Arkadaşlar sizleri çok bekletmek istemedim. Yeni bölüm sizlerle 1576 kelime. Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.Dilde Botan'ın giydiği elbiseyi instagram hesabıma atıyorum.
İnsta hesabımı takip etmeyi unutmayın= wattycyd
💜💜
♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️
Bizim geldiğimizi gören konak halkı kapının yanına gelmişti. Hepsiyle selamlaştım Awşin hamımın elini öptüm ve içeri geçtik.
♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️♠️
Evdekilerin yönlendirmeleriyle salona geçmiştik. Yarım saat kadar salonda havadan sudan konuşurken çalışanlardan biri sofranın hazır olduğunu söyledi onun tekrar işine dönmesiyle Awşin hanım bizi sofraya buyur etti. Ana yemek olarak içli köfte, kuru dolma, yaprak sarma, ve mumbar vardı. Çorba olarak ise tavuk suyu çorbası.
Awşin hanımın 'Afiyet olsun.' söylemiyle herkes yemeğe başlamıştı. Çorbamı bitirmiş ana yemeğime geçmiştim. Tabağına biraz kuru dolma almıştım. Tadına baktığım zaman tadı güzeldi. Ama bir şey eksik gibiydi. Sofrada gözlerimi gezdirdim, ne eksik diye düşünüyordum. O sırada Rizgar ağabey bana seslendi.
"Dilde yenge." Başımı birden kaldırıp sorgularcasına ona baktım.
"Gözlerin bir şey arıyor gibi. Bir şey mi eksik?"
"Hayır aramıyorum bir şey. Her şey güzel olmuş ellerinize sağlık, kesenize bereket."
Dolmadan bir çatal daha aldım. Hâlâ bir şey şey eksikti.
Harun ağabeyim biraz bana bakıp ardından oda sofrada gözlerini gezdirdi, Rizgar ağabeye baktı."Rizgar önünden limon uzatır mısın?"
"Buyur." Rizgar ağabey limon tabağını Harun ağabeyime verdi. Ağabeyim ise hemen bir dilim limon aldı. Çatalıyla tabağımdaki bir kaç dolmayı dilimledi ve üzerlerine limon sıktı, ardından yanındaki peçete ile ellerini silip kulağıma yaklaştı.
"Bir de şimdi tadına bak." O bana konuşurken ben ise Agir ağaya bakıyordum. Utanmıştım vede gerilmiştim. Gözlerimi Agir ağadan kaçırıp tabağıma baktım. Ağabeyimin dilimlemiş olduğu bir parça alıp ağzıma attım. Şimdi istediğim gibi olmuştu. Yemeğin geri kalanı sesiz geçmişti sofrada sadece çatal ve bıçakların tabaklara değerek çıkardığı ses duyuluyordu.
Yemekler bittikten sonra tekrar avluya geçtik. Awşin hanım, Aysun abla ve Hewin ablaya bakarak konuşmaya başladı.
"Hadi güzel kızlarım bize bir kahve yapında ağız tadıyla içelim."
Aysun abla "Tamamdır daye (anne)." Diyerek oturduğu yerden kalktı ardından ise Hewin abla gitti. Zehra abla çatık kaşları ile annesi bakıp sitem etmeye başladı.
"Na, dayê. Ma ez ne zarokê te me?
(Hayırdır anne ben senin evladın değil miyim?)""Bi sohbetê herin alîkariya xaltiya xwe bikin.
(Gevezelik etmede git yengenlere yardım et.)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük gelin
Genç Kurgu--------- ••••••••••••••••••••••• ~~~~~~~~~~~~~~ Seviyordu genç ağa. Ne olursa olsun sevmeye devam edecekti. Dilde sadece 17 yaşında liseli bir kızdı. Ama ona uzun zamandır aşık olan Antep ağasından habersiz. "Binlerce kez beter olsun gece, senin ış...