Son Taht

Alice

Alicede bir prensesti fakat bildiğimiz prensesler gibi değildi.. Alice ailesinin baskısı sonucunda prenses olmuş bir kızdır bu kız cesur,doğa ile bağlantılı,vahşi,üşengeç bir kızdı taa ki o güne kadar...
Alice yine ailesinin baskısı sonucunda seçmelere girmişti ne seçmeleri derseniz "Prense Prenses seçme" seçmeleriydi ülkede ne kadar kız varsa sarayda idi Alice kalabalıktan hoşlanmazdı fakat ailesine yenik düşmemek için yapmak zorundaydı. Prense bütün prensesler yapmacık ve fazla abartılı makyaj vb yapan geliyordu taa ki aliceye kadar sıra malesef ailceye gelmişti alice prensle kısa süreliğine bir bakışma yaşadı.
Alice prensin aksine hiç bir şey hissetmedi seçmeler bitti ve herkes evine gitti.
Bu ülke 2 krallıktan yönetiliyor bir prens sky'ın babası john ve alicenin babası taylor bu iki krallık 1 prens ,1 prenses, 2 kraliçe,2 kral ve bir ülke...
Bu ülkede bazen elektrik , su gibi enerji kaynakları kesiliyor ve bunun sonucu ise kral taylor ve john'a patlıyor.Ve bugünde o günlerden biriydi seçmeler bittiğinde aynı anda sularda gitmiş ve saraya dadanan köylüler saraydaki korumalar,askerler ne varsa dinlemeden içeri girmişler.Köylülerin ellerinde "Yeter Elektiriğimizi ve suyumus geri verin" gibisinden şeyler yazıyormuş köylüler de bi taraftan haklı tabii.Alice saraya gelince bu manzara karşısında ortada kalmış.Alice tabii durur mu hemen kılıcını çekip köylüleri kovalamaya başlamış.Sarayı tutup soğana çevirmişler neredeyse o kadar çok dağınık , çöpler ve saçma pankartlar ile doluymuş ki saray nerdeyse batmıştı.Babam;
"John'un sarayını düşünemiyorum" dedi bende ona katıldım çünkü bizim saray köyden biraz uzak oldugu için az köylü gelmiş az dediğim 1500 kişi falan.Alice günün yorgunluğunu atmak için ormana gidip avlanmış daha doğrusu avlanamamış çünkü babam taylor izin vermemiş babam haklı olaraktan "Her gün ava mı gidilir kızım" dedi.
Ben ava hayvanları öldürmek ve ya canilik için gitmiyordum ve ailem bunu bilmiyordu günün yorgunluğu en güzel ormanda geçiliyor...

                                                                                                 Bir Sonraki Gün
Sabah olmuştu ve gözlerimi açar açmaz sky'ı ve babası John'u gördüm.Sarayda onların ne işi vardı? Neden gelmiştiler? Yoksa korktuğum şey yüzünden mi? Aklımda soru işaretleri dönüp dolanıyıyordu ve ben bunun farkındaydım.Babam beni çağırdı "Sky seni seçmiş" dedi ve gözlerim büyüdü tabii ki ben bunu istemiyordum ama ailem önünde ses çıkaramazdım....
Terliyordum ne olacaktı bu halim...
İçten içe güçlü ol Alice sen yaparsın diye bağırıyordum aslında iç sesim haklıydı güçlü olup dik durmam gerek...
İçeriye gidip "ne oldu?" Dedim. Babam kaş göz işareti yaparak sus dercesine bakıyordu.
John (sky'ın babası) gelip "Sky ile evleneceksiniz" O an beynim durmuştu sanki ne evlenmek mi ben daha 27 yaşındaydım fakat bildiğiniz gibi babam karşımdaydı.....
Kısık sesim ile "Tamam.." dedim.
Ve anında bayıldım..
Gözlerimi açtığımda sky'ı dördüm "İyi misin?" Dediği anda sanki içimde bir şeyler oynuyordu..
Tek diyebildiğim "E-evet" oldu böyle ani bir evlilik hiç düşünmemiştim.Şoför bizi eve bıraktı ve doktor bana dinlenmemi söyledi. Ama ben maalesef onu dinlemedim... Evlilik yaklaşıyordu neredeyse 1 hafta kalmıştı kafam zaten bütün bunları düşünmekten allak bullak oldu dedim içimden...
Babama ava gidebilir miyim dedim ve lafımı bitirmeden cevabı hayır oldu...
Telefonumdan bildirim geldi ve baktığımda
-Saat geç oldu artık uyu
Bu kimdi ve beni neden yönetiyordu??
-Sen kimsin ve beni yönetemezsin
Çocuğun profiline girdim ve gördüğümde bizim ülkenin adı yazıyordu ve profili yoktu
Cevap yok...
Bütün gece o mesajı düşündüm ve düşümmekten:
-O kimdi
-bizim ülke neden profilindeydi
-Onu tanıyor muydum
-Adı ne
-Nerede yaşıyor
Ve son olarak içimde bir boşluk kapandı gibi hissettim..
Bütün gece telefonumdan "tink" sesinin gelmesini bekliyordum ve gece 5.45 de geldi ve mesaj
-Kim olduğum önemli değil 🙃
Kesin ben bu çocugu tanıyordum ve baya samimi olduk...
-Öylemi ben Alice
-Alice...
-...
pt 2???