Jungkook'dan
"Bu yazdığım ilaçları kullanmayı unutmayın! Geçmiş olsun."
Bugünkü son hastamıda göndermiştim. Günün bu kadar yorucu geçeceğini
Hiç zannetmiyordum. Herneyse geçti gitti. Biran önce eve gitmek istiyordum ama ondan önce markete uğrayıp almam gereken birkaç şey vardı.
Vakit kaybetmeden üzerimi değistirip hemen hastaneden çıktım.Otoparkta duran arabama doğru yürümüye başladım.
(Jk'un arabası)Önümde uzun bir yol vardı. Radyodan rastgele bir tane şarkı seçip ilerlemeye başladım.
(...)
Marketin önüne gelmiştim. Hava yağmurluydu ve yerler kaygandı. Bu yüzden arabadan dikkatlice indim. Market tenha biryerdeydi. Neden buraya geldiğimi soracak olursak çünkü yolumun üstünde olan birtek bu market vardı.
Marketten ihtiyaçlarımı alıp çıkmıştım. Elimde poşetlerle arabama doğru yürürken
Marketin solundaki ara sokaktan bir çığlık sesi yükseldi. Ürpermiştim. Hemde fazlasıyla. Zaten akşam vakti tenha bir sokaktan çığlık sesi yükselse kim korkmazdıki?Elimde poşetlerle ortada kalakalmıştım. Arabam yaklaşık 20 adım uzaklıktaydı. Fakat çığlık sesinin geldiği sokağın başı daha yakınımdaydı. Yaklaşık 10 adım ötede.
İki seçenek vardı: ya sokağa girip ne olduğuna bakmaktı, yardıma ihtiyacı birisi varsa ona yardım etmekti yada hiç bir şey olmamış gibi arabama binip gitmekti.
Ya sokakta gerçekten yardıma ihtiyacı olan birisi varsa? Ben bir doktordum ve benim görevim yardıma muhtaç kişilere yardım etmekti.
Ama gerçekten sokağa girmekten ölümüne korkuyordum ve artık bir karar vermem lazımdı. Polisi arasam? Hayır. Belkide rastgele birisi başkalarını korkutmak için çığlık atmıştı? Yada başka saçma şeyler. Yani bu önemsiz birşey olabilirdi ve polisleri boşuna çağırmış olurdum ve boşuna kaos yaratmış olurdum.
Çığlığı duymazdan gelip arabama binip gitmeyi tercih ettim. Bu karar ne kadar doğruydu bilmiyorum ama sokağa girmeye cesaretim yoktu. Umarım bu kararımdan
Daha sonra pişmanlık duymazdım. Eğer o çığlık sesi gerçekte-"Önüne baksana be adam!"
Önümdeki adam kafasını camdan çıkarıp bağrınca aklım başıma geldi. Düşüncelere o kadar dalmışımki az kalsın önümdeki arabaya çarpıyordum!
"Çok özür dilerim bayım. Kusura bakmayın."
Hemen adamdan özürdilemiştim. Adamda çok sorun etmemişti zaten.
(...)Eve varmıştım. Poşetleri alıp hemen eve çıktım. Seul'da On katlı bir binanın yedinci katında oturuyordum.
Evim; beyaz ve gri renklerden oluşuyordu. Evimi kendim dizayn etmiştim ve evimden oldukça memnundum.Kahvaltı dışında bütün gün hiçbirşey yememiştim.
Dolaptan birtane hazır ramen alıp onu yapmaya başladım.Aklım hala sokakta duyduğum o çığlık sesindeydi.
Of! Birşeyleri kafaya takma konusunda üstüme yoktu. Bu konuyu unutmaya karar vermiştim.Saat gece bire geliyordu. Rameni hazırlamıştım.
Onu sehpaya koyup televizyonu açtım.
Bir yandan rameni yerken bir yandan kanallarda geziniyordum.Bir haber kanalındaki son dakika haberi dikkatimi çekmişti. Yarım saate yakın bir süre önce çöp tenekesinin içinde bir cesed bulmuşlardı.
Cesedi nerde bulduklarına bakarken-Gördüğüm şey sayesinde Yediğim ramen boğazımda kalmıştı. Az kalsın boğluyordum!
Bu- bu gittiğim marketin yakınındaki ara sokaklarının birindeki çöp kutusundan bulunan bir cesetti ve bu haber son dakika haberiydi...
(...)
———————————————————————————
Selamlarr. Yeni ficimin ilk bölümünü umarım beğenmişsinizdirr. Kısa oldu ama burda bitirmek istedim. İlerdeki bölümler daha uzun olacak😭 Sonraki bölümde görüşmek üzere🫶🏻