Önce yıldızı parlatalım ✨
Yeni kapağımızı beğendiniz mi umarım beğenmişsinizdir.
_________________İyi okumalar_______________
Bu gün tam iki ay geçmişti son olanların üstünden Ruze ve Botan'ın bir kızı olacaktı minik bir kızı. Ruze altıncı ayını doldurmak üzeriydi Botan ile araları daha iyidi yani en azından artık tartışmıyorlardı tek kavga ettikleri konu son zamanlarda kızlarının ismiydi Ruzenin beğendiği ismi Botan botanın beğendiği ismi Ruze beğenmiyordu birde Zerda hanım faktörü vardı inat etmişti torununa kendi adının verilmesini istiyordu ama Ruze asla diyordu ya allah korusun ona benzerse ! zaten genlerden ihtimal varken birde ismini verir ise eldiven ile severdi kızını artık...
Rozerin...
İki aydır kendini ait olmadığı bir kalıba sokmaya çalışıyordu Serhadın yanında çok mutluydu her şey çok güzeldi ama yanından ayrıldığı an sorgulamaya başlıyordu ve bu sorgu hiç iyi değildi ne zaman kendini sorgularken bulsa kaçıp gitmek istiyordu bunalıyor ve baskılanıyor gibi oluyordu ruhu sancı çekiyordu kalbinin aksine bulunduğu yerde ,tam karar alıcağı sıra kendini yine serhadın kollarında buluyordu sanki çıkılmaz bir girdapın içinde boğuluyormuş gibi hissediyorudu...
Kapının açılması ile bakışlarını kapının o tarafa çevirdi Rozerin. "Sahatler olsun ağam" dedi tebessüm ile ve üstündeki geceliği düzeltip saçlarını taramaya başladı. "Sağol çıkardın mı üstümü." Dedi Rozerin kafa salladı. "Evet yatağın üstünde." Dedi Serhad başını salladı yatağa doğru giderken gözleri karısına kaydı iki aydır sessiz halleri baş kaldırmayışı hoşuna gidiyordu karısını dize gelmişti. Ama bu kadar kolay olacağını kendisi dahi tahmin etmiyordu ama amacına ulaşmıştı sonunda... Yüzüne kazanmanın verdiği gayri ihtiyari bir gülümseme bellirdi.
Aynanın karşısında altın sarısı ipeksi saçlarını tarayan karısının saçlarına sahiplendiğini belli eden bir öpücük kondurdu. Başını kaldırıp aynaya baktı o Kadın kahve gözleri ve adamın parlayan ela gözleri birbirine tutsak kaldı...
"Bana özelken saçların bir ayrı güzel . Sen bana aitsin Roz her bir zerren ile bana , bir başkası bu eşsiz göremez ! Ömrüm yettiği müddetçe kimse senin saçının tek telini dahi görmez. Görenin sonu kabir olur !" Adamın her bir kelimesinde vurgu vardı , ağızından çıkan her bir kelimeninde sonuna kadar arksandaydı. Blöf atıcak biri değildi Serhad Şahmaran eğer ağızından bir söz çıkıyorsa ne pahasına olursa olsun onu yapardı...
Rozerin duyduğu sözler ile gözleri irice büyüdü sıkıntılı bir biçimde gözlerini kapayıp derin bir nefes verdi sakinleşmesi lazımdı , 'Mal gibi hissediyorum bana aitsin diyip durma Yeter !' diye bağırmak istedi fakat sözlerini yuttu eğer bu şekilde bir cevap verirse başa dönerlerdi iki ay önceki hallerine dönmek istemiyordu o kocasının kollarında sıkıntı değil huzur bulmak istiyordu. Kocasının omuzlarında olan elini alıp dudaklarına götürdü avcunun içine bir öpücük bıraktı "Bu ellere en çok şefkat ve merhamet yakışıyor sakın kana bulama !" Dedi dileklerini tatlı bir dil ifade eden kadın nerden bile bilirdiki bu ellerde merhamet ve şefkatin olmadığını canından çok sevdiği adamın aslında bir silah kaçakcısı olduğunu kendisininde pis bir oyunun içinde olduğunu...
"Bana ait bir şeye yan gözle dahi olsa bakana bu eller merhamet değil ölüm verir !" Serhad'ın sözleri Roz'un tüylerini ürpertemeye yetmişti bile. "Herkes evli olduğumuzu biliyor Serhad neden bana baksınlar !" Dedi hafif bir es verip devam etti sözlerine. "Hem üşütüceksin giyin artık" dedi Serhad dikleşti ve karısına cevap verdi. "Bakmazlar değil Bakamazlar!" Diyip Yatağa doğru adımladı karısının çıkardığı şeyleri üzerine geçirip balkona çıktı sigara içmek için. Rozerinde üstüne sabahlığını geçirip kocasının peşinden balkona çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürek Çıkmazı
ChickLitGeçmişin sır perdeleri aralanılıyor. Bir odaya kaldırlıp üstüne kapı kitlenen geçmiş gün yüzüne çıkıyor. En mutlu olduğu günde düğününde bir mektup ile ihanetin soğuk yüzü ile tanışmıştı Rozerin Haşimoğlu öfkesini yaşatmış kendini ırak Kürdistan Bö...