okumalar :3

(....)

   Yine aynı şey. Uykumda beni yatağa zincirlediğini görüyorum. Ben terler içinde ona bakarken o benim üstümde ayakta bir şekilde zincirlerimi yönetiyor. Her ne kadar beni boğuyormuş gibi hissetsem de bir yandan da baskılanmak alttan alttan hoşuma gidiyor ve zevk alıyorum bu durumdan. Zevk almak vücuduma utanç da eklerken hissettiğim yoğun duygu ve his karmaşası beni iyice farklı ve heyecanlı hissetmeye itiyor. Beni zincirleyen şeylerin aslında bastırdığım duygularım olduğunu anlamıyorum o an. Sadece anın getirdiği o heyecana kaptırıyorum kendimi. Sonra zincirlerimden kurtuluyorum. Beni bir yandan rahatlatırken yaşadığımız cinsel gerilimden uzaklaşmak bana iyi gelmiyor. Hep beni baskılasın, üzerimde yoğun bakışlarını hissedeyim istiyorum. Sanki zincirlerim gidince içimi ısıtan o güzel hislerin hepsi gitmiş gibi hissediyorum. İçimden keşke hala aynı şekilde kalsaydık diye düşünürken kendi kirli düşüncelerim beni utanca itiyor. Rüyada olduğumun farkındayım ama sanki gerçekmiş gibi bütün hisleri dipten uca hissediyorum.

   Saniyelik gözlerimi kapatıyorum ve açtığımda farklı bir oda tarzı yerde olduğumuzu anlıyorum. Rüya olduğu zihnimde bir daha yankılanıyor ama eğer böyle bir rüya olacaksa hep bu rüyada kalmayı diliyorum. Çok uzunmuş gibi gelen ama saniyelik düşüncelerimden, boynumun etrafında hissettiğim demire tezat şekilde sıcak olan nefesi kurtulmamı sağlıyor. Nefesi aklımı başımdan alsa da bilincimi odaklamamı sağlıyor. O an bir nefes arkamda olması uzaklaşmam gerektiğini hissettiriyor ve yavaşça uzaklaşmaya çalışıyorum. Birkaç adım sonrası boynumda olduğunu hatırlatan demirden kurtulmak için ellerimle boynumdan çıkarıyorum zinciri. Çıkardığım anda arkadan çektiği zincir bu sefer ellerimi sıkı bir şekilde bağlıyor. Ona doğru döndüğümde bakışlarında hissettiğim o sıcaklık ve yine zincirlerimin onun kontrolünde olması beni tanrıya şükretmeye itiyor. İçimden hissettiklerime zıt, kaçmaya çalışıyorum ama beni kendine çekiyor yavaşça. Karşı koymak özellikle hissettiğim tutkuyla çok zor hale geliyor. Beni yavaşça kendine çekip sendeletmesine izin veriyorum. Karşı koymuyorum çünkü bir yandan zevk alıyorum. Arada çok kısa bir flashback yaşıyorum. Zincirlenmiş halde yatakta yatıyor, başında ben varım. Aynı benim yaşadığım ama zıt rollerdeyiz. Aklıma onun da mı bu şekilde hissettiği sorusu beliriyor.

   Saniyesinde kendimi dans salonumda buluyorum. İstemsiz bir şekilde sanki yıllardır bu koreografiyi biliyormuş gibi dans ediyorum. Gözlerim yana kaydığında onun da benimle dans ettiğini fark ediyorum. Aramızdaki duvar saniye farklarıyla var olup yok oluyor. Bazen de kendimi tek dans ederken görüyorum. Ortam çok loş. Sadece bir yerlerden kırmızı ışıklar geliyor. İleriye kitlendiğim sırada boğazımdaki elleri fark ediyorum. Sıkmıyor, sadece nazikçe kavrıyor. Saniyesinde bu sefer benim ellerimin onun boğazında olduğunu fark ediyorum. Rahatsız olmuş durmuyor, sadece olayı anlamaya çalışıyor gibi duruyor. Yüz ifadesi aklıma "Acaba o da mı benim gibi hissediyor?" sorusunu getiriyor. Yine farklı bir yerdeyiz. Beni görmüyor. Sadece bir şeyden kaçmaya çalışıyormuş gibi duruyor. Arkasından zincirlerle yakalanmış ve bir yere gidemiyor. Sonra kendimi görüyorum. Dans ediyorum sakince. Ve yine zincirlendiğim o yatak. Bu sefer çırpınmıyorum çünkü tek başımayım. Sakince yatıyorum vücudum yatağa bağlı şekilde. Bilincim yavaşça kaybolurken dikkatimi tek bir şey çekiyor: Kırmızı Işıklar

   Gözlerimi tekrar açtığımda yemek masasında oturduğumu fark ediyorum. O da tam karşımda oturuyor. Bakışlarımız farklı yerlerde değil, sadece birbirimize kitli. Bakışları, rüyada olmama rağmen o kadar derin hissettiriyor ki sanki düşüncelerimi inceliyor. O anda hiç beklemediğim bir şey yapıyorum ve yavaşça konuşmaya başlıyorum.

"Şimdi söyle bana benden nefret ettiğini.

  Artık seninle baş edemiyorum.

  Ama biliyorum ki sen ve ben,