Zilin çalmasıyla sonunda Seungmin'i kaldırdık ve sınıfa ilerledik.Sınıfa girip hemen sıralarımıza yerleştik zaten 5 dakika sonra hemen hoca geldi.Yanında müdür de gelmişti ay kim bilir yine ne boş konuşma yapacaktı herkesin yüzü düşmüştü,kimse sevmiyordu müdürü.
"Eveet,selam çocuklar" herkes selam verince müdür de ciddi yüz ifadesiyle konuşmaya başladı."Bugün sınıfınıza yeni arkadaşlarınız geldi,onlarla sizi tanıştırıp gideceğim."
Herkes meraklı gözlerle müdürü dinliyordu,lütfen şu dörtlü olmasın lütfen lütfen..
"Geçin içeri çocuklar"
İçeriye giren dörtlüyü görünce hemen başımı sıraya sert şekilde vurdum.Hayat benimle oynuyor lan neden bunlar bizim sınıfta?!
Tabi seungminle jeongin dibleri düşmüş şekilde onları izliyordu.
"Evet çocuklar istediğiniz yere oturabilirsiniz arkadaşanızla oturmak isteyen var mıı? "
Seungmin hemen kulağıma fısıldadı "canım arkadaşım çook özür dilerim ama kurt bakışlımı elde etmem lazım" tam konuşacakken beni hemen ittirmesiyle sıradan kalktım.
Herkesin gözü üstümüze kaydı adi şerefsiz ya ne diye ittiriyorsun kalk desen kalkardım.
"Hocaam burası boş " Seungmin'in konuşmasıyla bende en arkaya geçerek yeniden sıraya yattım.
Sınıf hocamızın bana seslenmesiyle yeniden kafamı kaldırdım."Jisung kaldır başını uyuma"
"Çocuğum geç sende jisung'un yanına" gri saçlı çocuğa benim yanımı işaret edince alnıma sert bir şekilde vurdum,hayır bu hayat bana cidden oynuyor.
Gri saçlı yanıma oturunca anlık olarak ona baktım tabi ki oda bana,ve o zaman Minho ya cidden benzediğini anlamıştım..
Ama aklımda o olmama ihtimali de olduğu için tüm bu soruları kafamdan çıkardım,ve elimi uzattım.
"Selam,ben Han Jisung"
Sadece biliyorum diyerek yeniden derse döndü,odun musun be adam.
Zilin çalmasıyla herkes teneffüs'e çıktı ve ben daha bu çocuğun adını öğrenememiştim ama jeongin Felix ve seungmin çoktan anlaşmıştı.
Şansıma tüküreyim cidden bana gele gele bu odun geldi,gri saçlı çocuğun sırada yattığını görünce sakin şekilde ayağa kalkıp gidecekken turuncu saçlı çocuğun konuşmasıyla aniden duraksadım.
"Minho,kalk artık amina koyim bahçeye ineceğiz daha.. "
Ne Minho mu?! Şaka mı bu yani başka birisi olabilir bu,olmaya bilir de.Bilmiyorum hangi cesaretle yaptım ama yeniden kendi sırama geçince turuncu saçlı çocuğa ilk elimi uzattım.
"Selam,ben Han Jisung"
"Bende Chan,ayrıca seni zaten biliyorum"
"Anladım,lütfen iki dakika çıkabilir misin şu çocukla birşey konuşacağız"
Chan önce garipsedi sonra onaylayarak sınıftan çıktı,bende eğilerek adını Minho bildiğim çocuğun yüzünü incelemeye başladım.
"Çook benziyor.. " dire mırıldanırken "kime benziyormuşum" sesini duyunca Minho'nun gözlerinin açıldığını gördüğüm gibi hemen şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
"Ben şey bi arkadaşım pardon sevgilim hayır eski sevgilime benzettim off"
Minho kafasını kaldırdığı gibi bana sinirli bir şekilde bakmaya başladı,yanlış birşey mi yaptım.
"Belki de oyumdur ama sen tanımıyorsundur ha? "
Ağzımı açıp konuşacakken kalkıp omzuma çarparak sınıftan çıktı.Bir dakika ne sen ciddi misin o Minho? Bizim tanıdığımız bildiğimiz 1 yıllık eski sevgilim olan Minho?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stories are unforgettable ~minsung
FanfictionSanaldan başlayan bu ilişkide artık yüz yüze görüşememek Han Jisungu sıkmaya başlar.Ve ilişkisini sonlandırır. Hiç beklemediği bir anda eski sevgilisi okuluna nakil olur.