giriş

36 4 9
                                    

Force
"Seni tanıyorum"
dedi içinden emin bir şekilde Book'un gözlerinin ve dudaklarına nazikçe bakarak. Force kendine gelmişcesine sirkelendi.

Yıl 2007
~Force ve Book çocukluklarından beri arkadaşları ta ki aileleri kavga edip çocuklarında birbirilerinden ayirana kadar Force ve Book ayrildiklarinda 9 yasindalardi. Evleri yanyanaydi ortadan eski tahtalardan yapılmış bir çit dizisi vardı eskisi gibi birbirlerinin evine gidemeyen bu ikili citlere yaslanıp birbirleri ile konuşurlardi çünkü aileleri bir araya gelmesine konuşmalarına dahi çok sinirlenirlerdi. Her gece citlere yaslanıp beraber yıldızları izlerler ve konusurlardi. Bu iki arkadaş birbirinden hsolanmaya basladilar ama ikiside belli etmiyordu. Yine bir gün beraber yıldızları izliyorlardı . Force'un duyguları ağır basmaya başlamıştı kendini ve çenesini tutamiyordu ve

"Book beni seviyor musun" dedi. Bunu sormasinin asıl nedeni kendisi Book'a her zaman onu sevdiğini söylemesi fakat Book'un Force'a karşılık vermemesiydi

"Çok fazla iltifat eden biri değilim ama seni sevmiyorum diyene kadar seni sevdiğimi bil" dedi

Force hafifçe gülümsedi ve o an Book'a açılmaya karar verdi . Birden telefonu çaldı . Arayan babasıydı

- efendim baba,

~force annen kalp krizi geçirdi hastaneye gidiyoruz.

-nasil hemen geliyorum, dedi ve babasının yanına gitti. Hastaneye gittiklerinde annesi zaten ölmüştü. Babası Amerikaya gidip orada okumayı teklif etti Force'a , tabiki kabul etmeyecekti ama babasının ısrarı ile gitmeye karar verdi . Bunu Book'a da söylemesi lazımdı ama bir arkadaş olarak nasıl söyleyeceği hakkında en ufak fikri yoktu

Eve gitti eşyalarını topladı ve penceresinde hafiften dışarıyı süzdü gözü Book'un odasının penceresine takıldı. Gerçekten Book'u neden seviyordu . Hafif siyah saçları , kahvenin bütün tonlarının bulunduğu gözlerini mi yoksa o gözlere bakamadan geçirecegi zamanın endişesini mi seviyordu. Bunu sorgulamanın sırası değildi tek çocuk olduğu için tek mirasçı kendiydi annesinin ölümü onu etkilesede ayakta durmak zorundaydı son olarak Book'a veda zamanına geldi .Force , Book'un penceresinin açık olduğunu farketti ve içeri girdi. İlk kez kendini Book'un evreninde bulunuyor gibi hissetti . Yatağa bakınca Book'un uyuduğunu gördü siyah saçları gözlerini rahatsız ediyor gibiydi eliyle düzeltti ve hafifçe yüzünü yanaklarını okşadı az sonra uçağı kalkicamti ama içinden

"senin yanında bu kadar huzurlu olacağımı bilseydim seni daha önceden arardım"

dedi .

Force kendini alikoyamamiyordu Book'a bakmaktan yüzüne yıllarca hasret kalmıştı sanki yüreği yerinden çıkacak gibiydi . Gitmeden önce Book'un kiraz dudaklarına bir öpücük bırakmak istiyordu aslında bunun ne kadra yanlış olduğunu biliyordu ama Book'u uyandırmak onu endiselendirmek ve üzmek istemiyordu . Usulca eğilip dudağına hafif bir öpücük kondurdu. Ve oradan ayrıldı.

Book sabah uyandığında içinde bilinmedik bir boşluk hissetti . Force ile birlikte gece yıldızlari izleyeceği için mutluydu. Satt gelmişti Force gelmemişti. Normalde burada olur ve

Buradaki yıldızların hiçbiri senin gözlerinde gördüğüm ışıktan daha parlak olamaz

Derdi .

Book, sevgisini belli etmese bile küçük ayrıntılarla yine Force'un kalbini çalardı. Book yine düşüncelere daldı ama hala Force ortalikta yoktu çitin ustunden hemen baktı . Saat daha geç olmamasına rağmen ev tamamen karanlıktı. Kendini birden boşluğa dusuyormus hissetti . Force knun en sevdiği ve tek arkadaşıydı aslında onu arkadaş olarak görmüyordu hisleri daha baskindi fakat söylemeye asla cesaret edemiyordu. Arkadaşı olmak bile fazlasıyla yeterdi. Eve doğru yürüdü annesiyle göz göze geldi.

Annesi
~Force'un annesi ölmüş, daha gençti kadın başı sağolsun bari . Dedi

Book'un başından aşağı kaynar sular döküldü gibi hiseetti Force'un annesine ne kadar değer verdiğini bildiği için zor zamaninda onun yanında olamadığı için çok kötü hissetti kendini. Force Amerika'da, Book ise Bangkokda okuyordu ikisininde birbirine karşı hisleri hala aynıydı, Force Amerikadan Bangkoka geçip babasının şirketinin başına gecicekti . Force çok heyecanlıydı. Heyecanı şirketten değil , Book'u merka ettigi içindi ama onunla nasıl konuşacağını nasıl yüzüne bakacagini bilmiyordu . Şirkete geldi ve ilk iş olarak Book'u aradi, evlerinden tasinmislardk ve hiçbir iz bulamamıştı. Çok sinirliydi aslında sinir değil pişmanlıkti bu, onu öylesine yalnız bırakmak bişey söylemeden terk etmek yaptığı en büyük hataydı . 6 ay sınırlı olduğu için şirketteki çalışanlarda bikmisti patronun bu halinden ve Force o iş başvurusu kağıdını gördü gözleri parildadi kireç gibi olan yüzü birden çiçek tarlasına donuverdi

Force
"Hoşgeldin" dedi hafif bir ses tonu ile kendisi bile bu kadar hafif konuştuğuna inanamiyordu.

Book
"Teşekkür ederim" dedi şaşırmış bir ifade ile çünkü buraya gelmeden önce patron çok sert biri olduğunu düşünürdü.....

heaven and hellHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin