Bölüm 20

664 22 21
                                    

"Senin yemek yiyişini seyretmeye bayılıyorum."

Ona bir bakış attım.

"Bu da ne demek oluyor şimdi?"

"Zevkle yiyorsun."

Deniz benden daha dikkatli yedi ve gelen hesap karşısında hiç istifini bozmadı.

Dışarı çıkmadan önce ceketini omuzlarıma koydu.

"Gece yolculuğu mu yapmak istersin yoksa sabah mı dönelim?"

"Gece yolculuğu yapalım. Sorun olmayacaksa?"

Kalkık bir kaş ve hafif çarpık bir ağızla baktı bana.

"Elbette."

&

"Yapma... Hayır, hayır lütfen."

Deniz'in sesiyle uyanıp oturdum yatakta. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Yanıbaşımda çırpınan adama bakarken bir yandan nefes almaya çalışıyordum.

Bir yaban hayvanı gibi hırlıyordu. Ellerini yumruk yapmış, bacaklarını huzursuzca sağa sola savuruyordu. Çıkıp karnına oturdum.

"Çekil üstümden." dedi soluk soluğa.

"Deniz, uyan."

"Çekil."

Istırap dolu bir ses çıkararak beni itti. Sırtını sanki altındaki yatak yanıyormuşçasına yukarı doğru bükerek öylece havada durdu. Sonra geri yığıldı ve üzerinde sektiği yatak sarsıldı.

Boğazımda bir yanma hissiyle baş ucundaki lambaya uzandım. Ani bir ışık parıltısı odayı aydınlattı.

Ve onu şok edici bir şekilde mastürbasyon yaparken buldum. Aletini sağ eliyle kavramış, vahşice bir süratla yukarı aşağı kaydırıyordu. Güzelim yüzü acı ve ıstırapla çarpılmıştı.

Ne yapacağımı bilemez bir halde dürttüm omzunu.

"Tanrı aşkına, Deniz. Uyan."

Çığlığım onu uyandırdı. Gözleri birden açıldı ve fırlayıp oturdu.

"Ne oldu?"

Soluk soluğa geliyordu sesi. Yüzünü ateş basmış, yanakları ve dudakları heyecandan kızarmıştı. Ben cevap vermeyince tekrar sordu.

"Ne var?"

Ellerimi saçlarımın arasına daldırıp yataktan kalktım ve yerden onun tişörtünü alıp giydim.

Kafasının içinde neler dönüyordu bu adamın? Lanet olası uyurken mastürbasyon yapmak da neyin nesiydi?

"Kabus görüyordun. Ödümü kopardın."

Sesim titremişti ve ona bakamıyordum.

"Nil."

Pencerenin orada, yeterince güvenli bulduğum bir mesafede çömeldim. Deniz ise ereksiyonunu fark etmiş ve yüzü utançla kararmıştı.

"Ne görüyordun rüyanda? Seks yaptığını mı?"

Bakışlarını kaçırarak yere doğru kafasını iki yana salladı. Onu bu kadar savunmasız gördüğümü hatırlamıyordum daha önce.

"Bilmiyorum."

"Yok artık. İçinde senin yiyip bitiren bir şeyler olduğu belli. Konuş benimle."

Beyni uyanmaya çalışırken gözle görülür bir şekilde toparladı kendini.

"Yalnızca bir rüyaydı. Herkes rüya görür."

Tekrar ona baktım. Sanki mantıksız bir laf etmişim gibi davranması canımı acıtmıştı.

Güneş BatıncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin