0.8

85 12 7
                                    

Taehyun

Dün olanlardan sonra nasıl uyudum bilemiyorum. Beomgyu'yla geçirdiğimiz o güzel anların her saniyesi sürekli aklımda dönüp durmuştu. Geçmişte hayalini kurduğum olayı yaşamak beni havalara uçurmuştu.

Şimdi ise tekrardan sergi için hazırlanıyordum. Bu seferki daha önemli bir sergiydi benim için çünkü kendimi Beomgyu'nun gözünden görecektim. Heyecandan ölecek gibiyim. Kalbim ilk defa bu kadar hızlanıyordu.

Üstüme açık mavi bir gömlek giyip altımada gömlekten bir ton koyu pantalon giymiştim. Hazırdım şuan sergi için. Hızlıca parfümümü de sıktım ve aşağıya inip ayakkabılarımı giydim.
Heyecanlı bir şekilde evden çıkıp üniversiteme doğru yürümeye başladım.

Heyecandan dolayı terleyen ellerimi yavaşça pantalonuma sildim. Hızlı yürüdüğüm için varmıştım bile üniversiteye ama varmamla arka sokaktan çığlığın kopması bir olmuştu. Hemen oraya doğru koşarken kimsenin olmadığı bir ara sokağa girip kostümümü aktivite ettim.

Ağımı yukarı atarak çığlık sesinin olduğu sokağa gitmeye başladım. Bu seferki kötü adamımız kolları taştandı. Sertçe yere inip hemen ağ atmaya başladım.

-Vay vay sizi yenisiniz sanırım daha önce hiç denk gelmemiştik sizle.

-Seni lanet böcek kardeşime yaptıklarından sonra seni yaşatacağımı sanıyorsan yanılıyorsun.

-Kardeşin mi var onun kolları neyden ağaçtan falan mı?

-Geçenki ahtapot kolları olan adam benim kardeşimdi ve sen ona zarar verdin. Bende şimdi sana zarar vereceğim.

Deyip üstüme doğru koşmaya başlamıştı. Havaya zıplayıp üstüne çıkmak isterken benden daha çevik hareket ederek bileğimi tuttu. Bileğimde hissettiğim acıyla çığlık attım. Sanırım taş eliyle bileğimi kırmıştı.
Üstüne kırdığı yetmezmiş gibi beni yan taraftaki binalara doğru fırlattı.
Camları kırarak içeri girdim. İnsanlar benden kaçmaya başlamışlardı. Acıyan canımla ayağa kalkmaya çalıştım ama kalkmadım.

Bileğim çok kötüydü. Daha kendince tatmin olamadığı için hızlıca yanıma gelmişti.

-H-hayır anlamıyorum ağır olman lazım nasıl b-bu kadar hızlı hareket edebiliyorsun?

-İşin güzel yanı zaten bu lanet böcek. Kardeşimin teknolojisi sağolsun. Seninle işim bittiğinde kırılmadık kemiğin kalmayacak.

Bunu demiş ve kahkahalar atmaya başlamıştı. Kendimi onun elinden kurtarmam lazımdı. Şuan kaburgalarımın ciğerlerime battığını hissediyordum. Kemiklerimin çıtırdamadısını duyarken acıyla çığlık atmaya başladım. Kırılan kaburga kemiklerim yüzünden nefes alamıyordum.

Etrafın bulanıklaşmasıyla sonumun geldiğini düşünürken aniden beni yere bıraktı beni. Sertçe çarptığım zemin kemiklerin daha çok batmasına sebep olmuştu.

-Seninle daha sonra tekrar görüşeceğiz lanet böcek.

Diyip gitmişti yanımdan. Gittiği için mutluydum yoksa öldürecekti beni. Her yerim acıyordu. Maskemi çıkarıp nefes almak istiyordum ama yapamazdım bunu.
Yanıma gelen insanlarla yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım.

-Kalkma örümcek ambulans geliyor. Alıp götürecekler seni.

Bir tane adam bunu derken çoktan acıdan bayılmıştım bile.

______________________________________

Elimde hissettiğim sıcak bir elle yavaşça gözlerimi açtım. Yüzümde hala bu lanet maske vardı. Çıkarmak için hamle yapacakken göğsüme giren ağrıyla inlemiştim.
Elimi tutan sıcak el yüzümdeki maskeyi çıkarmıştı benim yerime.
Görüşümün düzelmesini beklerken yanımdaki beden ağlamaya başlamıştı.

My Little Spidey//Taegyu//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin