25

241 20 3
                                    

Mayda Demir
10 Ay Sonra

Elimdeki davetiyeye baktım. Bu da neydi böyle? Bu, bu bir düğün davetiyesiydi. Kargo paketini kenara fırlatıp davetiyeyi içinden bir çırpıda çıkardım.

Korku bedenimi sardı.

Evleniyor muydu yoksa?

Daha bir yıl olmamıştı biz ayrılalı ve hemen o kadınla yuva mı kurmak istiyordu gerçekten de?

Dolan gözlerimden yaş aktı. Durduramıyordum. Bunu açarsam karşılaşacağım o yazı beni kahrederdi. Ben kahrolurum, dayanamazdım.

Yapma Atay, bunu bana, bize yapma.

"Mayda,"

Babamın sesiyle irkilirken oturma odasına girmiş olduğunu görmemiştim. Yanıma gelip otururken elimdeki davetiyeyi aldı hızlıca.

"Açma baba."

Sanırım ne düşündüğümü biliyordu. Korkumu anlıyordu babam.

"Evlenmeyeceğini biliyoruz Mayda, sakin kal."

Davetiyeyi açtı, başımı diğer tarafa çevirdim hızlıca. Görmemem, duymamam lazımdı.

Beklediğim şey olmadı. Aksine uzun bir sessizlik ve sonrasında büyük bir kahkaha yankılandı.

"Bak sen şu Alperen'e"

Alperen mi?

Başımı babama çevirirken elindeki davetiyeyi aldım. Davetiyeyi okurken altındaki kağıdı yeni fark etmiştim. El yazısıyla yazılmış bir not vardı. Okumaya başlarken gülmemek için dişlerimi dudağıma geçirdim.

Nilüfer'in sağ kolu Ankara'da olduğu için düğünü erteledik. Ne zaman geleceksin Mayda? Senin yüzünden "Mayda yoksa evlenmem ben" diyor. Kızım buraya gelmezsen ve ben bu kızı karım yapmazsam seni yok ederim. Bende seni seviyorum, iki hafta sonra burada ol güzeller güzeli.

-Alperenisko'n

Gülüp davetiyeyi kenara bırakırken babama baktım. Bana meraklı gözlerle bakıyordu.

"Gidecek misin? Kırgınlığın geçti mi?"

Hepsine kırgındım, ama mutlu günlerinde küskünlük yapacak değildim. Özledim, ama kırgınlığım ağır basıyordu işte.

Bomba gibi dönüş yapmak istiyordum. Sadece düğün için gidecek olsam bile kötü gözükmek istemiyordum.

Neredeyse bir yıldır hiçbirini görmemiş, iletişime geçmemiştim, abim de dahil. O kadar kırılmıştım ki değil yüzlerini, seslerini duymaya bile tahammül edemezdim.

Nilüfer benim için çok değerliydi. Alperen abimin yeri ise çok başkaydı bende. Onları mutlu anlarında yalnız bırakmak istemiyordum. Mutluluklarına dahil olmak istiyordum kısa sürelik bile olsa.

"Gideceğim baba, Şırnak'a döneceğim." dedim yutkunup ayağa kalkarken.

"Yarın gidip kına gecesi ve düğün için elbise alırsın, bir kaç gün sonrasına da biletini alırız."

Başımı sallarken babamın yanağını öpüp odama çıktım. Telefonumdaki kayıtlı numarayı ararken kulağıma götürdüm. Arama açılırken derin bir nefes aldım.

"Gelin hanımla mı görüşüyorum?"

"Mayda! Bebeğim neden açmadın aramalarımızı, her şeyden haberimiz var. Neyse neyse, sen gelecek misiiiin?"

Konuşmasını bitirmesini bekledim ve sonra konuştum.

"Geleceğim Nilüfer, bensiz olmaaaz."

Güldüğünü işitirken gülümsedim. Mutlu olması beni de huzurlu hissettirmişti.

GADASINI ALDIĞIM [Final Oldu]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin