Uyumaktan korkuyorum.Normal biri olsaydım belki gözlerim kızarırdı uykusuzluktan. Keşke. Gülüyorum kendime böyle zamanlarda. Keşkeyi çok kullanıyorum çünkü. Oysa yerimde olabilecek biri kendini şanslı sayabilirdi. Lakin kimse yerimde değil. Ben benim bir başkası değil. Keşkelerime yaslanıyorum yine. Keşke diyorum, annem hiç gitmeseydi. Bana onu tanıma fırsatı verseydi. Keşke onunla kavga edebilseydim. Bağırabilseydik birbirimize. Kızsaydım ona. Ama sonra pişman olup bahçemizden çiçekler toplayıp yanına gitseydim annemin. Özür dileseydim. Kıyamasaydı bana. Affetseydi hemen. Yanağımı öpüp çiçekleri vazoya koysaydı. Babam işten gelseydi sonra. Gülerek beni annemin kucağından alsaydı. Gıdıklasaydı beni. Nefesim kesilene dek gülseydim. Keşke bu hayaller benim özgün düşüncelerim olsaydı. Filmlerden gördüm hep sevgi dolu aileleri. Yanımda olduğunu hayal edebileceğim bir aileyi onlar tanıttılar bana. Annemi gösterdiler. Birlikte neler yapabileceğimizi izledim. Sonra film bitti. Köhne odada tek başıma kalakaldım. Defterlerimi elime aldım sonra. Başka bir hayatın hayallerini çizdim. Fark etmedim ama hepsi filmdeki kadına aitti. Onun ailesi. Onun annesi. Onun babası. Onun sevgilisi. Onun aşkı. Onun hayatı. Ben değildim. Ben o kadın değildim ve olamayacaktım zira tanrı ikinci bir hayat vermeyecekti kimseye. Olanı değiştiremezdin. Gideni getiremezdin. Tarih yenilense bile. Gün tekrar doğsa bile. Sen zamana inat geriye doğru koşsanda saniyeler yelkovan ve akrebe emrettiğinde giden yine gidecekti. Olan yine olacaktı. Kim olursan ol, olanı değiştirmeyecektin. İşte bunu fark ettiğimden beri huzursuzum. Keşkelerimi son şansımmış gibi sıralama derdindeyim. Keşke diyorum, normal bir insan olsaydım. Normal bir ailem, normal arkadaşlarım olsaydı. Acı bize hiç değmeseydi. Hep gülseydik. Gülmekten yüzümde kırışıklıklar oluşsaydı. Yine de gülseydim. Annem babamla tatlı tatlı atışsaydı. Sonra babam dayanamayıp kocaman öpseydi annemi. Kıskanıp aralarına girseydim. Kendimi sevdirip, şımarttırsaydım. Dayım vardır belki. Bize gelirdi. Beni çok severdi. Oynardık. Babama sataşırdı belki. Babam da ustaca laflarından kaçınmasını bilseydi. Büyüseydim sonra. Kendimce bir şeyler yazan bir kadın olsaydım. Aşık olsaydım birine. Evlenseydim. Çok sevseydi beni. Mutlu olsaydım. Yemek yaparken parmağımı kesseydim. Kanasaydı. Acısını hissetseydim. Birkaç gün sızısı kalsaydı. Sevgilim endişelenseydi benim için. Her an gelip öpseydi parmağımı. Belki çocuğumuz olurdu. Ona benzerdi. Ama gözleri aynı ben. Mütevazi bir evimiz olsaydı. Güzelce büyütseydik onu. Yaşlansaydım sonra. Kır saçlarım, çizgi çizgi yüzüm olsaydı. Çevremdeki yüzlere bakarak bıraksaydım son nefesimi gülerek. Lakin biliyorum olmayacak. Normal bir insan olamayacağım. İyi bir insan olamayacağım. En sevdiğim renk sarı olmayacak. Küçük bir evim birlikte çiçek topladığımız bir annem olmayacak. Babam işten eve erken gelmek için uğraşmayacak. Bu satırlar bir film karesinden ilerisi olmayacak. Böyle zamanlarda bazen gözlerim doluyor, yavaşça uykuya dalıyorum. İşte o zaman onu görüyorum. Her yer kırmızı ve bana, doğruca gözlerime bakıyor. "İşte çocuğum bu sana mirasım. Kalk ve nefretini intikamımla taçlandır. " Korkuyorum. Biliyorum o adam iyi biri değil. Gözlerinde nefret var. Elinde bir terazi tutuyor. Bir kesesinde geleceğim var bir kesesinde nefret. Nefret ağır basıyor. Bunu bana gösterircesine elini bana doğru yöneltiyor. Nefesim boğazımda takılı. Kaçamıyorum. Biliyorum gelecekte saf bir insan olamayacağım. Ellerim kırmızıdan ibaret olacak. Gözlerim giderek hissizleşecek. Çevrem, öfke saçan bedenlere dolacak ve ben onların lideri olacağım. Acı hayatımızı çevrekeyecek. Umut, bizim için pandoradan hiç çıkmayacak. Korkuyorum. Uykum geliyor ama biliyorum ki gözlerimi kapattığımda o adam tam karşımda duruyor olacak ve gülümseyen dudaklarını yavaşça aralayacak. " Haydi çocuğum, kalk. Dünyaya kızıl bir ay verelim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFİDA'NIN SÖZLERİ
Random"Haydi çocuğum, kalk. Dünyaya kızıl bir ay armağan edelim. "