Yine yetimhanenin sessizliği ve kasvet veren havası etrafı fazlasıyla ürkütüyordu. Uzun süren sessizliğin ortasında bir bağırtı koptu.
"Bir kez daha kaçarsan bedelini büyük ödersin küçük hanım"
"Sanki ödemediğimiz bedel kalmış gibi çok bilmiş bilmiş konuşmayın efendim. Belki okumuş, kültürlü insan olabilirsiniz ama o kadarda iyi sayılmazsınız. İyi olsaydınız bizim gibi seviyesiz dediğiniz insanlarla uğraşmazdınız. Daha iyi yerlerde olabilirdiniz değil mi ?"
Diye Beste Müdüreye karşılık verdi. Sinirden gözleri dolup taşan Müdüre elini kaldırıp Beste'ye vurucakken vazgeçip elini indirdi. Ve ağlayarak odasına doğru hızlı adımlarla ilerledi. Beste Müdüre'nin arkasından bağırdı.
"Ve Bayan acımasız,yanlızca bir ayım kaldı"
Müdüre bir an duraksadı arkasını dönüp bir şey söyleyecek gibi oldu sonra vazgeçip topuklu ayakkabısını daha sert bir şekilde taşlara bastırarak yoluna devam etti.
Beste kim mi?
Beste, henüz 1 aylıkken yetimhaneye bırakılan, annesi ve babasını öldü bilen ama 18 yıldır yetimhaneden kurtulmayı bekleyen cesur bir kız. Beste her seferinde yetimhaneden kaçar ama kıyafetlerinden dolayı kimse onunla oynamaz, sürekli dışlanır. Gecenin sonunda vazgeçip geri döner. Beste her seferinde "Belki bu gün" diyerek yine kaçar. Fakat sonucu yine aynı olur. Beste'nin anne ve babası ölmüştür. Ama neden öldüklerini kimse bilmez. Beste'yi yetimhaneye mahkum eden dedesidir. Beste'nin, anne ve babası gizlice bir evlilik yapmış, dedesi bu evliliğe karşı çıkmıştır. Beste'nin annesi çok zengindir fakat babası fakir olduğundan dolayı Dedesi babasını istemez. Nurullah ERBAY, yani Beste'nin dedesi bu aralar ağır bir hastalıkla mücadele eder. Fakat Beste'nin dedesi olduğundan bile haberi yoktur. Beste'nin yetimhaneden çıkmasına 1 ay kalmıştır. Bu 1 ay içerisinde Beste kaçmayacaktır kendine söz vermiştir. Dişini biraz sıkarsa zaten buradan kurtulacaktır.
***
40 kişilik bir odada, 4 kişi kitap okuyor diğer gerisi ise kendi halinde takılıyordu. Birden odanın kapısı açıldı. Herkes merakla başını odanın kapısına çevirdi. İri yarı 1.67 boylarında en az 70 kilo bir kadındı. İlk defa geliyordu bu odaya. Herkesin merakı katlanırken kadın konuştu;
"Beste ZEYBEKER hanginiz?"Beste yattığı yerden yavaş yavaş ayağa kalktı. Herkes bu sefer Beste'ye baktı.
Beste , biraz şaşırarak biraz merak ile "Beste ZEYBEKER benim" dedi. İri yarı olan kadın Beste'yi eli ile yanına çağırdı . Beste yavaş adımlar ile kadının yanına gitti. Kadın Beste'yi kolundan tutup dışarı çekti. Ve sert bir şekilde kapıyı kapattı.
"Yavaş!" Dedi Beste. Kadın Beste'ye sinirli bir şekilde baktı ve önden yürümeye başladı. Beste arkada yavaş yavaş yürürken,
"Sanki yetimhane değilde hapishane. Buda gardiyan." diye mırıldandı.
İri yarı kadın arkasını dönerek,
"Bir şeymi dedin?" diye sordu."Diyorum ki yenisin galiba"
Kadın hiç duruşunu bozmadan "hayır" dedi. Beste'yi siyah karanlık bir odaya sokarak eline bir bez verdi. Sonrada ışığı yaktı. Çok eski kütüphane olsa gerek fazlasıyla tozluydu. Kadın, "1 saate burası tertemiz olsun. Müdüre hanım kontrol etmeye gelecek." Diyerek odadan hızlıca çıktı ve kapıyı üzerine kilitledi. Beste bezi bir kenara bırakarak etrafı incelemeye koyuldu. Elini tozlu kitapların arasında gezdirdi. Etraf sanki yıllarca temizlenmiyordu. Beste'nin gözüne bir kitap takıldı "Sosyapat Aşkı"
Beste merak ederek kitabı eline alıp inceledi. Kitabın arkasını okumaya başladı.
"Ben aşık olmam Berk"
Durdu. Gülümsedi. Yakışıklıydı. Kalbim tekliyordu. Hayvanlara bakmak alerji yaptı galiba.
"O beni tanımadan önceydi."Beste'nin merakı iyice çoğaldı. Bir sandalye çekti ve üzerindeki tozların kalkması için üfledi. Üzerine oturarak kitabı açtı, okumaya başladı.
Kapının kilid sesi geldi. Sonra birden kapı açıldı gelen müdüreydi. Beste kafasını kitaptan kaldırarak müdüreye baktı. Müdüre şaşkındı. Müdüre bir Beste'ye bir elindeki kitaba baktı.
"Sana buranın temizlenmesi gerktiğini söylemediler mi?" diye sordu Acımasız Kadın. Beste o sırada kitabı masanın üzerine bıraktı.
"Ooo madam, söylemez olurlar mı?Söylediler tabii. Ben ne zaman verilen cezaları yaptım ki? Şimdi de yapayım. Sen o silikonlu dudaklarını boşuna yorma. Bence baban küçükken seni eldivenle sevdi o yüzden bu kadar kederlisin değil mi?" Dedi Beste.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARABİBER ⏳
Chick-LitYETİMHANEDE BÜYÜYEN, PASPAL BİR KIZIN HİKAYESİ. "O halde sevdiğin kıza neden açılmıyorsun?" (Durdu.Bi ara gözleri dolucak gibi oldu. Uzun sessizliğin ardıdan cevap verdi.) "Çünkü onu kaybetmekten korkuyorum."