Okula giderken aklım yine, yine ve yine elifteydi. Annelik zormuş , bu yaşta anne olmamama rağmen bunu öğrendim. Haksızlıktı. Bana yapılan bir haksızlıktı bu. Benim hayatımı yaşamam gerekmiyor mu ? Ne! Ne saçmalıyorum ben ! Benim kardeşim var! OLMAZ!
Okulun kapısının önünden geçtiğim sırada birinin tokamı çektiğini hissettim. Arkamı döndüğümde saçlarım çoktan açılmıştı.
Kaşlarımı çatıp ona baktım, şu yeni gelen gıcık çocuğa!Yönünü bana döndürdü ve tokamı koluna taktı. Pis pis sırıtarak önümden gideceği sırada kolundan tuttum ve Çimen yeşili gözlerine sert bir bakış atarak konuştum.
"Ver şunu."
"Hayır."
"Ver dedim!"
"Hayır dedim."
Gerçekten gıcıktı.Biraz daha yaklaştım ve
yumruğumu kaldırarak tehdit edici bakışlarımı attım."Bana bak , ya şimdi tokayı verirsin yada bu gördüğün şeyi yüzüne portre diye çizerim."
Bu dediklerim hoşuna gitmiş gibi sırıttı. Kısa bir sessizliğin ardından beni taklit ederek konuştu.
"Bana bak , ya beni engellemekten vazgeçersin, yada okulda adımız çıkar. Bu yumruk olayına girersek de bende iyi dövüşürüm bir gün kapışırız belki."
O kadar gıcıktı ki yumruğu geçirecektim o an yüzüne. İyi bir dövüşcüydüm . Hem Elif'i korumak için hemde..... neyse.
"Beni bu şekilde mi tehdit ediyorsun ,kaan."
"Tehdit etmiyorum güzelim, uyarıyorum."
"Senden ve yapacaklarından korkmuyorum."
" Okulda adın çıkarsa ailenin kulağına gider özellikle babanın . O zaman ne yapacaksın?"
Ne. Babam mı? Farkında olmadan kırıldım. Tabi daha yeni tanıdığım bir insan tarafından kırılmak biraz benim salaklığımdı ama konu babam olunca yoldan geçen köpek bile beni kırabilirdi.
Gözlerimin dolduğunu hissedince bunu o gıcık çocuğa göstermek istemedim ve hızlı adımlarla okula girdim. Bakışlarını hissettim, ama umrumda değildi. Ondan gitgide nefret ediyordum.
Koridora çıktığım an bir kaç kızın bakışlarını hissettim. Neye bakıyorlardı? Pek umursamamaya çalışarak hemen yukarı çıktım ve direk lavaboya yöneldim. Arkamdan birinin geldiğini hissettim ama şuan tek isteğim lavaboya girip kendimi toparlamaktı.
Kızlar ve erkekler lavabosu karşı karşıyaydı. Kızlar lavabosuna yöneleceğim an birinin kolumu sertçe tuttuğunu hissettim ve irkildim. S*ktir. Yine bu çocuk. Beni erkekler lavabosuna soktuğu gibi kapıyı kilitledi. İçeride bizden Başka kimse yoktu. Kaşlarımı çatıp ona bakarak konuşmaya başladım.
"Ne yapıyorsun sen ya? Psikopat mısın nesin! Aç şu kapıyı.!"
"Engelimi kaldırmazsan şuradan şuraya adımını atamazsın."
Bu özgüven neydi ya? Neyin havası bu? Gerçekten bir tane yüzüne yumruk geçirecektim o an . Bunu istiyordu çünkü.
"Alla alla , paşama bak ya başka isteğin var mı?"
"Hmmmm, var. Engelimi kaldırman."
İyice sinirlenmeye devam ederken sakinleşip konuşmaya çalıştım.
"Bak , benden ne bok istiyorsun bilmiyorum, ama benimle uğraşma . Canın sıkıldıysa başka kızları tavla beni değil.!"
Gözler biraz kısıldı ve konuşamaya başladı.
"Beni bir tür tavlayıcı olarak görmene üzüldüm. Ama öyle bir niyetim yok. Sadece engeli kaldır, hadi güzelim."
"Şu lafı söylemeyi kes Kaan."
"Hangisi?"
Deliricem.
"Bana güzelim demeyi kes."
"Niye?"
"Bir manası yok çünkü."
"AA aa deme öyle benim için var güzelim."
"Hem güzelim diyorsun hemde tavlamak gibi bir niyetim yok diyorsun, ne değişik
yaratıksın ya!""Şu engeli kaldıracak mısın artık?"
.........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZ BEBEĞİ
Teen FictionHayattan hiç bir haz alamayan pelin, bir çok sorumluluğu üstlenerek, kendini kaybetmiştir. Hayatındaki zorlukları yüzünden kendine odaklanamayan pelin,okuldan tanıştığı, bir çocukla arkadaş olur. Fakat nereden bilebilir, bu kişi onun hayatı olacak. ...