₊˚⊹ ᰔGiriş₊˚⊹ ᰔ

456 35 18
                                    

Temmuz 29, 2023 tarihinde yan hesabım olan hmmdlck hesabımdan, RobenChan3 adlı hesabının 'My Child' kitabını çevirmek için izin istemiş bulundum ve iznimi alıp bu kitabı çevirmeye başladım. Lakin, hmmdlck hesabımdan yaptığım çeviriler yorum almadığı için kitabi orjinal hesabım olan -lilmeat- hesabımı taşımış bulunmaktayım.

İyi okumalar...

Sukuna'nın siniri tepesindeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sukuna'nın siniri tepesindeydi.

Karanlık odadaki herşey kırılmıştı. Gözleri öfkenin vermiş olduğu sinirle alev, alev yanıyordu. Uraume, efendisini sakinleştirememişti. Onun gazabına maruz kalmamak için bir kenara çekilmiş sessizce duruyordu.

O nasıl...?

Çocuğunun varlığını gizlemeye nasıl cüret ederdi?!

Kendi çocuğunu geri alacaktı...

Ne pahasına olursa olsun.

M/N (Annenin Adı) hiç iyi biri değildi. Kendisi çapkın bir kadın olarak biliniyordu. Sukuna ilk kez lanet olduğunda ve de normal bir insan görünümüne sahip olduğu sıralar, Sukuna ile takılıyordu. Sukuna ona aşık olmuştu, onunla her vaktini deli dolu geçiriyordu. Ama M/N Sukuna'nın diğer insanlar gibi kendisini öldürmesini istemediği için onu kullandı. Büyük olayın olduğu gece, M/N kaçtı. Fakat bilmediği birşey vardı... Sen...

Uraume'yi kendisine bir açıklamayada bulunması için annene gönderdi.
Uraume annenin yanında uzun bir müddet kaldı. Ve geri döner dönmez. Sukuna'ya senden bahsetti.

Babası gibi pembe saçları olan ve annesi gibi E/C gözleri olan, küçük bir kız.

Uraume daha birkaç aylık olduğunu, bundan dolayı bunun seni kolaylıkla alabilmek için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.

Kısa bir süre sonra, Sukuna sakinleşti. Uraume'ye doğru döndü. "Beni o kadına ve çocuğuma götür." Dedi. Sanki ağzından zehir damlıyordu. Uraume, efendisinin önümde saygıyla eğildi. "Elbette, efendim." 4 kollu iri yarı adamı sana ve annene götürmeye başladı.

‘゚・✿.。.:*.:。✿*゚

H/C saçlı kadın, çığlık atarak yaralanan kolunu tuttu. Sukuna boş gözlerle yaralanan annene baktı. Elinden geldiğince öfkesini bastırmaya ve onu öldürmemeye çalışıyordu. M/N, Sukuna'nın boş ifadesini görünce tüyleri diken diken olmuştu. Onun bu halini görmeyeli cidden uzun zaman olmuştu.

"B-Burada ne arıyorsun, Sukuna?!" Gözyaşları yanaklarından süzülürken kekeleyerek konuştu, genç kadın.

"Bana neden ayrıldığını derhal açıkla."
Sukuna alçak sesle homurdandı. Yüz ifadesi hala bir duvar kadar sert ve düzdü. Genç kadın yutkundu. Burnunu çekti."Anlamıyorsun! Bunu yapmaya zorlandım!" Sukuna'yı sinirlendiren yalvaran gözlerle söyledi bunu. Ama kadına zarar vermemek için kendini tuttu. Parmağını yanında uzanan ölü adamın cesedine doğrulttu. "Bu piç için beni terkettin. Gerçekten yalan söylemekte berbatsın M/N." Bunu sakince söylemişti. Ama gözlerimden alevler çıkıyordu.

"Hayır, hayır, hayır! Öyle değil-"

"Neden bana çocuğumuzdan bahsetmedin?"

M/N duyduğu sözlerle yerine çivilendi. Senden en başta kurtulması gerektiğini biliyordu. Ama seni avantaji için kullanmak varken, niye bunu yapsın ki?
Sukuna iç çekti. "Bana cevap veremeyeceğini biliyorum. O yüzden çocuğumu geri alıyorum ve..." yüzünde tehditkar bir sırıtış belirdi. Elini kaldırdı. "Senide yok edeceğim."

"SUKUNA! BEKLE! BE-"

Sukuna, cümlesini bitirmesini izin vermeden, elini salladı ve annenin kafasının vücudundan ayrılmasını sağladı. Onu ve kendisi ile birlikte olan iğrenç insanı, ikisinide öldürmüştü. Vahşetin gerçekleştiği odadan çıktı. Tam o sırada yan odadan gelen bebek mırıltılarını duydu. Kapıyı kaydırarak açtı. Senin yerde oturmuş ve pencerenin önündeki kuşa el salladığını gördü. Küçük bir F/C (İstediğin renk) kimono giymiştin. Pembe saçlı adamın durduğu tarafa baktın. Garip insanlarda dahil olmak üzere, kimseden korkmazdın, bu yüzden adama küçük, tatlı ve masum bir gülücük verdin.

Gözlerinin altında bulunan küçük yarık izlerini fark etti. Kendisinin olduğu gibi seninkilerinde büyüyünce açılacağını biliyordu.

Yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. Sana doğru ilerledi ve seni kucağına aldı. Kırmızı gözleri ile senin E/C gözlerine baktı. "Çocuğum" derken kendi anlını seninkine yasladı. İçinde tuhaf bir dürtü hissetti. Seni asla bırakmamak ve seni her daim yanında tutmak istedi. Sonsuza kadar senin onun küçük sevimli prensesi olmanı istedi. Sen onun çocuğusun. Sukuna senin asla onu terk etmene izin vermicekti. "Benim yanımdan asla ayrılmıcaksın..." Küçük ellerinin yüzünü kavradığını hissetti. Anlamsız bir kaç mırıltı çıkardın. Ama onu gördüğüne sevinmiş gibi duruyordun.

Sen ve Sukuna, evin dışında sizi bekleyen Uraume'nin yanına gitmek için evden çıktınız. Genç kadın önce efendisine, ardından sana baktı.
"Çocuğunuzu geri aldığınız için gerçekten çok mutluyum, Efendi Sukuna."
Adam başı ile onu onayladı.."Çocuğun adı ne, efendim?" Sukuna bu soru yüzünden dona kaldı. Annene adını sormayı hiç düşünmemişti ki. Zaten annenin sana verdiği ismide kabul etmezdi. Bir süre düşündü. Nedensiz yere Y/N ismi her daim onun hoşuna giderdi.

"Y/N... Adı Y/N. Lanetler prensesi..." Sukuna, seni göğüsüne yakın tutarken sırıtışı büyüdü.

*ೃ༄

Yorum yapın lütfen 🥺🥺🥺🥺

‧₊˚♡𝐌𝐲 𝐂𝐡𝐢𝐥𝐝ღ ᵂⁱᵗʰ ᴿʸᵒᵐᵉⁿ ˢᵘᵏᵘⁿᵃ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin