🦌"Hiç anne, Yiği..." sözünü bölüp kadına elimi uzattım.
"Merhaba, ben Ahu. Mehmet ve Zehra'nın öğretmeniyim. Bir kaç haftadır her ikisi de gelmeyince merak edip size uğramak istedim. Aradım ama telefonlarınıza ulaşamadım ne yazık ki." Kadın uzattığım eli tutup içten bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Hoş geldiniz hocam. Ben Ayşe. Bizimkilerin annesiyim. Kusura bakmayasın tanımazdım sizi. Buyurun gelmez misiniz?" Eliyle evi gösterip içeri davet etti. Etrafa bakıp tekrar Ayşe hanıma baktım.
"Tabi." Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Ayşe hanım önde ben arkasında sobalı bir odaya girdik. Köşede ki koltuk açık yatak ve yastık ile duruyordu. Yanında ki koltuğa geçip oturdum. Yiğit ve Mehmet'e arkamızdan gelmiş yanıma oturmuşlardı.
"Kusura bakmayın. Geleceğinizi bilseydim toplardım etrafı. Biraz rahatsızım ondan yatıyorum bu köşede."
"Estağfurullah siz kusura bakmayın. Öyle ansızın geldim." Gülümseyip ayağa kalktı.
"Ne içersiniz. Çay yapayım mı size?"
"Hayır hayır lütfen oturun. Çok vaktim yok. Ben Mehmet ve Zehra'nın neden okula gelmediğini öğrenmek için geldim sadece." Mehmet'e bakıp az önce kalktığı yere kırgın bir şekilde oturdu. Bir süre oğluna bakıp kafasını yere eğdi.
"Hocam ben bıraktım okulu. İstemiyorum okumak. Zehra da gelecek yarın."
"Oğlum sus hele."
"Ana konuştuk ya."
"Hocam ne desem ne etsem gönderemedim ikisini de okula. Çok iyi oldu gelmeniz. Bi çare bulun hele."
"Neden gelmek istemiyorsun?"
"Ben çalışmayı seviyorum. Koca sınıfta ben mi battım gözünüze?"
"Ne biçim konuşuyorsun öğretmeninle Mehmet. Çık dışarı da bekle. Hadi Yiğit." Mehmet bir şey diyecekken Ayşe hanım gözleriyle kapıyı gösterince sustu. Onlarla beraber Ayşe hanımda kalkıp odanın kapısını kapattı. Az önce oturduğu yere değil yanıma mahçup bir şekilde oturmuştu.
"Bana bir yok gösterin hocam. Kurbanınız olayım. Babası Zehrayı evermek istiyor. Mehmet'te babasına karşı geldi. Yok olası da çalışırsan evde oturur aşağı dedi. Elim kolum bağlı kaldım. İlaçlarıma güç yetmez oldu. Onunda bahanesi oldu her şey."
Ne diyeceğimi şaşırmıştım. Reşit olmayan bir kızın evlendirilmesi ne demekti. Bu çağda hala var mıydı böyle zihniyetler."Ayşe hanım, çok şükür ülkemizde bu olaya müdahale edecek polisler, yasalarımız var. Neden başvurmakta geri kaçıyorsunuz?"
"Ah hocam ben bilmez miyim hiç? Ama bu adam gözümüzün yaşına bakmaz öldürür hepimizi. Allah'ın garibanına kim inanır?"
"Okula gelmemekle olur mu hiç? Zehra'da, Mehmet'te okula devam etmeli." Ellerimi tutup gözlerime baktı.
_____________
Bizi unutmayın diye bir hatırlatma yapayım dedim. Gelecek bölüm biraz hüzünlü ve bir o kadar nefeslerimizi tutacağımız bir bölüm olacak. Tabi sınırımız geçilirse. Eğer bir önceki bölümü beğenmediyseniz hemen koşup yıldızları aydınlatalım. Yorum hedefimizi geçelim.
Umarım ki kısa sürede görüşürüz. Öpüldünüz canım okurlarım.
❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEYLAN (mahalle kurgusu)
Teen Fiction"Mezun olup aylarca şu lanet sınava hazırlanıp sonunda bir şehire yerleşmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ben Ahu Yılmaz. Çevremdeki herkesin bundan bir şey olmaz dediği zamanlarda biricik babamın aşık olduğu edebiyat bölümünden mezun olup kendimi...