Aleyna birkaç arkadaşıyla toplanmış kahvaltı ediyordu. Akşam Poyraz ile olan konuşmalarından sonra üstünden bir yük kalkmış gibiydi. Yine feci bir tartışmaya gitmek üzereyken ikisi de bunu toparlamış ve daha çok atışmaya çevirmişlerdi.
Dün akşam keşke söylemesem dediği birkaç şey vardı Aleyna'nın, ama olayları akışına bırakmaya karar verdiği için fazla düşünmemeye çalışıp arkadaşlarıyla vakit geçirmeye çalışıyordu.
Sohbet iyice derinleşirken masanın üstünde duran telefonun aydınlanmasıyla gelen mesaja girdi. Poyraz'dandı. Anlık dün dedikleri aklına gelip izlenme hissiyle etrafını kolaçan etti.
Poyraz: napıyorsun?
Aleyna: hiç, evdeyim
Poyraz: yuh! amma yalancı olmuşsun.
Aleyna: sen beni mi izliyorsun şu anda?
Poyraz: evet, hatta yanındaki herifi sikip atacağım şimdi.
Aleyna: saçma saçma konuşma. 30 yaşında adam.
Poyraz: ben de neredeyse 30um aleyna?
Aleyna: senin zeka yaşın geri
Poyraz: başladık yine atışmaya?
Aleyna: beğenirsen
Poyraz: niye yalan söylüyorsun bana?
Aleyna: dün dediklerini unuttun herhalde, tabii ki yalan söyleyeceğim
Bir süre mesaj gelmeyince biraz daha etrafına baktı Aleyna. O sırada yanında oturan kendinden yaşça büyük adam kolunu neredeyse tamamen onun sandalyesine yaslamıştı. Sohbet esnasında arada kendine bakıyordu.
Ortak arkadaştı. Hande'nin arkadaşlarından biriydi. Haliyle masa bayağı bir kalabalık olduğu için pek ses edememişti. Adını bile unuttuğu adamın kolunu başını yasladığı yerde hissetmesiyle doğrulması, aynı anda telefonundan bildirim sesinin gelmesi bir oldu.
Poyraz: bu puşt çubuk kollarını başının altından çekmezse yumruğumu ağzına sokmaya hazırım
Aleyna: çubuk mu? adamın kolu kafam kadar farkında mısın
Poyraz: senin kafan küçücük, yine benim dediğime geliyoruz
Aleyna: senin kafan kadar da olabilir
Aleyna: malum seninki kocaman ama içi bomboş
Poyraz: kolunu çekmesini söyle
Aleyna: niye yapayım bunu?
Poyraz: rahatsızsın sen de çünkü???
Aleyna: değilim
Poyraz: yalancısın
Aleyna: diyene bak! neredesin sen?
Poyraz: eğer kolunu biraz daha çekmezse bunu bilmene gerek kalmayacak, yanına gelip ben çekeceğim çünkü
Aleyna: saçmaladın iyice
Poyraz: görürüz.
Aleyna etrafına telaşla bakındıktan sonra yanında oturan hafif yapılı adama baktı. Söylemeye çekinmişti, zaten Poyraz'ın da dediği şeyi yapmayacağına emindi.
Aslında değildi, yapar mıydı ki?
"Aleynacım noldu sana? Rengin solmuş." Hande'nin imalı sorusuyla Aleyna ne kastettiğini anlamıştı. Yanındaki adamla arasını yapmaya çalışıyordu.