𝖕𝖆𝖘𝖘𝖎𝖔𝖓 を 𝖕𝖏𝖒 ꨄ 𝖏𝖚𝖓𝖌

23 | sevginin doğurduğu kıvılcım

Vicdansız doğmuş bir adama ruhu yaralı adam gülünç görünse gerektir.Bir sabıkalının gözünde dürüstlük aptallıktır.Şunu unutmamak gerekir ki, hilkat garibesi bir farklılıktan ibarettir ve hilkat garibesinin gözünde normal olan korkunçtur.

Cennetin Doğusu

__

Jimin usulca adımlarını Jungkook'un olduğu kata atıp yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. Seokjin'in elindeki silahı alıp kenara bıraktığında Seokjin yere çöküp ağlamaya başlamıştı.

" Onu çok seviyordum Jimin, gözümden sakındığım kadını diri diri yaktılar çocuğunun babasına korumalık yapmak istemedim sırf kanından bir bebek var diye ondan da uzak kalamadım. Kalbim çok acıyor Jimin, ben onu çok özlüyorum. Yoongi'den bunu saklamak cehennem gibi gelmişti. Kahretsin onunla birlikte ben de yandım Jimin bende."

Hoseok Seokjin'i alıp sakinleşmesi için götürürken Jimin Minji'yi kucağına alıp uyuyan bebeğin sırtını ovalamıştı.

Jungkook her öğrendiği bilgiyle kendini daha küçük hissederken varlığından daha çok nefret etmişti.

" Taehyung etrafı toparla herkes uyusun yorucu bir gündü."

Yerde öylece oturan bedenin yanına eğilip boşta kalan elini tutarak kaldırmıştı. Jungkook beyni pelte pelte olmuş bir şekilde ayağa kalktığında dolu dolu gözlerle bakmaya başlamıştı. Jimin dudağının kenarına doğru derin bir öpücük kondurup gözlerinin içine bakmaya devam etmişti.

" Minji'mizi yatıralım duş alırız gel benimle."

Normal şartlarda Jungkook bunu duysa havalara uçardı ama şu an havaya uçan şey patlamak üzere olan beyninden başka bir şey değildi.

İkili yavaş adımlarla Jimin'in odasına girdiğinde Jimin yatağının yanına yaptırdığı bebek yatağına bırakıp Jungkook'a dönmüştü. Usulca adımlarını önüne getirip önce gömleğini ardından pantolonunu çıkartıp elinden tutarak banyoya götürmüştü.

İkili küvette karşılıklı olarak otururken Jungkook başını küvetin burun kısmına dayayıp gözlerini kapatmıştı.

Jimin ifadesiz bir şekilde koca cüsseli bedeni izlemeye devam etmişti.

İkili sessiz bir şekilde bedenindeki kirlerden arınırken ilk çıkan Jungkook olmuştu. Jimin onun koca bedenini gözünü kırpmadan izlerken Jungkook tek kelime etmeden beline bağladığı havluyla odaya doğru gitmişti.

Jimin bir süre daha suyun kendisini mayıştırmasını izin vermiş ardından bedenini temizleyip odaya geçmişti.

Jungkook yatağın başında otururken Jimin bornozunu düzeltmişti.

" Neden uyumadın bebeğim?"

Jungkook masum bakışlarla yanına patpatlamıştı.

" Seni bekledim."

Jimin tebessüm ederek jungkook'un kucağına doğru çıkıp yorganı üzerlerine çekmişti.

" Geldim uyuyalım hadi."

Jungkook Jimin'in belinden tutup altına aldıktan sonra başını Jimin'in boynuna dayayıp kokusunu içine çeke çeke gözlerini usulca kapatmıştı. Jimin Jungkook'un ıslak tutamlarını okşarken bir yandan da tavanı izliyordu.

Her şey zihnindeki plana göre gidiyordu Jungkook'un çöküşleri bile...

Ona sahip olma iç güdüsüyle kendini neden yapayım ki dediği şeylerin içinde bulmuştu. Aşk mıydı bu yaşadıkları ama bazen çok yoğun bazen hisssiz olabiliyordu. Tedavi olması gerekiyor diye birçok kişi bunu söylemeye çalışıyor olsa da Jimin hasta değildi buna gerek duymuyordu.