Duydum ki özlemişsiniz
Acıyı ve dirty talku....
Bölüm: 49
5 ay önce...
Taehyung bıçaklanmıştı. Taehyung'u bıçaklanmıştı. İçindeki hayatın yavaşça yok olduğu bedenini Su taşırken Jeongguk kalbinin acıyla sıkıştığını hissetti. Savaşın ortasındaydılar. Zehirli yaranın panzehrini yanlarında taşımalarını umarak sıhhiyelerin onlara ulaşmasını beklemek ya da onu şifacılara götürmek çok büyük bir riskti, herkes kendi güvenliğini sağlamaya çalışırken Jeongguk hem Taehyung'u hem de diğer herkesi babasının ve Read'in acımasız ateşinden koruyamazdı.
"Yüksekten uçarak uzaklaş! Oraya vardığınızda sakın buraya geri dönmeyin!"diyerek ejderhayı uyardı Jeongguk. "Krallığın güvenli olmasını sağladıktan sonra onu almaya ben geleceğim!"
Ya gelmezsen ama o gelmek isterse? Ona engel olabilir miyim, bilmiyorum Guk...
Su ona dönüp konuştuğunda Jeongguk yutkundu. "Sadece ölürsem onu almaya gelemem Su. Ve kesinlikle ölmeyeceğim. Onun için hayatta kalacağım." Gözleri babasının uzaktaki bedenini buldu. "Birisi ölecekse bunun babam olmasını sağlayacağım." Tekrar ejderhaya baktı. "Şimdi git! Arkana bile bakma ve sakın onu buraya getirme!"
Su yükselirken Read'in havadaki ejderhayı fark etmesiyle Jeongguk hemen Safir'in sırtına geçti. "Read ve babamın Su'ya ulaşmasına izin veremeyiz."dedi ellerine iplerini alırken. "Onları korumalıyız. Ne olursa olsun."
Safir bütün gücüyle kükredi. Dikkatleri üzerine çektiğinde geniş kanatlarını iki yana açıp havalanmak için hareket ettirmeye başlayınca etrafındaki askerlerden bazıları kaçıştı, bazıları ise ona oklar, mızraklar veya ateş topları atıyordu. Hepsini öldürelim!
Safir'e atılan ateşleri Jeongguk eliyle kontrol edip atan askerlere geri yolladı. Bir yandan da Su'nun yüksekliğini görmeye çalışıyordu. Hala çok yüksekte sayılmazdı, bulutlar onu kapatmaya yetecek kadar yoktu. Gece karanlığında ve Ay ışığının altında hala gözüküyordu. Uzaklaşmamıştı da. Gözleri Read'e döndü. O sırada Safir de altlarında kalan askerleri kızgın ateşiyle yakmaya başlamıştı.
Babası da Read'e binmiş, onlar gibi havalanmıştı ama gözleri hala Su'nun olduğu taraftaydı. "Önünü kesmeliyiz!"diye bağırdı Jeongguk endişeyle. Taehyung'a ulaşmasına asla izin veremezdi. Kendi ölümüne hazırdı ama Taehyung kesinlikle ölmemeliydi. Taehyung'un ölmesini ihtimalini düşünmek dahi istemiyordu çünkü düşünmesi bile tüm bedenini sarsıyor ve ruhunu acıyla kıvrandırtıyordu.
Taehyung onun ruhu, onun havası, onun nefesiydi. Çiçek bahçesi, mutluluk kaynağı, sabahları gözlerini açma sebebi, aşkı, ateşi, tüm dünyasıydı. Her şeyiydi.
Onu korumak için kendi canını bile vermeye hazırdı.
İkisi yine havadaydılar. Read'e yaklaşmışlardı.
Safir ve ejderhanın üstündeki oğlunu gören Kral Jeon, Read'i geri döndürmüş ve oğluna yöneltmişti. Gözleri öfkeyle parlıyordu.
İlk saldıran Safir oldu. Ateşini üflemiş, sonra ise devasa kırmızı ve siyah tonlarındaki ejderhaya çarparak itmeye çalışmıştı. Başarısız olsa da Kral Jeon'un dengesinin sarsılmasına sebep olmuştu. Birkaç saniyelik sarsılmada ise Safir hızlı davranıp Read'in boynuna dişlerini ona acımadan geçirdi. Boynunun ısırılmasıyla kulakları sağır edecek kadar yüksek kükremesiyle Read'in canının yandığını anlamışlardı ama Safir boynunu parçalayamadan Read hem ateşiyle onu engellemeye hem de ayaklarıyla onu itmeye çalışmış, aynı anda Kral Jeon da Read'in ateşini kullanarak hem Safir'in gözlerine hem de Jeongguk'a doğru ateşini yollamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless | taekook
FanficFantastik bir dünyada, dört krallığın hüküm sürdüğü kıtalarda ve savaşın etraflarını sardığı hayatlarında her şeye rağmen birbirlerinde aşkı bulan Jeongguk ve Taehyung'un hikayesi. * omegaverse royalty au